İmzalarımızla neler yapıyoruz?

İmza kampanyalarıyla aranız nasıl bilmiyorum, ama benim karşıma sık sık pek çok konuda imza kampanyası çıkıyor ve ben sanki uzay boşluğuna savuruyor gibi imzamı atıveriyorum. Hakikaten ne oluyor bu imzalar?

Dijital medya, güncelleme kapasitesi ile haber konusunda bir vazgeçilmez haline geldikçe bir nevi bilgi/haber bombardımanına da maruz kaldığımızı düşünüyorum, etkilerini hissediyorum. Seçemediğim gündemler arasında sıkışırken hem benim için hakikaten önemli olan haberleri kaçırabiliyor hem de bir gündem oluşturabilme imkanım(ız) varsa da bu kaçıveriyor. İmza kampanyaları işte bu ‘kaçırma’ halinin önüne geçmede birebir. Elbette tek başına imza kampanyaları ile dünyayı kurtarmayacağız. Aşağıda yer verdiğim başarılı örneklerde de görülebileceği gibi imza kampanyaları verilmekte olan mücadeleyi lokalden çıkarıp daha geniş bir ağ ile buluşturma, kamuoyu oluşturma ve konuya dair otoritelerin karar alma süreçlerinde onlara en azından bir çift gözün üzerlerinde olduğunu hissettirme konusunda derde deva.

2012 yılında Yeşilist’in Ağaoğlu #Maslak1453: İstanbul uyan, kabusun gerçek oluyor! imza kampanyasına kısa süre içerisinde 45.976 kişinin imza atması ile oluşan kamuoyunun, o dönem Fatih Ormanı‘nın İstanbulluların olduğunu yetkili mercilere hatırlatmadaki başarısı oldukça etkileyiciydi. Benim ve eminim pek çok insanın Yeşilist’le tanışmasını sağlayan bu kampanya, önemli bir örnek teşkil ediyor. Şimdilerde pek çok imza kampanyası sürerken bir kaybolmuşluk hissine kapılmamak ve umudumuzu da diri tutmak adına bakın 2014 yılında imzalarımızın da etkisiyle neler başarılmış.

1) #Adrasan ormanı bir an önce rehabilite edilmeli! Otel vadisi değil yuva! @ormanvesuisleri

1(28)

Kampanyayı başlatan: İdil Toksöz

Kampanyanın muhatabı: Veysel Eroğlu

Destekçi: 20.464

Ne olmuştu?: 28 Haziran 2014’te Adrasan ormanında başlayan yangın 17 saat boyunca söndürülemedi. 125 hektar alan kül oldu. Bu alanın içerisinde turistik değer de taşıyan Adrasan’ın butik otelleri de yer alıyordu. Yangının ardından bölgenin rehabilite edilmek yerine imara açılması ihtimalinin akıllara düşmesi hemen bir hareketlilik yarattı ve yetkililer bundan sonraki süreçle ilgili açıklama yapmaya çağırıldı. Talep, yanan ormanlık alanın imara açılmaması ve bir an önce rehabilitasyon çalışmalarına başlanmasıydı.

Başarıya ulaştı: Antalya Valisi bölgeye giderek hem incelemelerde bulundu hem de bölgenin imara açılmasının söz konusu olmadığına dair beyanda bulundu. Ayrıca rehabilitasyon çalışmalarına Kasım ayında başlanacağını ve 2015’in sonuna kadar tüm bölgedeki ağaçlandırma çalışmalarının tamamlanmasını planlandığını açıkladı.

BUNU DA OKU:  Yemek tariflerine yeni soluk: "İçindekiler"

2) Caferağa Mahallesi’nin Afet Toplanma Alanı Otopark Olmasın!

2(20)

Kampanyayı başlatan: Caferağa Dayanışması

Kampanyanın muhatabı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı (İBB)

Destekçi: 5.365

Ne olmuştu?: Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde Şair Nef’i Sokak ile Bostan Sokak arasında kalan, idaresi ve denetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan araziyi kiralayan şahıs İBB’den aldığı ruhsata dayanarak mevcut otoparkı yeşil alana doğru genişletmek için harekete geçmişti. Ancak Eski Moda sabit pazarı olarak da bilinen alan Sivil Savunma Müdürlüğü planlarında da Kadıköy Belediyesi’nin afet planlarında da ‘afet toplanma yeri’ olarak geçiyor. 31 Temmuz 2014 sabahı alana iş araçlarının girmeye çalıştığını gören mahallelinin tepkisi büyük oldu. Alanda nöbet tutmaya başlayan mahalleli bir imza kampanyası başlattı. Hem online mecrada hem de nöbet tuttukları afet alanında imza toplayan mahalle sakinleri afet toplanma alanının aynen korunmasını, işlevini belirten bir tabelanın ve deprem malzemeleri konteynerinin konulmasını; bazı hayvan dostlarımızın yaşam alanı olan ve bir bostanın da bulunduğu bu alanın hiçbir şekilde imara açılmamasını istiyordu.

