Bir şeylerin hikayesini izlediniz mi?

Story Of Stuff’ı seyrettiniz mi bilmiyorum ama kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu bir kısa animasyon filmi. Tüketim odaklı toplum üzerine kurulu bir geziye çıkaran hikayesi ile birçok şeye bakışınızı değiştireceğinden eminim.

Annie Leonard’ın anlattığı, günlük kullandığımız bir sürü “şeyin” nereden gelip nereye gittiği. Bu olaylar arasında da sağlığımızı ve çevremizi kötü yönde etkileyen fark etmediğimiz neler olduğu konusu ile ilgili şahane 20 dakikalık bir film “Story Of Stuff”.

story-of-stuff-book-adds-to-the-vision-of-decreased-consumption

Bu filmden duyduğum birkaç gerçeği de yazmadan geçemeyeceğim zira feci korkutucu gerçekler bunlar:

  • Son 30 yılda dünyanın doğal kaynaklarının üçte biri tüketildi.
  • Dünyamızdaki doğal su kaynaklarının %40’ı içilemez su haline getirildi.
  • Amerika’nın nüfusu dünya nüfusunun %5’ini oluşturuyor olsa da, dünya kaynaklarının %30’unu tüketmekte ve yine dünya üzerinde oluşan çöpün %30’unu üretmekte. Eğer dünya üzerinde herkes Amerikalılar kadar tüketiyor olsa 3-5 dünyaya daha ihtiyacımız olurdu.
  • Bugün üretimde 100,000 üzerinde sentetik kimyasal kullanılmakta. Bu kimyasalların sadece bir kaçı insan sağlığı üzerinde test ediliyor ve ne yazık ki hiç biri eş etkin insan sağlığı üzerinde test edilmiyor. Yani birbirlerinin varlığından etkileşmelerinin sonucunu bilemiyoruz ne yazık ki.
  • Her birimizin bir yıl içinde gördüğümüz reklamların sayısı, 50 yıl önce bir insanın hayat boyu gördüğünden daha fazla. Amerika’da yaşayanlar Avrupa’da yaşayanlardan alışveriş için 4 katı daha çok zaman harcıyorlar.

Online olarak kolaylıkla ulaşabileceğiniz linki burada, bence eşe dosta gönderilir, paylaşılası bir link bu çünkü bilmem farkında mısınız ama biraz çevremizi uyandırmamız gerekiyor, başımıza nelerin gelebilme ihtimalinin yaptığımız hatalar olduğunu da göz önüne seriyor aynı zamanda. Sitede çözüm olarak neler yapabileceğimizi anlatan bölümler de var. Ayrıca youtube’da da bütün filmleri alt yazılı olarak bulabilirsiniz.

BUNU DA OKU:  Reading'in ardından...

Hemen unutmadan gönderin sevdiklerinize.

 

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Geri Dönüşüm, Hayat, Mercek, Sanat ve Tasarım
Sizin atık yağlarınız nereye gidiyor?

Atık bitkisel yağları geri dönüştürerek sularımızı koruyalım.

Kapat