Marmara Denizi’nde tehlike çanları çalıyor
Marmara denizi çok yakında hiç bir canlı yaşamının olmadığı bir deniz ve belki deniz olmaktan bile çıkacak. Gerekli önlemler alınmazsa en fazla beş sene içinde…
Dünyada yılda iki milyon ton kanalizasyon, endüstriyel ve tarımsal atığın su kaynaklarına bırakılmasından kaynaklanan tehlikeye dikkat çekmek ve denizlerdeki doğal yaşamın sürdürülebilmesi amacıyla sürdürülen MAREM projesi kapsamında Marmara Denizi’nin değişen oşinografik şartlarını takip eden ve projenin Lideri Lenevt Artüz, Maramara’nın doğu kesimlerinde suda çözünmüş oksijen değerlerini normların çok çok altında olduğunu belirterek, rastlanan evsel atıkların yoğunluğu ve İstanbul’a yaklaştıkça Marmara Denizi’nin dip yapısında canlılık oranının yer yer sıfıra düştüğünü ve bu gerçekler karşısında çok üzüldüklerini belirtti.
Marmara Denizi’nin büyük bir bölümünde, nitrat, nitrit ve amonyak değerlerinin çok yüksek olduğu, yer yer anoksik (oksijensiz) bölgelerin bulunduğu ve göçer balıkların konaklayacağı ve besleneceği seviyelerin ortalama 5-7 metre kalınlıkta ve çok yetersiz olduğu da tespit edilen projeye göre, evsel atıkların Marmara Denizi geneline had safhada etki ettiği, sanayi ve tarımsal atıklara Marmara Denizi’nin her bölümünde yoğun bir şekilde rastlandığı, bazı noktalarda deniz kabuklarının üzerinde yaşıyan canlıların bile kalmadığına değinen Artüz, Marmara Denizi’nin çok büyük bölümünün, deniz özelliklerine sahip bir su kütlesi değil, açık bir foseptik olduğunu gösterdiğini söyledi. .