Haritadan silinenler 61-70

Haritadan silinenler (51-60)

Haritadan silinenler (71-80)

61-Yatağan termik santrali

Sağlık Bakanlığı’nın talebi üzerine Muğla İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma, Yatağan Termik Santrali’nin insan sağlığına verdiği zararları ortaya koydu. Araştırma sonucu son 2 yılda sadece Muğla’daki hastanelerde 35 kişinin akciğer kanserinden yaşamını yitirdiği, 60 kişinin de aynı rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü belirtildi. Muğla Tabib Odası Başkanı Naki Bulut, bu rakamın Yatağan için alarm verici bir durum olduğunu söylerken, Yatağan Belediye Başkanı CHP’li Haşmet Işık ise, devletin bu konuda gerekli sağlık taramalarını yapıp, gerekli önlemi almasını istedi.

h61

Yatağan’da 30 yıl önce faaliyete geçen termik santral, 2006 yılına kadar baca gazı arıtma tesisi olmadan çalıştırıldı. Santral, çevreye ve insan sağlığına verdiği zararla yıllarca ülke gündeminde kalırken, çevreciler bir çok kez eylem yaptı. Sağlık Bakanlığı, geçen 31 Ocak’ta Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’ne konuyla ilgili bir yazı göndererek, araştırma yapılmasını istedi. Yazıda, bakanlık bünyesindeki Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı’nca yürütülen epidemiyolojik araştırmalar kapsamında, Yatağan Termik Santrali’nin çevreye ve insan sağlığı üzerine olan etkilerine ilişkin bilgilere ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, bu kapsamda 2011 yılı içerisinde termik santrali ile ilgili yürütülen çalışmaların (denetim, ölçüm, vb.) bilgilerinde eklenerek rapor hazırlanması istendi. Yazıda ayrıca, ilçedeki kanser vakalarının tespitine yönelik de tanı tarihi, tanıyı koyan sağlık kuruluşu bilgileri ve diğer istenen bilgilerin eksiksiz bir şekilde bildirilmesi talep edildi.

http://gundem.milliyet.com.tr/yatagan-termik-santrali-olum-sacmis/gundem/gundemdetay/30.03.2012/1521940/default.htm

 

62-Alakır Vadisi HES projesi

Kumluca Alakır Vadisi’nde, Dereköy Elektrik Üretim ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan ‘Dereköy Regülatörü ve HES Projesi’ ile Kemer ilçesinde Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan Ağva Çayı üzerinde, EGE Yenilenebilir Enerji Üretim San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan ‘Kesme Regülatörü ve HES Projesi’ne ilişkin ÇED Başvuru dosyalarının Bakanlığa sunulduğunu ve uygun bulunduğunu belirten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğü, vatandaşların her iki projeye ilişkin soru ve önerilerinin Antalya Valiliği ya da Bakanlığın Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü (ÇEDGM)’ne yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini duyurdu.

h62

Bakanlığın 14 ve 21 Haziran tarihlerinde birer hafta arayla duyurduğu HES projelerinin inşa edileceği bölgeler Antalya’nın biyolojik zenginliği açısından önem taşıyor. Mahkeme kararıyla I. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilen ancak ikisi üretim aşamasında olan sekiz ayrı HES projesinin bulunduğu Alakır Vadisi’ndeki projelerden biri olan Dereköy HES’e verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı mahkeme tarafından iptal edilmişti.

