İstanbul’da imara açılabilecek yeşil alanlar
Emirgan Korusu bitişiğindeki 158 dönümlük arazinin imara açılması Ekşi Sözlük’te cinnete sebebiyet verdi.
Sözlük yazarları İstanbul’da imara açılabilecek yeşil alanlar başlığının altında şehirde yeşil kalmayı başarmış alanları imara açılabilecek alanlar olarak listelemeye başladı.
Başlıktaki bazı öneriler şöyle:
“anadolu yakasındaki fatih sultan mehmet eğitim ve araştırma hastanesi’nin içinde bulunduğu büyükçe bir çamlık. hastane desen birkaç binadan oluşuyor, geri kalan ağaçlık bölge ise atıl durumda değerlendirilmeyi bekliyor.
yine anadolu yakasında medical park hastanesi’nin karşısında, optimum avm’nin ise aşağısında kalan devasa bostanlar. yıl olmuş 2015 adamlar tarımla, bahçeyle uğraşıyor. e-5’e sıfır ve devasa arazin var. sat değerlendir.
ermeni katolik mezarlığı
cevahir avm’nin karşısında olması hasebiyle rekabet de yaratacaktır. şehrin ortasında atıl duruyor, değerlendirilmesi lazım.
maltepe park’ın hemen yanındaki orhangazi parkı. avm’nin yanında bir başka avm örnekleri çokça var istanbul’da. hem yanına dumankaya proje de yapıyor.
maçka parkı
siz hiç içinden teleferik geçen avm gördünüz mü?
abbasağa parkı
zaten beşiktaş merkezde adam gibi avm yok, çok iyi olur.
umraniye’de bizim sitenin ortasinda 1-2 donum kadar bir yesil alan var. boyle cimle kapli yazin cocuklar kosup oynuyor, sakinler armut koltuk atip keyif yapiyor. 3 tane de manolya agaci var bu alanda, golgelik. bence bunlarin hepsi gereksiz. en kisa zamanda bu alan da degerlendirilmeli. buradan yetkililere sesleniyorum.
erenköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi
tayyip erdoğan burayı görse kalbine iner yemin ediyorum nasıl gözden kaçmış diye. en az 4-5 tane gökdelen dikilmeye uygundur. bir cami bile sığar.
annemin de 50-60 metrekarelik bir bahcesi var mesela. yazin domates, biber, kisinsa kivircik, roka ekiyor. degerlendirilse fena olmaz. ne o oyle ruh hastasi gibi yesillik ekip duruyor kadin. devlet bi el atsin.
anadolu yakası’nın en büyük ikinci yeşil alanı olan validebağ’a bir kere sağlamından şöyle bir inşaat lazım. oradan milletimize çok para kalır. sonra altunizade’de cumhurbaşkanımızın evine giderken, millet parkı denilen bir yeşil saçmalık hâlâ tüm anlamsızlığıyla orada! devletimiz en kısa zamanda buraya da gerekeni yapacaktır. yine emirgan korusu’na her gittiğimde yeşilliklere baktıkça içimiz acıyor. orası bir zengine verilse mesela, oradan milletimize hizmet için para alınsa? örnekler çoğaltılabilir. fetih paşa korusu, hidiv kasrı, taşdelen, beykoz korusu, ne bileyim bir çatalca yeşilliği, aydos ormanları, kayışdağı yeşillikleri falan neden hâlâ yeşil; muamma… paramız yokken, yeşilliğin karın doyurmadığı açıktır.
beşiktaş için hızlıca akla gelenleri yıldız korusu, serencebey parkı, abbasağa parkı, dünya barış parkı (isme gel a.k) ve maçka parkı olan atıl durumda kalan milli servetlerdir. bu alanlar zaten büyüklük itibariyle oksijen deposu olma özelliklerini kaybetmiştir ve çevrelerindeki yapılarla uyumsuz, çirkin görüntülere yol açmaktadır. tüm bu sorunlar, yüksek emsal ve serbest yükseklik verilerek milletimizin en uygun göreceği şekilde çözülebilir. yetkililer göreve!
her ne kadar yeşil bir alan olmasa da, yıllardır atıl vaziyette duran küçükçekmece gölü için daha ne beklendiğini anlamıyorum. bomboş, hiç bir işe yaramayan bir göl. kardeşim boşalt şunun suyunu, ver ak-ıllı bir müteahhite, cennete (beton cenneti) çevirsin orayı.
bence sadece yeşil alan olarak bakılmamalı. mesela eminönü sahilin bir kısmı doldurularak oraya dev bir avm dikilebilir. aslında pek yeşil alan sayılmasa da istanbul’un bütün sorunlarını ortadan kaldıracak bir öneri olarak; istanbul boğazı. şöyle düşünmek lazım; istanbul boğazının tamamen üstünün beton ile kaplandığını düşünürsek; atıl durumda bulunan ve hiçbirşey yapamadığımız o su parçası bütünüyle imara açılıyor olacak.
bunun avantajlarını sıralamak gerekirse;
– istanbul trafiğinin köprülere / tüp geçitlere bağımlılığı sıfıra inecek. sonuçta boğaz ortadan kalktığı için direkt suyun üzerinden arabaları geçirmiş olacağız. (fatih sultan mehmet’ in yaptığına benzer bir hadise. ;) )
– doğa dostu zihniyetinin de hoşuna gidecek. böylece hem boğazımız gemi trafiğine kapanacak; hem de köprü yapmak için ağaç kesilmeyecek. :))
– yukarıda da belirttiğim üzere; boğaziçi köprüsü ile 3. köprümüz arasındaki bütün suyu beton ile kaplarsak; efsanevi bir arazi ortaya çıkacak. buralara tahminim 10 avm ve 50000 tane 50 katlı konut yapılabilir. (kaynak götüm)
tabi ki olaya objektif bakmamız lazım. şimdi de dezavantajlarını yazalım.
–
gördüğünüz üzere hiçbir olumsuz yönü yok bu projenin. bence bu “çılgın proje” ülkemizi çılgın seviyelere çıkarır.”