Başarıya ulaştı: Hem fiilen alanı terk etmeyerek hem de online mecrada seslerini imza kampanyasıyla daha da yüksek bir şekilde çıkararak gündemde yerini almayı başaran Caferağa Dayanışması ve mahalle sakinleri verdiği mücadeleyi kazandı, İBB otopark yapımı için verdiği ruhsatı iptal etti.

3) HEWSEL BAHÇELERİ Katliamı “Ekolojik bir yıkıma” neden olacak “HES projeleri ile Dicle nehri yok olacak.”

45678

Kampanyayı başlatan: Mehmet Ali Yalçın

Kampanyanın muhatabı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Destekçi: 34.654

Ne olmuştu?: 8 bin yıllık tarihe sahip Hewsel Bahçelerinin UNESCO Miras listesine alınması için uzun süredir çalışmalar sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 23 Ağustos 2014’te Silvan Köprüsü ile Diyarbakır’ın tarihi On Gözlü Köprü arasındaki Dicle Vadisi’ni “Yapı Rezerv Alanı” olarak ilan etti. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü de Dicle Nehri üstüne 3 hidroelektrik santral yapılacağını açıkladı. Bu santrallerden Dicle 2’nin Hevsel bahçelerinde tahribata yol açacağı öngörülüyordu. Alanda ağaç kesiminin başlaması ise bu öngörünün ne kadar gerçekçi olduğunu ortaya koydu ve halk ağaçları için nöbet tutmaya başladı. Bu sırada online olarak açılan imza kampanyasının da desteği ile mücadele güçlendi.

BUNU DA OKU:  24 belediye "İklim İçin Biz Varız" dedi

Başarıya ulaştı: Nöbetin 20. gününde mücadele başarıyla sonuçlandı. Diyarbakır Belediyesi kesilen ağaçlar için ceza kesilmesine karar verirken Diyarbakır Valiliği de bir açıklama yaptı ve ‘“Dicle Vadisi’nde Dicle Üniversitesi ağaç kesimi yapılan alanlarda bundan sonra ağaç kesimi yapılmayacak. Belirtilen alanda Valiliğimizce, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Orman İşletme Müdürlüğü’nün katılım ve koordinesinde sivil toplum örgütleri ve halkın katılımına da açık bir şekilde ağaç dikimi kampanyası yapılacaktır” diyerek projenin rafa kalktığını açıklamış oldu.

4) Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Hatay Valiliği: Hatay Dağ Ceylanlarının yaşam alanında çimento fabrikası istemiyoruz.

24

Kampanyayı başlatan: Türkiye Tabiatını Koruma Derneği

Kampanyanın muhatabı: Orman ve Su İşleri Bakanlığı

Destekçi: 610

Ne olmuştu?: Hatay dağ ceylanları (Gazella gazella) Kırıkhan İlçesi İncirli Köyü ile Sucu Köyleri arasında 4.5 km eninde ve 11 km boyunda dar bir alanda, Suriye sınırına sıfır noktasında yaşam mücadelesi veriyor. 2014 yılında ilk kez yapılan sayımlarla 230 bireyin yaşadığı tespit edilen bölge, ceylanların üreme ve yaşam alanlarının kalbi. Bu alana çimento fabrikası yapılmasına dair bir planın gündeme gelmesi ile ceylanların yaşamı tehdit altındaydı. Üstelik 2011 yılında da aynı alana bir çimento fabrikası yapılması gündeme getirilmiş ve TTKD-Hatay tarafından yürütülen çalışmalar ile bilirkişi raporu doğrultusunda durdurulmuş. Ancak yeni girişimlerle aynı tehdidin tekrar ortaya çıkması insanları harekete geçirdi.

