2013’ün iklim değişikliği kaynaklı doğal felaketleri

Doğal felaketler her zaman vardı ancak iklim değişikliği ile bağlantısı kurulan doğal felaketler son yıllarda daha çok manşetlerde boy göstermeye başladı. Bu doğal felaketlerin azalmayacağını söyleyen bilim adamları “Yine seller evleri ve canları alacak, kuraklık ürünleri yok edecek, gıda kalitesi düşecek ve milyonlar açlık ile yüzyüze olacak” diyor.

2014 İklim Değişikliği Hassasiyet Raporu’na göre Bangladeş, Sierra Leone, Haiti, Güney Sudan, Nijerya, Kongo, Kamoçya, Filipinler ve Etiyopya en riskli ülkeler arasında. Devletlerin karbon emisyonu politikalarının yetersizliğine dikkat çekilirken felaketlere hazırlıklı olmamız söyleniyor. 2013 senesinde yaşanan ve bilim adamlarının iklim değişikliği ile bağlantı kurdukları doğal felaketlerden bazıları şöyle:

1 – Avusturalya yangınları

2013’ün Ağustos ve Ekim ayları arasında New South Wales bölgesini yakıp yıkan 100 farklı kontrolsüz yangın felaketi yaşandı. Aynı zamanda Avusturalya, tarihindeki en sıcak 12 ayı geçirdi. Yangınlar sırasında 126.000 hektarlık alan tamamen yandı.

2 – Rusya’da kuraklık

Özellikle Rusya’da 2010’da yaşanan kuraklıktan sonra arkası kesilmeyen kuraklık haberleri yine manşetlerdeydi bu sene de. Kuraklık, Rusya’da 22 ayrı bölgede ürün kayıplarına sebep olurken 20 bölgede acil durum ilan edildi. Her sene üretim alanında %10’luk kayıp veren Rusya’da son iki senenin kayıp ürün bilançosu dokuz milyar dolar.

3 – Guatemala’da kahveler paslandı

Orta Amerika’nın Guatemala, Honduras, El Salvador, Kosta Rika ve Nikaragua gibi yüksek bölgelerinde bir çeşit mantar hastalığı olan La Roya (kahve pası) bölgenin meşhur olduğu Arabica kahve bitkilerine saldırdı. El Salvador’da ne yazık ki tüm kahve bitkileri bu mantar çeşidinden etkilenirken, sebep olarak normalin üzerindeki sıcaklıklar ve yağmurdan dolayı mantar sporlarının nemli ortamdan dolayı hızla çoğalarak yayılması gösteriliyor. 2013 yılı için kahve üretimi bahsi geçen bölgelerde geçen yıla kıyasla %30 düşüş yaşamış. Mantar kapan bitkileri iyileştirmek ne yazık ki mümkün değil. Köklerinden sökülerek atılması gereken bitkilerin yerine yenilerini ekip tekrar ürün almak için en az üç sene beklemek gerekiyor.

BUNU DA OKU:  Altıncı yok oluşun başlangıcında olabilir miyiz?

4 – Pakistan’da seller

Bu senenin ağustos ayında ülkenin üçte birini altüst eden sel felaketi 20 milyon kişiyi etkilemiş. Araştırmalar Pakistan’ın en sık ve ciddi boyutta doğal felaket yaşanan ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekiyor. Muson yağmurlarının da ekim alanlarında daha fazla erozyona neden olması ile gıda güvenliğini etkisi olumsuz yönde etkiliyor. Ülkede erken uyarı sistemleri, ekolojik kaybı önlem amacı ile ağaç ekimleri, sel bariyerleri, suyu kanalize etmek için gider sistemleri, sürdürülebilir tarıma destek gibi önlemlere yatırım yapılması gündemde.

5 – Filipinler’deki tayfun

Haiyan Tayfunu tarihte dünya üzerinde yaşanan en büyük kasırga olarak kayıtlara geçti. 700.000 insan evsiz kalırken, 11,3 miyon insanın kasırgadan etkilendiği bildirildi. Bilim bu felaketin iklim değişikliğinden dolayı dünya üzerinde yaşanacak olan diğer felaketlerin bir çeşit habercisi olduğunu ve karbon emisyonunun yükselen değerleri göz önüne alındığında Haiyan gibi şiddetli tropik kasırgaların daha sık olması ihtimalinden bahsediyor.

6 – Somali’deki kasırga

Somali’nin Puntland bölgesini ekim ayı içinde etkisi altına alan kasırga 300 kişinin ölümüne sebep oldu. Saate 100 km’ye varan kasırgada 100.000 üzerinde hayvanın ölümüne, önemli köprülerden birinin yıkımına ve bölgedeki balıkçı teknelerinin nerede ise tümünün batmasına sebep oldu. Haiyan’ın aksine Somali’de yaşanan kasırga ne yazık ki basında yer almadı.

7 – Himalaya’da tsunami

Haziran ayında yaşanan “Himalaya Tsunami”sinden dolayı bir Hindu hac bölgesi olan Kedarnath’da selden dolayı 6.000 kişinin öldüğü bildirilmişti. Sellerin altyapı sistemlerinde oluşturduğu hasarı gidermenin en az 5 yıl süreceği bildirilmişti. 8. yüzyıla ait kutsal tapınak ise tamamen yıkıldı. Bölgenin yukarısında bulunan doğal buzul baraj gölü ısı basıncından dolayı bir anda patlayarak herhangi bir tsunami gibi şehri buz, taş ve suya boğdu. Bu tip felaketlerin bölgelerin normalden daha fazla ısınmasından dolayı oluştuğunu söyleyen bilim adamları bölgede 20.000’e yakın buzul göl bulunduğuna ve bunlardan 200 tanesinin yüksek tehlike limitinde yer aldığına dikkat çekiyorlar.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, İklim Değişikliği
İsveç’te sürdürülebilir yüksek lisans

MSLS; bütüncül bakış açısıyla, "liderlik" vasıflarını geliştirecek bilgi ve yöntemlerle strateji oluşturma ve organizasyonel dönüşüm gibi alanlara yoğunlaşmakta

Kapat