Avusturya yenilenebilir enerjide yarışı kazanıyor
Avusturya’ya tebrikler yağıyor. Bu hafta başında, ülkenin kuzey doğusunda bulunan Lower Avusturya adlı yüz ölçümü en büyük olan bölge, 1.65 milyon sakinin elektriğini %100 yenilenebilir kaynaklardan sağladığını açıkladı.
İklim değişikliği yenilenebilir enerji tartışmaların eşiğindeyken bu haber umarım kömüre koşan enerji politikacılarının da dikkatini çekmiştir.
Yapılan açıklamalar bu haber için aslında ne kadar çalışıldığını da ortaya koyuyor. Erwin Prowell yatırımların 2002 yılında başladığını, 2.8 milyar euro değerinde bir bütçenin eko-elektriğe, solar parklara ve hidroelektrik santrallerine ayırıldığını belirtiyor. Ülkenin elektrik ihtiyaçlarına baktığımız zaman ise karşımıza çıkan kaynaklar şöyle: %63’ü hidroelektrikten, %26 rüzgardan, geri kalanı ise biokütleden (%9) ve güneş enerjisinden (%2) .
Yenilenebilir enerji kaynakları yanında çok tartışılan bir konu da tabii ki istihdam. Kömüre oranla 6 kat daha fazla iş gücüne ihtiyaç duyan yenilenebilir enerji sektörü, Avusturya’nın bu bölgesinde, 38.000 iş üretmiş. Ayrıca bu bölge 2030 yılına kadar sektörde 50.000 tane pozisyon yaratmayı umuyor.
Lower Avusturya elektrik ihtiyaçlarının %100’ünü elektrik ihtiyaçlarından sağlasa da, ülkenin diğer bölgelerinin de çok geride kalır yanı yok. Avusturya’ya bütünsel olarak baktığımız zaman, ülke elektriğinin %75’ini yenilenebilir kaynaklardan sağladığını belirtmeden geçmeyelim.
Avrupa’da İsveç, Danimarka, Portekiz, Letonya’nın takip ettiği fosil yakıtların olmadığı bir enerji politikası yarışlarında ise Avusturya yarışı kazanıyor diyebiliriz.
Gördüğünüz gibi fosil yakıtları terk etmekte kararlı olan ülkeler şu an enerjiden bahsederken %100 seviyesine ulaştıklarını belirtebiliyorlar. Mevcut politikalarla Türkiye’nin bu rakamlara ulaşması biliyoruz ki imkansız, ama unutmayın ki 2050’de Türkiye enerjisini %100 yenilenebilir kaynaklardan sağlayabilecek bir potansiyelde.