25 Haziran 2010 tarihinde Antalya Valiliği’nce Dereköy HES projesine verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını yargıya taşıyan Alakır Nehri Kardeşliği Platformu üyeleri ile diğer sivil toplum örgütlerinin açtığı davayı gören Antalya 2. İdare Mahkemesi, doğal sit alanı özelliği taşıyan vadide ayrıca 8 HES projesinin daha bulunduğuna vurgu yaparak 14 Ekim 2011 tarihli kararında, “anılan alanda yapılacak bu nitelikteki bir projenin önemli çevresel etkilerinin olmadığı düşünülemeyecektir” hükmünde bulunarak işlemin yürütmesini durdurmuştu.

http://www.kesfetmekicinbak.com/alakir-ve-agva-cayina-iki-hes-daha-geliyor/3470n.aspx

 

63-Erzincan siyanürle altın madeni işletmesi

Bir zamanlar devletin en tepesindekiler ülkenin her karışındaki güvenlikten sorumlu olduklarını belirtmek için “Fırat’ın kıyısında kuzu kaybolsa gelin benden sorun” derlerdi. Bugün Fırat’ın kıyısında binlerce kuzu yok oluyor, binlercesi de yok olma tehdidi altında. İliç yakınlarında yapılan siyanürlü altın işletmeciliği ve baraj inşaatı, bir zamanlar küçükbaş hayvancılığın yapıldığı en önemli merkezlerden birisi olan yöredeki hayvancılığı yok oluşa götürüyor. Fırat kenarında binlerce kuzu doğamadan kayboluyor!

h63

Erzincan’ın 3 bin nüfuslu İliç ilçesi son bir iki yıldır tam anlamıyla bir madenci kasabası görünümünde. Munzur Dağı’nın eteğindeki küçük ilçede neredeyse her üç kişiden birisi ya ilçe merkezine kuş uçuşu 3 kilometre olan altın madeninde ya da madenin hemen aşağısındaki baraj inşaatında çalışıyor. Sırtlarında açık yeşil fosforlu iş yelekleri ve baretler olan işçiler günün her saatinde İliç caddelerini dolduruyor. İliç merkezinden olduğu kadar köylerden de birçok kişi yüz yıllardır ana geçim kapıları olan küçükbaş hayvancılığı bırakıp, madende ya da baraj inşaatında çalışmaya başlamışlar. Hayvancılıkla uğraşan köylülerin işçileşmesi hayvan sayısının azalmasına yol açmış. Bu ise İlçe’nin ünlü tulum peynirinin tadını kaçırmış. İki köyün ortasında ve ilçe merkezinin yanı başında yapılan siyanürlü altın üretimi ilçenin bir diğer önemli geçim kapısı olan arıcılığı da bitme noktasına getirmiş.

BUNU DA OKU:  Haritadan silinenler 91-96

http://www.evrensel.net/news.php?id=53505

 

64-Trabzon katı atık tesisi

Çavuşlu Belde Belediyesi Başkanı Hüseyin Arslan her hafta Mercan Fm ve Radyo Bordo Maviden canlı olarak yayınlanan Güncel bakış programının konuğu oldu. Usta gazeteci ve Radyo Programcısı Nihat Öztürk’ün sunduğu programda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çavuşlu Beldesinin ekonomik olarak bazı ilçelerden daha aktif olduğunu fakat nüfusunun az olduğunu belirterek programa başlayan Arslan “Seçimlerden önce ne söz vermişsek yaptık. Stat Projesini hayata geçirdik, sis dağı su projesi için çalışmalarımız sürüyor ve derin deşarj için girişimlerimiz tamamladı” diye konuştu.

Çavuşlu Beldesinin küçük olmasına karşın 12 tane ekmek fırın olduğunu ekmeğin ana vatanının Çavuşludur açıklamasa yaptı. Bölgedeki en canlı paranın da Çavuşlu beldesinde döndüğünü ifade etti. Ekmekle ünlenen beldenin katı atık tesisleri ile adının kirlendiğini ve katı atık tesisinin belde halkı için baş belası olarak gördüğünü açıkladı. Arslan” İl genelinde çöp tesisi için farklı yerler arandı. Her taraftan tepki aldığı için geri adılar atıldı. Çavuşlu’da Çöp tesisi için düşünülen arazide sis dağına teleferik kurulması hesap edilirken çöp tesisi kuruldu. Tüm raporlar olumsuz olmasına rağmen tekrar başlandı. Mühürledim. Bana senin buna yetkin yok dediler. Yine başladılar. Mahkememiz devam ediyor. Bir önceki bilirkişi ekibi ikinci incelemede olur verdi. Temennimiz tesisin olmayacak olduğu yönünde” dedi.

