Çünkü insan aslında seçtikleridir

Yıllar yılı sosyo-ekonomik eşitsizliği besleyen küresel politik bir düzen dâhilinde, gün geçtikçe artan, arttıkça tüketen, tükettikçe tahrip eden, ‘insani’ olduğu kabul edilen bu canlı türünü doyurmayı başarmış Dünya…

Bilinen ve henüz keşfedilmemiş milyonlarca farklı türde canlıya ev sahipliği yapıyor.

İnsan…
Dünya denen bu ‘ev’in, en pasaklı, en saygısız ve en sınır tanımaz canlısı…
Ancak tarih, yaşadıkları zamanın fiziki sınırlarını anlayamadıklarından dolayı, öylece yok olan toplumların günümüzdeki tek şahidi. Bir başka deyişle, insanlık tarihi, yanlış seçimleri sonucu, doğanın ve onun ekosisteminin, ‘insanlığın haddi’ni belirleyen sınırları görmezden gelerek büyüme ve tüketme yolunu seçmiş toplulukların, doğal kaynaklarını nasıl sürdürülemez bir şekilde tükettikleri ve bunun sonucu olarak nasıl yok olduğunu gösteren örneklerle dolu.

Günümüze gelelim. Bir ülkenin büyümesinin en önemli göstergelerinden bir tanesi, o ülkenin, Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYİH)’dır. Basit bir şekilde açıklamak gerekirse GSYİH; bir ülke sınırları içerisinde, belli bir zaman aralığında üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir. Benim, GSYİH’dan bahsetmemin nedeni ise, bu ekonomik göstergenin, milletleri büyümenin büyüsüne kaptırarak, uzun yıllardır yanlış seçim yapmaya yönlendiren önemli bir element olarak kullanılmış olmasıdır.
Çünkü bu göstergeye göre, örneğin, doğanın, insanlığa sunduğu ve ekonomik değeri milyar liralar olan jeokimyasal döngülere – su, karbon, fosfor, nitrojen- sahip olmak, GSYİH’mızı artırmıyor. Hava kalitesini ve bölgesel iklimi düzenleyen ormanların varlığı GSYİH’mızı artırmıyor, ama ağaçlar kesilip, köprüler yapılınca, AVM’ler dikilince, ekonomimiz büyümüş oluyor. Yıllar sonra, kirlenen havayı temizlemek için yapılan harcamalar, GSYİH’mızı artırıyor, mesela…

Çünkü bu göstergeye göre, örneğin, iki şeritli bir yolda birbirlerine doğru ilerleyen iki araç, kazasız belasız yollarına devam ederler ise, GSYİH’mıza yapmış oldukları katkı çok az oluyor. Ancak, eğer bu iki araç hazin bir şekilde kaza yapar ise, ‘harika’ diyor GSYİH: ambulanslar, doktorlar, hemşireler, araç muayene işlemleri, polisler, açılan davalar vb. hepsi GSYİH’mıza büyük katkılar getiriyor.

BUNU DA OKU:  Karton bardak, kağıt peçete, pizza kutusu... Geri dönüşüm kutularına atılmaması gereken 12 şey

Buradan nereye gelmek istiyorum? Bildiğimiz gibi çok kısa bir süre içinde,- 2014’ün Mart ayının 30. gününde-, ülkemiz ve geleceği için muazzam bir öneme sahip bir yerel seçimi tecrübe edeceğiz. Yapmış olduğumuz seçimler, yaşam tarzımızı, iç dünyamızı boyadığımız renkleri, eğitim ve kültür düzeyimizi yansıtırlar. Çünkü insanlar aslında seçtikleridir.

Bu bağlamda, seçimimizi, seçeceklerimizin karakterleri ve, özellikle de günümüzde, çevreye, sürdürülebilirliğe, doğanın ilham veren düzenine, sosyo-ekonomik varlığımızın teminatı olan doğal kaynaklara, ve insan onuruna verdiği değere göre yapmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı, gözlerimizi, ‘büyümenin büyüsü’ ile perdelemeye çalışanlar yerine, çevre ve doğa konusunda bir vizyona sahip olan ve toplumsal kalkınmaya vurgu yapanlara, ‘milli gelirimiz 10.000 dolar oldu’ diyenler yerine, cebinizi bir kontrol ettikten sonra, Gezi Parkı’nı ve Kuzey Ormanları Savunması’nı gerçek manada anladığını gösterenlere kulak asmakta fayda var diye düşünüyorum.

Çünkü aslında yaptığımız tercihler ile geleceğimizi, mutluluklarımızı, sevinçlerimizi, seçtiklerimize emanet ediyoruz.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Gündem, Kent, Yeşil alanlar
Güvenliğin doğası, doğanın güvenliği

Ortada, doğaya ve dolayısıyla canlılara yönelmiş bir haksızlık söz konusudur.

Kapat