Bayramın tadı

Şeker bayramı hafta sonu başlıyor. Yine çoluk çocuk herkes, yaz mevsimine denk gelmesinden dolayı büyük ihtimalle güneye kaçacak. İstanbul’da kalanların ise, “ohh, bayram zamanı istanbul’da olmayı seviyorum, bomboş şehir yine bize kaldı” dediğini duyar gibiyim. Haksız da değiller hani, evet bayramda tatil yapma fikri çok cezbedici ama inanın şehirde kaldığınızda nüfusun azalmasıyla şehrin keyfini daha çok çıkarabildiğinizi keşfediyorsunuz. Zaten bu bayram da diğerleri gibi 10 gün sürmüyor, çıkarın keyfini şehrin çıkarabildiğiniz kadar bakalım hem de yazın bu güzel günlerinde.

Sıcaklara denk gelen bu bayramda dikkat etmemiz gereken önemli konulardan biri beslenme. Ne de olsa adı üstünde “Şeker Bayramı”! Sıcaktan dolayı terlemelerde vücutta sadece su kaybı olmadığını, bunun yanında mineral madde kaybının da meydana geldiğini biliyorsunuz Terlemeler nedeniyle sadece su tüketilmesinin yeterli olmadığını, mikroplara karşı direnci azalan vücudumuz için magnezyum, kalsiyum, sodyum ve potasyum içerikli gıda ve içecekler ile meyvesuyu, ayran, süt ve çay gibi içecekler de tüketilmesi gerektiğini söylemeliyiz. Vücudun mineral dengesini yani elektrolit dengesini tamamlamak için mümkün oldukça bol sulu meyvelerin de yenilmesi gerektiğini unutmayalım.

Karadut Şerbeti
O zaman sıcaklarda misafirlerinize sunmak için size bugün okuduğum bir karadut şerbeti tarifini vermek istiyorum. Tam da bayramlık bir tarif…

Malzemeler
– yarım kilo karadut
– 250gr şeker
– 1 litre su
– birkaç dilim limon

Yapılışı:
Önce karadutları nazikçe yıkayın ve derin bir kaba koyun. Üzerlerine şekeri boşaltıp, bu şekilde en az 3 saat kadar buzdolabında bekletin. Beklemekten hoşlanmayan sabırsız biriyseniz bu işlemi bir gece önceden yapın. Şekerle bekletme işlemi için yeterli süre geçince, tencereye koyup su ve limon dilimlerini ekleyip kaynayıncaya kadar ara ara karıştırın ve 5 dakika kadar fokurdamasına izin verin. Soğumaya bırakın. Yeterince soğuduğunda süzüp dolabında bekletin. Nane veya limon dilimleri ile servisinizi şıklaştırabilirsiniz.

BUNU DA OKU:  "Doğadaki Son Çocuk"

Acısso Tarifi
Aynı zamanda acı yiyerek de sıcakların etkisini azaltmanızın mümkün olduğunu söyleyen büyüklere ve sıcak iklimlerde doğmuş tüm insanların inancına sığınarak size bir de evinizde hazırlayabileceğiniz ev yapımı acısso tarifi vermek istiyorum. Bayramda yemeklerinize ekleyerek afiyetle yiyeceğiniz bu sosun tarifi şu şekilde:

Malzemeler
– 6 adet iri kırmızı biber
– 500 gram ince uzun kırmızı acı biber
– 2 tatlı kaşığı toz şeker
– 5 yemek kaşığı elma sirkesi
– 1 su bardağı su
– 1/2 çay kaşığı tuz

Yapılışı:
Biberleri yıkayın, saplarını kesin. Büyük kırmızı biberlerin tohumlarını çıkarın. İri parçalar halinde kesin. Temizlenen biberleri tencereye alın, 1 su bardağı su ile tencerenin kapağını kapatın, yumuşayıncaya kadar pişirin. Pişen biberleri, suyuyla birlikte el blenderiyle iyice parçalayın, ardından süzgeçten geçirip, cam bir kaba alın. Kabukların ve tohumların ayrıldığından emin olun. Püre haline gelen biberlerin içine tuz, şeker ve sirkeyi ekleyin iyice karıştırın. Hazırladığınız acı biber sosunu, kavanoz ya da küçük şişeler içinde buzdolabında saklayın.

Bu sos, bütün köfte, et ve tavuk yemeklerine, ızgara patates dilimlerine ya da çıtır patateslere, çorbalara, pizzalara ve makarna soslarına, hatta kızarmış bir dilim ekmeğe, ayrı bir lezzet katacaktır. Dikkat edilecek bazı hususlar da şöyle; şeker ve sirkeyi azar azar koyarak damak tadınıza göre de ayarlayabilirsiniz. Daha az ya da çok olabilir. Nasıl tercih ederseniz.