h64

Yapılmak istenen çimento fabrikası için oyalama taktiği olarak ördüğünü ve amacın hedef saptırmak oluğunun belirten Arslan “Bazı iş adamlarımız bize tepeden aşağı bakıyor. Bize sormadan bir şeyler yapmak istiyorlar. Biz buranın belediye başkanı olduğumuz için sorulması gerekir” dedi. Belediye Başkanlığı döneminde hedefleri tek tek uygulamaya koyduklarını ve en kısa bir süre de derin deşarj sistemini yapıp alt yapıyı bitirmek istediklerini söyledi. Bazı ilçelerde yapılan sahil düzenlemesinin çavuşlu beldesinde de DOKA destekli projelerle hata geçirmek istediklerini ifade etti.

http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberID=14759

 

65-Hamidabat termik santrali

Prof.Dr.Doğan Kantarcı Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Hamitabat köyünde bulunan termik santralden çıkan karbondioksitin Lüleburgaz’ı kapladığını söyleyerek “Hamitabat Santrali bizim için çok önemli, durdurulması imkansız” dedi.

h65

Prof. Dr. Doğan Kantarcı Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Hamitabat köyünde bulunan termik santralden çıkan karbondioksitin Lüleburgaz’ı kapladığını söyleyerek “Hamitabat Santrali bizim için çok önemli, durdurulması imkansız” dedi.

Lüleburgaz’da ADD Lüleburgaz Şubesi’nce düzenlenen ‘Burgaz’da 3 sorun: Termik Santral, Bal Ormanlar, Sel Sorunları’ isimli konferansa konuşmacı olarak katılan Kantarcı, Lüleburgaz’ın çok sorunu olduğunu ifade etti.

Aşkiye- Neşet- Çal Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kantarcı, Lüleburgaz’ın Büyükkarıştıran Beldesi’nde yaşanan sel felaketine değinerek,”Trakya’da çok büyük sel oldu. Marmara Bölgesi bu yağışlardan nasibini aldı. Karıştıran sel altında kaldı” dedi. Trakya’da yaşanan sel felaketinin Akdeniz Havzasının ısınmasından kaynaklandığını belirten Kantarcı, “Akdeniz Havzasında sıcak hava ile soğuk havanın karşılaşması sonucu böyle felaketler yaşanıyor. Akdeniz Havzasının şu anda 1 dereceden fazla ısınmış durumda” diye konuştu.

Dünyanın son dönemde hızla ısındığını kaydeden Kantarcı, ‘2002’de dünyanın sıcaklığı 1 derece arttı dediler. 2050’de ise 4 derece artacağı söylendi. Ancak bizim hesaplamalarımıza göre sıcaklık 5-6 derece artacak” dedi. Özellikle Lüleburgaz’da çok fazla nem olduğunu, insanların nem nedeniyle terleyemediğini söyleyen Kantarcı, insanların terini atamadığı takdirde ölebileceğini, havanın 6 derece ısınmasıyla insanların çoğunun öleceğini söyledi.

http://www.haberler.com/prof-dr-kantarci-hamitabat-termik-santralin-den-4155532-haberi/

 

BUNU DA OKU:  Sakinleştirici etkisi olan 5 bitki çayı

66-Şenoz Vadisi HES projesi

Karadeniz’deki hidroelektrik santrallara (HES) karşı yürütülen mücadele, ‘tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan…’ noktasına geldi. Doğu Karadeniz’in incilerinden Senoz Vadisi’nde 11 köyün muhtarı, 2008’de Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na başvurmuş ve “Vadimizi sit alanı ilan edin” demişti.

h66

Geçen hafta Rize’nin Çayeli ilçesine gelerek bölgede incelemelerde bulunan kurul kararını verdi. Kurul “Senoz Vadisi’nde halen faaliyet gösteren taşocakları ve yapımı devam eden HES projeleri vadiyi olumsuz etkilemiş. Söz konusu alan doğal sit alanı özelliklerini yitirmiştir” dedi!

TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer, “Deniz seviyesinden başlayan ve kısa sürede 3 bin metrelerin üzerine çıkan derin vadileri, şelaleler yaparak denize ulaşan dereleri, doğal yaşlı ormanları, binlerce bitki türü ve yaban hayatı, ilginç coğrafyası, yöreye özgü mimarisi ve doğayla bütünleşmiş sosyal ve kültürel özellikleriyle doğal sit alanı olduğu açıktır” dedi.

Özer, mahkeme kararlarına rağmen süren inşaatlar nedeniyle doğanın tahrip edildiğini vurguladı: “Senoz’da yapımına başlanan iki HES projesinde Rize İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen inşaat faaliyetleri sürdü. Doğal sit karakteri taşıyan bir alanda HES projelerine kolaylıkla ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmekte.”

Hükümet, Doğu Karadeniz’de HES atağına kalkmaya karar verince, Rize’de ilk olarak Senoz Vadisi’ndeki iki projeye verilmişti. Çevre ve Orman Bakanlığı; 43 MW ve 20 MW’lık her iki projeye de “ÇED ‘Çevresel Etki Değerlendirme) Raporu Gerekli Değildir” kararı vererek, santral inşaatlarına başlanılmasının yolunu açtı. Sonradan mahkeme kararlarıyla Bakanlığın “ÇED gerekmez” kararı iptal edildi, ancak inşaatlar sürdü.

http://www.radikal.com.tr/turkiye/senoz_vadisinde_zamana_karsi_yaris_kaybedildi-971626

 

67-Pülümür Barajı ve HES projesi

Tunceli ’de Pülümür Çayı üzerine yapılmak istenen hidroelektrik santral (HES) projesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından iptal edildi. Barajla ilgili görüş bildiren Tunceli Belediyesi, Valilik ve İl Özel İdaresi’nin olumsuz görüşleri nedeniyle iptal kararı verildi. Olumsuz görüşlerin en dikkat çekeni ise proje alanında diri bir fay hattının olması.

CATISMALARIN YOGUNLUKLU OLARAK YASANDIGI TUNCELI'DEKI MUNZUR VE PULUMUR CAYI SAHILLERI, YERLI VE YABANCI TURISTLERLE DOLUP TASIYOR. CATISMALARA ALDIRIS DAHI ETMEYEN TURISTLER, 40 DERECEYE VARAN SICAKLARDAN KORUNMAK ICIN BUZ GIBI MUNZUR VE PULUMUR SULARINA GIRIYOR. FOTO: FERIT DEMIR/TUNCELI, (DHA)

Pülümür Vadisi’ndeki çay üzerine Kenan Elektrik tarafından 37 megavat gücünde bir HES ve baraj projesi için Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine başlandı. Süreç kapsamında halkı bilgilendirme toplantısı yapıldı. Ancak bölge halkı bu toplantıya tepki gösterdi. Ayrıca ÇED sürecinde Ekosistem Değerlendirme Raporu’nun Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından revizyonu istendi. Ancak şirket bu revizyonu yapmadı.

ÇED sürecinde tüm kurumların projeye olumlu görüş bildirmesi gerekiyordu. Ancak öyle olmadı. İlk itiraz Tunceli İl Özel İdaresi’nden geldi. Kurumun görüşünde, kendileri tarafından yapılan su kanalları ile kiraya verilen iki taş ocağının su altında kalacağı vurgulandı. Tunceli Belediyesi ise barajın yöre halkının geçim kaynaklarının etkileneceğini, göçlerin yaşanacağını, tarım ve hayvancılığın etkileneceğini ve bu nedenlerle bölgede sosyal patlama olacağını belirterek baraja karşı çıktı.

