Annemin balkonunu bahçe yaptım

Tam da sebze meyve bolluğu geliyor bu mevsimde. Eğer şehirde yaşıyorsanız ve bahçeniz de yoksa, balkonunuzda hatta pencerelerinizin önünde de şirin saksılarla küçük bahçeler yaratabilirsiniz. Kendi yetiştirdiğiniz bitkilerinizle ilgilenmek , büyümelerini izlemek, dalından toplamak, ne yazık ki şehirlerde bulamadığımız bir huzur, stresinizi alan ve sizi mutlu edebilen tatlı bir heyecan. Hele bir de organik tohum ekebilirseniz, sizden iyisi yok. Domates, yeşil biber, kekik, reyhan, nane, maydanoz, belki biraz da dereotu hatta taze soğan. Tüm bunları ve daha fazlasını evdeki şirin saksılarınızda yetiştirebilirsiniz. Hatta saksınız yoksa bile manavdan alabileceğiniz sebze meyve sandıklarını güzelce boyayıp, altına kalınca bir naylonu çivi veya raptiye ile tutturup, su tahliyesi için naylonun altına bir kaç delik açarak da kocaman ve şirin bir saksı edinebilirsiniz. Ben şanslı gruptanım, bahçem var ama annem de uzun zamandan beri en azından balkonunda bir kaç sebzesini yetiştirebilmek istiyordu, geçen hafta sonu ona fideler aldık ve bu isteğini gerçekleştirmiş olduk.

Domates fidelerini, pazarlarda artık rahatlıkla bulabiliyorsunuz, aşağı yukarı 6–7 fide bir arada satılıyor. Yeşilbiberleri de 10’luk fideler halinde bir demet halinde alabilmeniz mümkün. Reyhan da mis gibi kokusunu duymak ve kızardıklarında salatalarınızda yemeklerinizde kullanmak için mutlaka ekmeniz gerekenler arasında. Eğer dışarıdan almadan evde olanlarla yeni sürümler almak isterseniz eğer bizim gibi nanelerin dallarının altındaki genç yaprakları temizleyip, diplerinden bir miktar keserek suya koyun ve köklenmesini bekleyin. Köklendikten sonra istediğiniz saksıda nanenizi yetiştirebilirsiniz. Bunların yanı sıra çimlenmiş patates ve soğanlarınızı da hemen toprağa gömün. Bir süre sonra üzerlerinde yeşillikler belirecektir. Hemen almayın, yeşillikler biraz gelişip büyüdükten sonra, ilk yetiştirdiğiniz patateslerinizi toplayabilirsiniz.

BUNU DA OKU:  Balkon Bahçesi Eğitimi 27 Şubat'ta
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ev ve Bahçe, Hayat
Doğadan bileklik tasarımı

Çocuklarınızın dışarıdaki maceralarında üretecekleri bileklikleri öğrenin.

Kapat