Bunları yemek ister misiniz?

[vc_row][vc_column][vc_column_text]Ne kadar yazık ki süpermarketler artık paketlenmiş, işlenmiş daha da kötüsü içeriklerinin şüphe yarattığı gıdalarla dolu. Bu içerikleri okurken ailemizin bunları yemesini istemekten çok, kimya derslerinde karşımıza çıkan bilimsel formüllerin karmaşasıyla karşı karşıya kalıyoruz…

İşimiz tüketici olarak her geçen gün içeriklerin doğru yazılmamasından veya anlaşılmaz yazılmasından dolayı zorlaştırılıyor sanki. Görevimiz bu formüllere bir anlam katmanın ötesinde olmalı diye düşünüp sizi ürün etkitlerinde yer almayan, derlemiş olduğumuz bazı gizli kapaklı ve neredeyse salata tabağınızdaki, açının saç teline mutlulukla baktıracak kadar korkunç gerçeklerle yüzyüze bırakıyoruz. Aldığınız her markada bu zehirlerin bulunup bulunmadığını bilemeyiz ancak sürdürülebilir bir yaşam içinde olmak adına zaten işlenmiş gıdalardan uzak durmamız ve organik beslenmenin önemini fark etmemiz gerekir. Aşağıdaki bilgileri Bruce Bradley’nin “Fat Profit$” isimli kitabından ve yine yazarın internet sitesinden esinlenerek tamamladım. Sizin de ilginizi çekeceğini umuyorum.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18919″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Alev geciktiricili gazoz
Zehirli bir alev yatıştırıcı olan bromlu bitkisel yağ bir zamanlar plastiklerin tutuşmasını önlemek için kullanılırdı. Onlarca yıldır Fanta portakal, Sunkist ananas suyu, Gatorade ve Powerade gibi bazı gazlı içecek firmaları bu kimyasalı içeceklerinde kullanıyorlar. Neden mi? Çünkü suni tatlandırıcı kimyasallarının sıvıya bağlanmasını sağlayan bir kimyasal aynı zamanda bu. Bilim adamları BBY (Bromlu Bitkisel Yağ) ile bağlantılı olarak cilt lezyonları, hafıza kaybı ve sinir bozuklukları gibi etkileriyle bromin zehirlenmesi gözlemlediklerini sölüyorlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18920″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Salata sosundaki boya kimyasal
Titanyum dioksit titanyumun metalik bileşenidir ve madenlerden çıkarıldıklarından dolayı kimi zaman zehirli etkisi olan kurşunla karışmış olabiliyorlar.
Boya ve güneş kremi alanlarında kullanılan bu kimyasalı gıda sektörü ise salata soslarında, kahve kremaları ve pasta kremalarında kullanıyor.
Gıda sektörü fazlasıyla işlenmiş ve donuk renkli gıdaları; beyaz, temizlikle ilişkilendirildiğinden dolayı beyazlatmak amacıyla kullanıyor. Bu haberin kaynağı olan blog, gıda endüstrisinin iç yüzünü iyi bilen Bruce Bradley’e ait. Kendisi yapay olmayan gıdaların bu tip beyazlatıcılara ihtiyacı olmadığına da parmak basıyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18921″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Kurtcuklu mantarlar
Kurtcuklar sineklerin larvalarıdır ve çürümekte olan gıdalarla beslenmeyi severler.
Amerika’da Gıda ve İlaç Babaklığı bir mantar konservesinde 74 akar ve 19 kurtçuk bulunmasının normal olduğunu söylüyor. Kurtçuk yemenin korkunç olduğu kesin ancak mide ülserini tedavi ettiği de söyleniyor. Aynı zamanda konservelerin Bisfenol A ile kaplı olduğunu da düşünürsek, kalp krizi, obezite ve bazı kanser türlerinden korunmak için bu tip ürünlerden de uzak durmak gerektiğini unutmayın.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18923″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Klonlanmış buzağı işkembesi
Buzağının dördüncü işkembesinin maya olarak kullanıldığı geleneksel peynir yapımı en sağlıklı ve lezzetli peynirleri üretirdi ancak kolaylık ve ucuzluğundan dolayı zaman içinde bitkisel maya ve bakteriyel mayalardan sonra son moda olarak da genetiği değiştirilmiş buzağı genlerinden hazırlanmış versiyonu var karşımızda. Şu anda Amerika’da bir çok peynir bu teknikle üretilirken Türkiye’de varlığı şu anda muamma.