Tunceli Valiliği de bölgenin heyelan sahası içinde kaldığını ve deprem haritasına göre proje alanında diri bir fay hattı bulunduğunu, ayrıca bölgenin ‘Ekolojik Öneme Sahip Alan’ olduğunu ifade etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından verilen kararda projenin ÇED sürecinin sonlandırıldığı açıklandı.

http://www.radikal.com.tr/cevre/pulumur_baraji_iptal-1120618

 

68-Salarha Vadisi HES projesi
Doğu Karadeniz’deki vadi ve dereler üzerinde yapılması planlanan hidroelektrik santrallere (HES) karşı çevreciler ve yaşam savunucularıyla birlikte karşı çıkan köylüler, mücadelelerinden vazgeçmiyor. Bölgedeki vadilerde bir yandan HES’lere karşı hukuk mücadelesi sürdürülürken, diğer yandan da köylülerin adeta direnişe dönüşen dere boylarında nöbet tutma eylemleri devam ediyor.

h68

Arılı ve Çağlayan vadilerinde 16 ayrı HES projesi geliştirilen ancak 5 yıldır projelere bir kazma dahi vurdurmayan Fındıklılılar, Arılı vadisindeki dere ıslah çalışmalarını, ‘HES’lerin altyapısını hazırlıyor gerekçesiyle protesto etmiş ve çalışmaların durdurulmasını istemişti.

Köylüler, yaptıkları açıklamalarda, “Deremizi yok eden bu dere ıslah çalışması derhal durdurulmalıdır. İnşaat alanındaki iş makineleri çalışma sahalarını hemen terk etmelidir. Bu vahşi proje iptal edilmeli ve Arılı Deresi sel ve taşkın yerleri değerli muhtarlarımız ve köylülerimizle ile tespit edilerek yeni bir değerlendirme yapılarak selden zarar gören yerlerde lokal çalışmalar yapılmalıdır” taleplerinde bulunurken; 30 Aralık Cuma günü saat:14.00’da yapılacak olan toplantıda da sonuç çıkmazsa eylemlerini sürdüreceklerini vurguluyorlar.

BUNU DA OKU:  Tablolara atılan çorbalar, kendini duvara yapıştıran eylemciler: Just Stop Oil nedir, protestolarında neler yaşanıyor?

http://www.muhalefet.org/haber-salarha-vadisinde-heslere-karsi-ortak-tavir-24-902.aspx

69-Güneysu Vadisi HES projesi

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Rize’de işletmeye geçen 5 Hidroelektrik Santral (HES) projesinden yıllık 849.38 gigawatt saat elektrik üretildiği açıkladı. Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer Şan, bu üretim miktarının HES’lerdeki kurulu güç oranında üretim gerçekleşmeyeceğinin göstergesi olduğunu ifade ederek; “Bunun için bu vadilerin, yaşam alanlarının ve derelerin katledilmesine değer miydi?” diye sordu.

h69

Söz konusu HES projelerinin toplam kurulu gücünün yaklaşık 200 megavat saat olduğuna dikkat çekerek; 5 HES projesinin yıllık bin 728 gigavat saatlik elektrik enerjisi üretme kapasitesinin bulunduğunu belirten Şan, “Oysaki Sayın Bakanın değerlendirmelerine göre, toplam kurulu güç oranında üretim olması gerekirdi. Bu rakamlar HES projelerinin ne kadar az kapasite ile çalıştığını gösteriyor. Bu projeler hiçbir zaman, Sayın Bakanın dediği ve anlatmaya çalıştığı gibi tam kapasiteyle çalışamayacak! Dolayısıyla üretim de düşük olacak! Böylesine düşük bir üretim gerçekleştirecek HES projeleri için vadilerin, derelerin tamamen kurutulmasına, doğal yaşam alanlarının yok edilmesine değer mi?” diye sordu.

