İstanbul beni yenemezsin
İlkokul öğretmenimiz bir keresinde “bu ağaç ne ağacı sizce?” diye bir soru yöneltmişti. Verilen yanıtlar hep aynıydı bazıları yaprakları çok ince olduğundan “çam” diye geçiştirmişlerdi soruyu. Başka bir ağaca ise “çınar” demişlerdi. Peki, ben ne demiştim? Susmuştum diye anımsıyorum ama onların dediklerini doğru kabul etmiş olmalıyım ki üniversite dönemime kadar ağaç bilgim yanlışlarla doluydu.
Peki, siz etrafınızdaki ağaçların, bitkilerin isimlerini biliyor musunuz? Sevdiklerinizle birlikte bitkileri keşfetmek isterseniz işte bu yerler tam size göre. Şehrin beton blokları üstünüze gelmeye başladığında soluklanacak yeşil durakları ihmal etmeyin.
Arboretumlar eğitim ve bilimsel yanları ağır basan bilgi, emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleridir. Sarıyer ilçesinde Belgrad Ormanı’nın yanı başında olan bu canlı bitki müzesine hafta içi sorunsuz gidebilirsiniz. Eğer buraya özel kartınız varsa hafta sonları da uğrayıp keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Orman yakınında olması ve bizlerin fazlasıyla mangal sever insanlar olmamız nedeniyle olumsuz şeyler yaşanmaması için hafta sonları böyle bir kısıtlamaya gidilmiş. Ağaçların-çalıların isimlerini nereden anlayacağız diye düşünenler, her yerde bitkilerin isimleri yazmakta. Planlı olarak gezmek isteyenler içinse girişte 10 liraya aldıkları kitap bu günü çok daha bilimsel kılacaktır.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi
1955 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit için “hatıra parkı” olarak kurulan bu yerde 50.000 civarında ağaç ve çalı bulunmaktadır. Bahçede gezerken bitkiler hakkındaki detaylı bilginin tabelalarda bulunduğunu göreceksiniz. Ama ilginizi çeken şeyler olursa ayrıntılı bilgi için yönetimle de konuşabilirsiniz. “Dünyadaki canlılığın devamının gerçek ve tek garantisi olan bitkilerin önemi ve değeri hakkında toplum bilgisini artırmak” amacıyla kurulan bu bahçe İstanbul Anadolu yakasında, Anadolu Otoyol kavşağındadır. Unutmadan gün içinde dinlenmeniz için de oturma yerleri olan bu bahçeyi keşfetmeniz ücretsiz!
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
2005 yılında Zeytinburnu Belediyesi ve Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneğinin ortak bir çalışmasıyla açılan bu bahçede 600 civarında ekili ve etiketli tıbbi bitki bulunmakta. Bahçede bitki atıkları doğal gübre olarak kullanılıyor. Ayrıca su israfı olmasın diye damlama ve yağmurlama yöntemiyle bu tıbbi bitkiler sulanıyor. Tramvayla Merkezefendi durağında inip buraya kolayca ulaşabilirsiniz. Her gün 17:00’de kapanan Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ne giriş ücretsiz. Ayrıca bitkiler ve onların kullanımıyla ilgili etkinliklere de katılabilirsiniz.
Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi
İstanbul Üniversitesi’nde okuyan biyoloji bölümü öğrencilerinin ders aldığı bu yere başka ziyaretçiler de ücretsiz konuk ediliyor. Süleymaniye’den kolaylıkla ulaşacağınız bu bahçe Türkiye’nin en eski botanik bahçesi ünvanını taşıyor. Ağaçların ve bitkilerin yanına iliştirilen levhalarla; isimlerini, zehirli olup olmadıklarını, nereye özgü olduklarını öğrenebiliyorsunuz. Süleymaniye’ye yolunuz düşerse hem bilgilenmek hem de muhteşem bir manzarayla karşılaşmak için buraya uğramalısınız!
İlk-orta öğretimden üniversite düzeyine kadar tüm öğrencilere ve çevre sakinlerine otsu, odunsu bitkiler konusunda bilgi vermeyi amaçlayan Karaca Arboretumu; Hayrettin Karaca tarafından kuruldu. İstanbul’dan uzaklaşmak istiyorsanız 45 dakikalık feribot yolculuğuyla Yalova’ya gidip Termal veya Samanlı Köyü minibüslerini kullanarak buraya ulaşabilirsiniz.
Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı
250 civarında bitkiye sahip bu parka çocuklarınızla gelerek eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz. Son yıllarda barındırdığı tür sayısını artıran Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı hafta içi ve hafta sonları 16:30’a kadar ziyaretçileri konuk ediyor.
Baltalimanı Japon Bahçesi
Japon kültürüne ilgi duyanlardansanız bu bahçe ilginizi çekecektir. Bahçe düzenlenirken Japon Bahçe Sanatının genel karakterini yansıtan doğal malzemeler yanında 4850 adet ağaç ve bitki kullanılmış. Çalışma saatlerinde bu bahçenin önünden geçiyorsanız kapısının kapalı olmasına aldırış etmeden içeri girin ve Japon bahçe kültürünü öğrenmeye başlayın.
