Kuzey kutbunda bir ‘Shell’ler oluyor
Geçen Cumartesi günü yüzlerce kayaking ve doğa dostu aktivist, Amerika’nın Seattle şehrinde enerji devi Shell’in Kuzey Kutbu’nda petrol arama yapması kararını protesto etti.
Oldukça renkli geçen protestoya katılan aktivistler Shell’in petrol arama çalışmalarının doğaya çok büyük zararlar verecebileğinden korkuyor. ABD İç İşleri Bakanlığının iznini aldıktan sonra özellikle el değmemiş doğası ile ünlü Alaska eyaletinde arama yapmak isteyen Shell, Kuzey Kutbu’ndaki kaynakların geleceğin enerji yarışı için hayati önem taşıdığını belirtiyor.
122 metrelik Polar Pioneer (Kutup Öncüsü) sondaj kulesinin altında protestolarını gerçekleştiren aktivistler, kutuplarda petrol sondajının yapılması konusunda biliminsanlarının araştırmalarının ortada olduğunu belirtti. Greenpeace, Sierra Club ve diğer sivil toplum kuruluşları Shell’in Kuzey Kutbu’ndaki sondaj çalımalarına karşı#ShellNo hareketi altında birleşmiş durumda.
Seattle’da yaşayanlar sadece iklim değişikliği ve Kuzey Kutbu’undaki sondaj çalışmaları için rahatsız değil. Shell’in devasa sondaj kulesinin aynı zamanda kendilerini küresel fosil yakıt çıkartımının ve ticaretinin tam ortasına koyduklarından da rahatsız. Seattle valisi, Ed Murray, Shell’in limandaki varlığına açıkça karşı.
Bu yıl içerisinde ABD hükümetinin yaptığı bir araştırmaya göre gelecek 77 yılda Kuzey Kutbu’nda yapılacak sondaj çalışmaları yüzünden oluşacak bir petrol sızıntısının olma olasılığı %75 olarak hesaplanmış. Zaten Shell bu sorunlara yabancı değil. 2012 yılında da sondaj izni alan enerji devinin arama çalışmaları birbiri ardına gelen güvenlik hataları sonrasında federal hükümet tarafından iptal edilmişti.
Shell’in sorunları iyiye gidicek gibi de gözükmüyor. Şirketin gelecekteki projelerinden bahseden bir belge basına sızmış durumda. “New Lens” yani Yeni Mercek adlı bu belge Shell’in projelerinin iklim değişikliğini felekate yönlendirecek bir şekilde küresel sıcaklığı 4C arttıracağını kabul ediyor. Bu bizi doğal felaketlerin artacağı,çölleşme ve kıtlığın daha fazla yaygınlaşacağı, uluslararası olarak kabul edilmiş 2C’den çok daha büyük sorunlara yol açabilir.
Shell CEO’su Ben van Beurden, şirkein insan eli ile oluşmuş iklim değişikliğini kabul ettiğini, ve bunu geri çevirmek için yapılacak her şeyi yaptıklarını, sera gazı salımına karşı bir vergilendirme sisteminin oluşmasını ve artık petrol gibi fosil yakıtlardan “daha temiz” doğal gaza yönlendiğini belirtti.
Ama Shell’in basına sızan “New Lens” raporu ne Shell’in kendi senaryolarının ne deUluslararsı Enerji Ajansı’nın senaryolarının havadaki karbonunun olması gereken sınırda tutabileceğini kabul etmiyor. Rapor, şirketin projelerinin 350ppm olması gereken sınırı küresel sıcaklık artışını 2C’nin üstüne çıkaracak 450ppm seviyesine götüreceğini kabul ediyor. Rapor aynı zamandan hükümetlerin küresel sıcaklık artışını engelleyecek adımları atmadığını da ekliyor.
Greenpeace ise zaten Shell ve Uluslararsı Enerji Ajansı’nın hedeflerinin fosil yakıtların kullanılmasına devam etmek olduğunu belirtiyor. Böyle bir durumda ise küresel sıcaklık artışının kısa dönemde 4C uzun dönemde ise 6C’ye çıkabilceğini belirtiyor. Onları asıl şaşırtan ise Shell’in raporunda küresel sıcaklık artışının insanlığa, gıda ve su kaynaklarına etkisinin hiç belirtilmemiş olması.
Küresel sıcaklık artışına yol açabilecek projeler, felakete yol açabilecek sondaj çalışmaları ve insanlığa olabilecekleri dikkate almayan Shell’in, gelecekte başı daha çok ağrıyacakmış gibi görünüyor.