Zaman kazanmak isterseniz, çekirdeklerin geçmeyeceği kadar, iri delikli bir süzgeç kullanın, yeterli oluyor. Buzdolabında saklarsanız, açılmış kavonoz ya da şişelerdeki acıssoyu bir yıl bozulmadan kullanabilirsiniz. Küçük meşrubat ya da soda şişelerini ve şarap mantarlarını saklayın. Küçük miktarlarda şişeleyerek saklayacağınız yiyecekler için (baharatlı zeytinyağı gibi) çok işinize yarayacaktır.

BUNU DA OKU:  Bitki Temelli Anlaşma'ya desteğe çağırıyoruz

Bayramda Kitap Tavsiyelerimiz
Bayramda kendinize zaman ayırabilmenin verdiği keyif de ayrıdır. Okumaya başladığınız ancak bir türlü bitirmeye fırsat bulamadığınız kitabınız için sonunda zaman ayırabileceksiniz. Eğer kitabınız yoksa size bir yılı aşkın bir süre önce aramızdan ayrılan ekolojik yaşam hareketinin öncülerinden, Buğday hareketinin kurucusu Victor Ananias’ın kitabı “Yaşam Dönüşümdür” kitabını tavsiye ediyorum. Victor Ananias’ın, ekolojik yaşam anlayışını temel alarak hemen her alanda yazdığı makalelerden oluşan kitabı, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’ndeki arkadaşları tarafından yayıma hazırlandı. Kitapta Ananias’ın kendi kaleminden yaşam öyküsü; yeni ekonomiden doğa dostu yaşama, an’ı yaşamaktan ölüme kadar yaşamın hemen her alanında makaleleri, el yazısıyla yazdığı yazıları, çizimleri, fotoğrafları ve hakkında yazılanlar yer alıyor. Bir başka tavsiyem de dünyaca ünlü ekolojist, araştırmacı ve aktivist Vandana Shiva’nın, Dünya Ticaret Örgütü’nün ve uluslararası tekellerin dünya tarımına egemen olmaya çalıştığı günümüzde, dünya nüfusunun yüzde yetmişini teşkil eden küçük çiftçi ve yerel cemaatlerin yaşamsal sorunlarını, endüstriyel tarım uygulamaları nedeniyle uğradıkları muazzam kayıpları kendi ülkesi Hindistan ve Asya tarımına ait örneklerle anlattığı “Küresel Gıda Soygunu / Çalınmış Hasat”. Genetiği değiştirilmiş organizmalar, yaşam üzerindeki patentler, deli danalar ve endüstriyel su kültürleri üzerine çeşitli bölümler içeren bu kitap, gen mühendisliği ve ticari tarım hakkındaki tartışmalar için geniş bir perspektif sağlayan zengin ve özenle seçilmiş veriler içeriyor.

Bayram Rotası
Hava güzelse bayramda İstanbul’da turist olmanın keyfi çok da güzel yaşanır. Size sevilen bir kaç güzergah tüyosu versem belki de bayramın bir gününde eğlenmenizi ve biraz da kültür aşısı olmanızı bile sağlayabilirim. Ama benim turlarımın en başlıca özellikleri damak tadıma da hitap etmelerinden de geçer.

Sevdiğim güzergahlardan biri olan Valens kemerlerinin (Şehir Tiyatrosu’nun sokağından) yanından girerim, Vefa Bozacısı’nda bozamı içemeden bir yere gitmem. biraz ilerisinde eski bir Bizans kilisesi olan Vefa Kilise Camiyi,geri dönüp yine eski bir Bizans kilisesi olan Kalenderhane Camiyi gezip,Sinan’ın eseri Şehzadebaşı Caiminin çinilerini de görürüm. Süleymaniye Caddesini takip edip, Süleymaniye Camisini gezip, Sinan’a türbesinde bir merhaba deyip, hemen aşağısında Ayrancı sokağın ahşap eski İstanbul evleriyle bozulmamış halini görüp, Süleymaniye’nin ünlü kuru fasulyecilerine uğrarım. Ya da yemek için Unkapanı’na doğru iner, önce Zeyrek sokaklarını şöyle bir turlar, Pantocrator Manastırını cami olan kısmı Molla Zeyrek Camisini gezer, yemek işini nefis Osmanlı mutfağı ve dekoruyla Zeyrekhane’ye bırarım. Emimönü taraflarına da inersem, Mısır Çarşısı’nın yakınındaki Sinan’ın Rüstem Paşa Cami’nin göz alan çinilerini görür, yemeği de Hamdi’nin nefis seçeneklerine bırakırım.

BUNU DA OKU:  Gördüğüm en güzel yemek kitabı

İstanbul’da olup da balıkçıları ziyaret etmeden geçilmez ama lütfen siz siz olun, yavru balık satmayan, dürüst balıkçıları tercih edin. Nerede geçirirseniz geçirin, bayram tatiliniz bereketli ve yeşil geçsin!

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Gündem, Kent, Tarifler
Bu bayrama afiyetle GDO’suz gireceğiz

İyi bayramlar!

Kapat