Kömürün gizli bedeli

Kömür kullanarak elektrik üretimi, sanılanın aksine, hiç de “ucuz” bir seçenek değil. Soma’da yaşanan faciada, bunu olabilecek en acı şekilde, bir kez daha görmüş olduk. Kömür madenlerinde çalışan işçilerin hayatları, onların yaşadığı sağlık sorunları, termik santrallerin olduğu bölgelerdeki halkın sağlık durumu ve çevreye verilen zarar dikkate alınınca, kömürden elektrik üretiminin ne kadar “pahalı” olduğu net bir şekilde görülüyor.

Kömürden elektrik üreten santrallerin kurulum maliyetleri ve bu santrallerin işletilme maliyetleri dikkate alındığında, perakende elektrik satış fiyatı olarak kömürden elektrik üretmek, diğer birçok seçeneğe kıyasla ucuz gözükür. Oysa ki, kömürün madenden çıkarılıp, elektrik üretimine kadarki her adım (yaşam döngüsü) dikkate alındığında, kömürden elektrik üretiminin gerçek maliyeti ortaya çıkıyor.

Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, kömürden elektrik üretiminin ABD ekonomisine 2011 yılında 245 milyar dolarlık “gizli maliyet” oluşturduğu tahmin ediliyor. Bu gizli maliyetin ortaya çıkmasının sebepleri arasında kömür madenlerindeki işçi ölümleri ve yaralanmaları, kömür madenlerinde çalışan işçilerin ve kömür kullanarak enerji üreten santrallerin çevresinde yaşayan insanların yaşadığı sağlık sorunları ve kömür madenleri ile kömürle çalışan enerji santrallerinin çevreye verdiği zararlar var.


Bunun yanında, ABD’de 100 milyon ton kömür üretimi başına ölüm sayısının 4 olduğunu, Türkiye’deyse bu sayının 720 olduğunu belirtmekte fayda var. Araştırmaya göre, gizli maliyetler hesaba katıldığı zaman, tüketiciye satılan perakende elektriğin ücreti neredeyse 3 katına çıkıyor. Bu da kömürden elektrik üretiminin aslında en pahalı enerji opsiyonlarından biri olduğu anlamına geliyor.

Bahsedilen gizli maliyeti tüketicinin direkt olarak faturalarında görmediğini belirtmekte fayda var. Bunun sebebi ise verilen zararlardan kömür madenciliği ve kömürden enerji üreten endüstrilerinin sorumlu tutulmaması. Bunun yerine, verilen zararlar devlet tarafından, dolayısıyla da vatandaşların ödediği vergilerden karşılanıyor. Bunun da özel sektörün, halkın üzerine yüklediği bir vergi olduğu söylenebilir.

BUNU DA OKU:  Kaş böyle güzel, ellemeyin

Kömürden enerji üretimine karşı olmak için bir çok sebep var. Hiçe sayılan işçi hayatlarından, ciddi işçi hakları ihlallerine; enerjide dışa bağımlılıktan, dış ticaret açığına; kamu sağlığından, hava kirliliği, çevre katliamı ve iklim değişikliğine kadar birçok sorun doğrudan kömür madenciliği ve kömürden enerji üretimi ile ilişkili. Ülkedeki vahşi neoliberal büyüme politikasının enerjisini en çok kömürden aldığı da söylenebilir. Nitekim, Dünya Bankası’nın 2012 yılı verilerine göre, kömürden elektrik üretiminde Türkiye, dünyada dokuzuncu sırada yer aldı. Ülkenin artan enerji ihtiyacı ve iktidar partisinin “2023 Hedefleri” gölgesinde, kömürden enerji üretiminin daha da artacağı aşikar. Yine de, bu sorunlar yeterince ikna edici değilse, sadece kendi cebinizden çıkan parayı düşünerek de kömürden elektrik üretimine karşı çıkabilirsiniz.

Kaynaklar:

1. http://www.reuters.com/article/2011/02/16/usa-coal-study-idUSN1628366220110216#top
2. http://triplecrisis.com/the-tragedy-of-the-soma-mine-workers/#sthash.P975dI46.dpuf
3. http://data.worldbank.org/indicator/EG.ELC.COAL.KH/countries/1W?order=wbapi_data_value_2012%20wbapi_data_value%20wbapi_data_value-last&sort=desc&display=default

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Gündem, Kent, Yenilenebilir Enerji
Soma için 301 fide

Bu sene ilki düzenlenen Bakırköy Sanat Panayırı, oldukça anlamlı bir özelliği var. Semtin merkezinde atıl bırakılan bir alanı el ele...

Kapat