Başarıya ulaştı: TTKD-Hatay tarafından yürütülen mücadele sonucunda Hatay Dağ Ceylanlarının yaşam alanlarına çimento fabrikası yapılması bir kez daha durduruldu. Derneğin teşekkür mahiyetindeki yazısında tüm doğa dostlarına, ceylanları kamuoyuna tanıtma konusunda yardımcı olan basına ve üniversitelerden destek olan bilim insanlarına teşekkür etmesi de imza kampanyalarının yaratabildiği ağa güzel bir örnek niteliğinde.

5) Seabird Havayolları: #Mogan Gölü Havaalanı Değil, Dikkuyrukların Yaşam Alanı

3456

Kampanyayı başlatan: Ankara Kuş Gözlem Topluluğu (AKGT)

Kampanyanın muhatabı: Sn. Melih Gökçek, Ankara BB Başkanı

Destekçi: 8.212

Ne olmuştu?: Özel Çevre Koruma Bölgesi olan Mogan Gölü, 53 familyadan 227 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Dikkuyruk Ördek dahil olmak üzere nesli tüm dünyada tehlike altındaki 5 kuş türünü barındırıyor. Üstelik Türkiye’de bilinen görülen bütün balıkçıl türleri, grisi, erguvanı, alacası, gece ve sığır balıkçılı, hepsi gölde var. Göl, bölgede kalan tek sulak alan ve barındırdığı canlı türleri bakımından son derece önemli bir yaşam alanı. Seabird Havayolu Şirketi İstanbul-Haliç ile Ankara-Mogan Gölü arasında deniz uçağı seferlerini başlatacağını duyurunca AKGT, Ankara’nın ve bölgenin sayılı sulak alanlarından birinin kaybını önlemek için harekete geçiyor.

BUNU DA OKU:  Marmara'da 'şimdilik' hayat var

Başarıya ulaştı: Seabird Havayolu şirketi projesini askıya aldı ve en azından şimdilik Mogan Gölü’nde de canlı yaşamı da tehlike altında değil. Bununla birlikte imza kampanyalarının nasıl bir etkiye sahip olduğunun özeti olması açısından AKGT’nin kısacık başarı mesajının tamamına yer vermeyi anlamlı buluyorum:

Sana güzel bir haberimiz var: Dünyaca nesli tehlike altında olan Dikkuyruk Ördeğin yaşam alanına şimdilik uçak inmeyecek. Geçen yıl başlatılan imza kampanyasına senin ve 8.200’den fazla insanın destek vermesi sonucunda Seabird Havayolu Şirketi’nin İstanbul, Haliç ile Ankara Mogan Gölü arasında başlatacağı deniz uçağı seferleri fikri tamamen askıya alındığını öğrendik. Yaptığımız temaslar sonucunda Aralık 2012’den beri süren kampanyamız sayesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne herhangi bir başvurunun olmadığını tespit ettik. Seninle beraber 8.200’den fazla insanın tepki vermesi sonucunda bu planlar iptal edilmiş görünüyor. Teşekkürler! İyi ki varsın ve iyi ki doğaya ve Dikkuyruk Ördeğine sahip çıktın. Demek ki hep beraber harekete geçersek ve tepkisiz kalmazsak bazı tehditleri engelleme gücüne sahibiz. Biz Ankara Kuş Gözlem Topluluğu olarak Mogan Gölü’nün eşsiz doğasına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Şayet yine bir tehdit söz konusu olursa sana tekrar yazacağız ve desteğini isteyeceğiz. Ama şimdi bu mesajımızı okurken lütfen bir arkana yaslan ve elde ettiğin bu başarının keyfini çıkar. Sonra tekrar doğrul ve aşağıdaki kampanyalara bak, çünkü doğanın korunması için mücadelemiz sürüyor ve bizim gibi kampanya başlatan başkalarının da şu anda senin desteğine ihtiyacı var. Doğa ve kuşlar için mücadelemiz hep beraber sürecek ve seni yanımızda hissetmek bize güç veriyor, sağ ol, var ol.

Sevgilerimizle,

Ankara Kuş Gözlem Topluluğu’nun 583 üyesi adına Süleyman Ekşioğlu

 

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Hayat, İyi haberler, Kent, Teknoloji, Topluluklar, Yeşil alanlar
Hani İstanbul susuz kalmayacaktı?

Bir haftadır kentin her köşesinden 'sular kesik yıkanamıyoruz, tuvalete giremiyoruz' isyanları yükseliyor. Yılın ilk yedi ayında vatandaşa verilen su miktarını...

Kapat