Bu arada Güneysu İlçesi Gürgen Vadisi’ndeki HES projesinde suyun tünele alındığı 4 kilometrelik alanda dere yatağı yine kurudu. Rize Valiliği, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Rize’deki yatırımlarını açıkladığı bildiride 5 HES inşaatının işletme safhasında olduğu belirtildi. Bildiride, bu projelerden yıllık enerji üretiminin 849,38 gigavat saat olduğu ifade edildi. Açıklamada 5 HES projesi inşaatının da devam ettiğine yer verildi.

http://www.muhalefet.org/haber-hesler-kapasitelerinin-altinda-kaldi-dereler-kurudu-24-5524.aspx

 

70-Hemşin HES projesi
Doğu Karadeniz Bölgesinde HES’lere karşı sürdürülen demokratik ve hukuksal mücadele devam ederken HES yapımcı firmaları da projelerini sürdürmekte diretiyor.

h70

Rize’nin Hemşin ilçesinde Mars Elektrik üretim firması tarafından yapılması planlanan Yeşiltepe Regülatörü ve HES projesi nedeniyle, ilçede düzenlenen ÇED toplantısı sivil toplum örgütleri ve köylüler tarafından protesto edildi.

Daha önce 29 Eylül 2010’da yapılmak istenen ve Hemşin Belediyesi tarafından salon tahsisi yapılmadığı ve yoğun halk tepkisi nedeniyle yapılamayan ÇED toplantısı, bu kez yine yoğun tepki ve protestolar altında yapılmaya çalışıldı. Hemşin Belediyesi toplantı salonunda yapılan Çevre Bölgesel Etki Değerlendirme (ÇED) Toplantısına firma temsilcilerinin yanı il Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileri ve diğer yetkililer katıldı. Toplantı sırasında firma temsilcisi proje hakkında sunum yaptığı sırada toplantıya katılan vatandaşlar, projeye tepki gösterdiler.

Hemşin Belediyesi Salonu’nda düzenlenen toplantıya katılan gurup bir süre toplantıyı dinledikten sonra, firma yetkililerine tepki göstererek ayağa kalkıp sloganlar attılar. “HES şirketi, Hemşin’e terk et” şeklinde sloganlar atan gurup, firma yetkililerinden projeyi iptal etmelerini ve ilçelerini terk etmelerini istediler. Kızgın kalabalık slogan atarak salonu terk etti.

Daha sonra toplantının yapıldığı salona giren çevrecilerin ve köylülerin temsilcileri, toplantının yapılmasına izin vermeyeceklerini ve bir an önce toplantının sonlandırılmasını istedi.

Bu gelişmelerin ardından firma yetkilileri ile Çevre ve Orman İl Müdürlüğü görevlileri de halk katılımı sağlanamadığı için toplantının yapılamadığı şeklinde bir tutanak tutarak toplantıyı iptal etmek zorunda kaldı ve toplantı salonundan ayrıldılar. Daha sonra Hemşin Belediyesi binası karşısındaki parkta toplanan çevreciler ve köylüler, slogan atarak, bölgedeki HES projelerine tepki gösterdiler.

http://derelerinkardesligi.org/web/index.php?option=com_content&task=view&id=124&Itemid=9

Haritadan silinenler (01-10)

Haritadan silinenler (11-20)

Haritadan silinenler (21-30)

Haritadan silinenler (31-40)

Haritadan silinenler (41-50)

Haritadan silinenler (51-60)

Haritadan silinenler (61-70)

Haritadan silinenler (71-80)

Haritadan silinenler (81-90)

Haritadan silinenler (91-96)

 

Haritaya dön

 

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Kent, Mimari, Yeşil alanlar
Haritadan silinenler 41-50

Son 11 yılda bu ülke sınırları içerisindeki doğal ve kültürel varlık tahribatlarının ayrıntılı listesi ve haritası. - Haritadan silinenler 41-50

Kapat