İklim değişikliği artık Minecraft’da

Çatılarındaki uçsuz bucaksız yeşillikler, şehri sanki bir yağmur ormanına benzetirken, yol kenarlarındaki çok katlı dikey çiftlikler, yerel halk için yiyecek üretiyor. Yelkene benzeyen yapılar havadaki karbonu emerken, şehrin ortasından akan nehirde hidrojen ile çalışan vapurlar masmavi suların üstünde sessizce ilerliyor. Burası Climate Hope City, İklimin Umudu Şehri, ama maalesef şimdilik Minecraft’da.

“Keep it in the Ground” yani “Yatırımını Geri Çek” kampanyası için iklim değişikliği hikayesini değişik kanallardan anlatmak isteyen Guardian, geleceğin karbon-nötr şehrini Minecraft’da planladı. Blok blok büyüyen, Türkiye ile arası aslında çok iyi olmayan bu oyunun sağladığı inşaa seçenekleri ortaçağ kalelerinden, uzay araçlarına kadar karmaşık ama büyüleyici. Sınırlar ise neredeyse kullanıcıların hayalgücü.

Climate Hope City, aslında bir fantazi değil. Buradaki tüm binalar ve yapılar; ya şu an kullanılmakta olan ya da prototip halinde olan projelerden seçilmiş. Bu şehir Wizard Keen adı altında Minecraft hakkında Youtube videoları yayımlayan, Tate Modern Müzesi ile benzer bir çalışma yapmış Adam Clarke’a ait ve dikey çiftlikler, kinetik kaldırımlar, şöförsüz araçlar ve yeşil çatılar gibi son teknoloji bir çok proje içermekte.

Sonuç olarak zarif ve çekici bir Minecraft şehri oluşmuş. Tüm binalar dikkat çekiyor ve kendisi hakkında bilgi verebiliyor. Minecraft’ı PC, Linux ve Mac versiyonlarını oynayanlar haritaya buradan ulaşabilir, şehri özgürce gezebilir, binalar ve yapılar hakkında bilgi alabilirsiniz.

43245234234

Ama ben tam anlamı ile iklim değişikliği ve kısıtlı kaynak kullanımını dijital ortamda deneyimlemek istiyorum diyarsanız, kısa bir süre sonra çıkacak Eco adlı oyuna bir bakmanızı öneririz.

Eco’nun multiplayer ve online bir oyun olması oyuncuların bir ekosistemi paylaşmasını sağlıyor, ama şöyle bir durum var; eğer topluluk doğanın dengesini geri dönülemez bir noktaya getirirlerse, oyun bitiyor ve sıfırdan yeni bir dünya yaratılıyor yani oyuncuların o ana kadar ürettikleri her şey boşa gidiyor.

BUNU DA OKU:  Cildinize ve bağışıklık sisteminize yardımcı alkali yiyecekleri tüketmenin 5 kolay yolu

Oyunu orjinal yapan konsept ise diğer bir özellik. Tüm topluluk bir kaç gerçek hafta sonra tüm haritayı etkileyecek bir felakete karşı beraber çalışmak zorunda ve bunun için tıkla-üret mantığında kullanılan kaynakları değil, kendi dengesi olan ürünleri kullanmaları lazım. Yeni ağaçlar dikmeden tüm ormanı keserlerse kerestesiz kalırken, tek bir balık türüne odaklanırsa o balık kaynağına ve onu yiyen diğer hayvanlara etkileri olacak, nehre çok yakın bir fabrika inşaa ederlerse nehrin kirlenme olasılığı olacak.

Bir diğer güzel özellikse, oyuncular bu durumları engellemek için belirli “yasalara” oy vermeleriMesela bir oyuncunun günde 10 ağaçtan fazla kesmesi yasaklanırsa, oyun kendi içerisinde bunu bir kural haline getirecek. Oyuncular bu yasalara, oyunun kendi içinde yarattığı grafiklerden ve etki haritalarından karar verebilecekler.

123214213213

Oyun için yakın zamanda bir Kickstarter kampanyası düzenlenmesi planlanırken, dijital oyun marketi Steam’de oyuncuların çıkmasını istediği oyunları desteklediği Steam Greenlight’da bile yeşil ışık almış durumda. Eco’nun hatta ABD okullarında ekolojik sistemi öğretmek için kullanılması bile düşünülüyor ve bu konu için ayrı bir yatırım almış durumda.

Aslında bilgisayar oyunları çevre temasına çok yabancı değil. Ama benim de çok sevdiğim Fallout ve Anno 2070 gibi oyunlar, nükleer enerji ve silah kullanımı ile iklim değişikliğininin sonuçlarının görüldüğü kıyamet sonrası (post-apokaliptik) senaryolara odaklanıyor. Guardian’ın desteklediği Minecraft şehri ve Eco ise, her ne kadar bilgisayar oyunlarında çok aranmasa da, ayakları gerçek dünyaya veya Eco örneğinde olduğu gibi gerçek kurallara basan oyunlar.

Bakalım oyuncular bu gibi örneklere nasıl tepkiler verecekler, iklim değişikliği için aktivistlik dijital oyun dünyasına da sıçarayabilecek mi? Simcity’i Maxis zamanından, Fallout’u ise ilkinden beri takip eden bir oyuncu olarak ben şahsen Eco’nun beta testlerine üye olmak için başvurdum bile.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Görkem Gömeç

Boğaziçi Üniversitesi ve SUNY Binghamton'da Küresel ve Uluslararası İlişkilerden sonra İsveç'te Uppsala Üniversitesi'nde Sürdürülebilirlik üzerine master yaptı. Teknoloji, kitlesel değişim ve akıllı politikalar ile çözümler bulabileceğimize inanıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Hayat, İklim Değişikliği, Sanat ve Tasarım, Teknoloji
2015’in en sağlıklı güneş kremleri

Türkiye'de bulabileceğiniz en iyi 5 güneş kremi markasını sıraladık .

Kapat