Zehirli kimyasal içermeyen moda: Yosun ve mantardan iplik üretimi
New York’ta bulunan Teknoloji Enstitüsünün moda bölümünde okuyan öğrenciler, biyolojik olarak üretilmiş, makine ve insan eli tarafından örülebilir, yeni bir tekstil türünün ipliklerini üretti.
Alginat adı verilen, kahverengi yosunlarda bulunan nişasta benzeri bir maddeden üretilen madde, geçtiğimiz günlerde New York Modern Sanatlar Müzesinin Biyodizayn başlıklı sergisinde tanıtıldı.
Bu madde aslında bazı deneysel tıbbi işlemlerde, yaraları sarmak ve hatta diş kalıbı almakta kullanılmakta. Hatta tekstil sektöründe yatak örtülerinde kullanılan bu madde maalesef tasarımcılar tarafından çok tercih edilmemekteydi.
Bu sorunun önüne geçmek için ürünü yeniden tasarlamak isteyen öğrenciler, bir şırınga yardımı ile nişastayı yosundan ayırdılar. Ayırdıkları nişastayı kalsiyum klorür çözeltisinde bekleten öğrenciler burada karışımı yün ipliğine benzeyecek şekilde yeniden tasarladılar.
Bu nişasta türü ile başarı yakaladıktan sonra öğrenciler, mantardan elde edilen kitosan adlı bir nişasta türü ile de tekstil ürünlerinde kullanılabilir bir iplik tasarladılar.
Öğrencileri şaşırten bu maddelerin oldukça elastik olması idi. Tasarlanan ürünler boyunun %70’i kadar uzayabiliyor. Aynı zamanda bu ürünlerden elde edilen 3 boyutlu yazıcılar ile üretilmiş ağ şeklindeki parçalar %50 oranında esneyebiliyor.
Mantar ve yosun gibi düşük enerji ihtiyacı olan doğal kaynaklardan üretilen biyopolimerler, kapalı bir üretim döngüsü olan ekonomi için oldukça önemli. Özellikle doğaya etkisi oldukça fazla olan moda endüstrisi için bu oldukça büyük bir adım.
Öğrenciler, tekstil sektörünün çevreyi en fazla kirleten ikinci büyük sektör olduğu gerçeği göze alındığında sürdürülebilirlik konusunda bu sektörün geride kaldığını belirtiyor.
Buna rağmen, tekstil ve giysinin gerçek masraflarını düşündüğümüzde öğrenciler, mantık ve yaratıcılığın bu problemi çözmekte sınır tanımayacağını savunuyor. Öğreciler büyük bir başarı yakaladıklarını kabul etseler de, gidecekleri daha çok yol olduğunu ve kendi tasarımlarının hem diğer tasarımcılara örnek olacak, hem de sera gazı ve zehirli kimyasalların çevreye etkisini azaltacak şekilde kullanılmasıdan mutlu olduklarını belirtiyorlar.