2017’nin kaynakları tükendi: Bugünden itibaren 2018’den yiyoruz

Bu yılın Limit Aşım Günü 2 Ağustos oldu. İnsanlığın doğa üzerindeki yıllık talebinin, dünyanın bir yılda sağlayabileceği kapasiteyi aştığı gün olarak tanımlanan Limit Aşım Günü bu yıl rekor kırarak şimdiye kadarki en erken tarihini gördü. 1997 yılında Limit Aşım Günü eylül ayına denk geliyordu.

İnsan aktivitelerinin doğa ve doğal kaynaklar üzerindeki eşi görülmemiş baskısını sembolize eden tarih, ekolojik ayak izi kavramını da yeniden gündeme getiriyor. Tükettiğimiz kaynakları üretmek ve yarattığımız atığı bertaraf etmek için gereken toprak ve su alanını işaret eden ekolojik ayak izimiz büyüdükçe limiti daha erken aşıyoruz.

İnsan nüfusu, kaynak talebi ve ekonomiler büyürken dünyamızın büyüklüğü ve kaynak miktarı değişmiyor.  Limit aşımı, yıllık faizle geçinmek yerine bankadaki ana parayı harcamak veya kredi kartı borcunu ödeyememek gibi tercüme edilebilir. Bugün tüm insanlığın talebini karşılayacak tahmini doğal kaynak ihtiyacı için 1,7 Dünya gerekiyor. Özellikle gelişmiş ülkeler sanki birden çok dünyamız varmış gibi yaşıyor.

Türkiye 1,5 Dünya varmış gibi yaşıyordu, şimdi 1,9!
Ekolojik sınırları aştığımız her yıl ekosistemlerin tamamen çökme ihtimalini daha öne çekiyoruz. Denizler ve ormanların emebileceğinden daha fazla karbondioksit üretiyor, balık stoklarını daha kendilerini yenilemeden tüketiyor, ağaçları yeniden büyümelerine izin vermeden kesiyoruz. Dünya talebimize kaynak yetiştiremiyor.

2012 yılında Türkiye’nin 1,5 Dünya varmış gibi yaşadığına dikkat çeken Pasinli, “O yılki verilere göre dünyadaki herkes bir Türkiyeli gibi tüketse 2030’da iki gezegene ihtiyaç duyulacaktı. Küresel Ayak İzi Ağı’nın 2017 verilerine göre, Türkiye artık 1,88 Dünya varmış gibi yaşıyor. Dünya Limit Aşımı Günü, iklim değişikliğini durdurmak, ormanlarımızı, denizlerimizi, tatlı su kaynaklarımızı ve canlı yaşamını korumak için bireysel, ulusal ve küresel düzeyde ne kadar acil harekete geçmemiz gerektiğini hatırlatan bir çalar saat” diye sözlerine devam etti.

BUNU DA OKU:  Dünya kaplan gününde hedef: Tx2

Pasinli, “Yalnızca bir dünyamız var. Onun çizdiği sınırlar içinde yaşamayı öğrenmezsek, bu gezegen bizim için yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacak. Tüketim biçimlerimizi değiştirmeli, sürdürülebilir üretim şekillerini benimsemeli, fosil yakıtlara bağımlılığımızı aşamalı olarak azaltmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, kısaca dünyamızı insanlık için yaşanabilir bir yer haline getirmek için canla başla çalışmalıyız. WWF-Türkiye, ekolojikayakizim.org adresinden herkesi kendi ayak izini hesaplamaya davet ediyor ve ayak izini küçültmek için kişiye özel önerilerde bulunuyor” dedi ve değişimi nasıl hızlandıracağımıza dair ipuçları verdi.

Gidişatı tersine çevirebiliriz

Aslı Pasinli, “Bu gidişatı durdurabiliriz. Limit aşımını her yıl sadece 4,5 gün ileriye atmayı başarabilirsek 2050’de tek bir gezegenin sağladığı kaynaklar bize yetebilecek. Örneğin dünyadaki gıda atığını yüzde 50 azaltabilirsek Limit Aşımı Günü’nü 11 gün ileriye atabiliriz. Küresel karbon ayak izimizi yüzde 50 azaltabilirsek Limit Aşımı tarihini 89 gün ileriye atabiliriz. Bu gidişatı tersine çevirmek mümkün. Yeterki birlikte hareket edelim” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, İklim Değişikliği, Yenilenebilir Enerji
140 milyon yıl önce dünya üzerinde açan ilk çiçek ile tanışın

Biliminsanları 6 yıllık bir çalışmanın sonunda ilk çiçeğin bir modelini yaratmayı başardı

Kapat