Genetiği değiştirilmiş gıda üzerinde uzun süreli yapılmış bir araştırma olmadığından ve etiketlerde GDO içerikler belirtilmediğinden tüketici için kaynakları saptayabilmek çok zor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18922″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Et yiyen bakteri
Marketlerden alınan etler genellikle veteriner ilaçları, ağır metaller ve stafilokok gibi yok edilmesi zor bakterilerden nasiplerini almış olabiliyorlar. Geçen seneye ait “Klinik Enfeksiyon Hastalıkları” raporu test edilen etlerin yarısında bahsi geçen bakterilere rastlandığını söylüyor. Paketlenmiş gıdalarda, endüstriyel tarımda aşırı antibiyotik kullanımından dolayı “superbugs” denilen yeni nesil listerialı etlerin kullanımı üzerinde bilim adamları çalışmalar yapıyorlar. Türkiye’de bu nedenle ölüm oranları gittikçe yükselmekte. Açık alanda otlamış hayvanların etini ve sütünü alarak bu tip hastalıklardan kaçınarak sürdürülebilir bir yaşama daha emin adımlarla ulaşabiliriz.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18924″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Otkıran tadlı gıda
Yabani otlara karşı kullanılan ve aktif bir kimyasal olan glifosatın etkilerinden korumak için kanola, mısır ve soya tohumlarına dayanıklı Roundup denilen bir gen aktarılıyor. Roundup’ın kullanımı öylesine fazla ki artık nehirlerde, havada ve yağmurda kalıntıları görülebiliyor. Herbisitler bitkiler tarafından emildiğinden dolayı gıdamıza da karıştıkları şüphesiz. Özellikle paketlenmiş ithal ürünlerde bulunan soya ve mısır içeren gıdalarda Roundup bulunma ihtimali çok yüksek. Glifosat obezite, öğrenme bozuklukları, doğum kusurları, kısırlık ve potansiyel olarak da geri döndürülemez metabolik zararlara sebep oluyor. Bunlara maruz kalmamak için organik yemenin önemi daha da anlam kazanıyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18917″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Böcek karnı
Gıda boyalarından “karmin” -etiketlerde ise E120 diye anılır- kırmızı parlak rengi elde etmek için etli bitkilerin farklı türlerinde yaşayan ve bir Afrika böceği olan Dactyloius coccus’tan ekstrakte edilir. Bazı durumlarda hiperaktiviteyi artırdığı rapor edilmiştir. Kırmızı şekerlemeler, yoğurtlar ve kırmızı renklteki meyve sularına dikkat etmek gerekir. Böcekli bir meyve suyu içmenin iğrençliği bir yana, özellikle gıda boyaları kaynaklarından dolayı vegan ve vejeteryanlar için gıdayı etik bir sorun haline getiriyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”18918″ img_link_target=”_self” img_size=”250×250″][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_column_text]Beyin kızartan yapay gıda boyaları
Gündelik gıdaların içerisinde bulunan yapay gıda boyalar petrol bazlı materyallerden yapılır. Çocuklara daha eğlenceli görünmesi amacıyla þekerlemeler ve kahvaltılıklarda, turşuların daha taze görünmesi amacıyla veya bir çok üründe asıl içeriğin yerine kullanılır. Örneğin havuçlu bir kek paketini elinize aldığınızda içeriğinde ille de havuç olmak zorunda değildir. Turuncu ve mor gıda boyalarının beyin fonksiyonlarına zarar verdiği, diğer boyaların ADHD ve davranış bozukluklarına yol açtığı ve beyin hücre zehirlenmelerine sebep olduğu gözlemlenmiş.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

BUNU DA OKU:  Et yemek ya da yememek?
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Yeme İçme
Tezgâh üstü kompost kutuları

Esse'nin tezgâh üstü kompost kutuları

Kapat