“Çocuklar Duymasın”da yeşil mesajlar
Oldum olası sevemedim pazar akşamlarını. Bu yaşa geldim, halen pazar akşamları ertesi gün okul başlayacakmış sendromu yaşıyorum.
Bu akşam da oturdum, bezgin bezgin televizyonda kanallar arası dolaşıyordum. Her kanalda birkaç saniye maksimum zaman harcadığım düşünülecek olursa, ben Digitürk kumandam olsam, o anda kendi kendimi imha ederdim. Tam o sırada, Atv’de Çocuklar Duymasın dizisinde “küresel iklim değişikliği” dendiğini duyunca, bir anda bütün dikkatimi en son ne zaman seyrettiğimi hatırlamadığım bu diziye verdim.
Küçük çocuğun okul alışverişi yapılıyor, hepsi geri dönüşümlü kağıttan defterler alıyorlar. Ufaklık diyor ki “Artık benim defterlerim için ağaç kesilmeyecek.” Sonra başkarakterdeki Pınar Altuğ diyor ki: “Dünyamızı iklim değişikliği tehdit ediyor. Fosil yakıtlardan uzak durmalıyız, hepimiz karbon ayak izimizi bilmeliyiz.” Başroldeki öbür karakter, Tamer Karadağlı, kavram kargaşası yaşıyor. Bir diğeri “Artık hepimiz toplu taşıma araçları kullanmalıyız,” diyor. Su savaşları, kuraklıktan bahsederken, bir hayli sofistike kelimelerle durumu anlatıyorlar. Orçun rolündeki 6 yaşındaki ufaklık diyor ki “Niye mahvettiniz bu dünyayı?” Sonra da “Siz bu dünyayı ödünç aldınız,” diyip, büyükleri küresel ısınmadan dolayı sorumlu tutup problemi çözeceğini söylüyor.
Tabii ki, şimdilerde entrika, aşk, meşkten ya da maftayalardan başka konuların işlenmediği bir dizide bu konunun ele alınması çok hoşuma gitti. Ancak öyle karmaşık akıl almaz bir şekilde değindiler ki konuya, kavram karmaşası yaşamamak imkansız. Genelde seyircilerin bu konuya yeterince önem vermediklerini düşünecek olursak (önem versek ulusça farklı davranırdık), biraz daha açıklayıcı olmakta fayda var. Mesela Pınar Altuğ “Fosil yakıt kullanmayalım,” diyor ama yenilenebilir enerjiden bahsetmiyor. Hoş bahsetse de, halkın hangi kaynaktan gelen enerjiyi kullanabileceğine karar verebileceği mekanizma henüz ülkemizde hazır değil. Ama basite indirgeyelim meesleyi. Evet, ısınıyoruz. Peki bizler neler yapabiliriz? Benim oturduğum yerden bir Türk TV dizisinde bu konuyla ilgili neler görmek isterdim söyliyeyim mi? Mesela, Pınar Altuğ çocuklara organik gıdalardan yemekler yapsa, toprağa, doğaya saygıdan bahsetse, baba Tamer Karadağlı evde enerji verimli ampuller kullansa, tasarruf yapsa, çocuklar evdeki çöpleri geri dönüşüm için ayırsalar ve daha neler neler.
Senaristleri konuya dair bir parmak çaldıkları için tebrik ediyorum. Ama bir dahaki sefere biraz daha elle tutulur bir şeyler düşünürlerse çok sevinirim. Hem daha etkili olacağına inanıyorum. Zaten konu yeterince zor, bir de çaresizlik hissi gelince, “Dünyayı ben mi kurtaracağım?” diye düşünüyor insan. Oysa herkes bir adım atsa, öyle şeyler başaracağız ki aklınız duracak.