Minimalist ve modern bebekler

H&M’in yaratıcı ekibinden iki beyin işi bırakıp organik bebek kıyafetleri tasarlamaya karar verirse ne olur?

Bebek tekstili denince aklınıza gelen açık pembe-mavi tulumları, çiçekli böcekli patikleri, düz krem rengi organik body’leri unutun. WAKAMONO, bebeğinizin de en az sizin kadar şık görünmesi için elinden geleni ardına koymuyor. Üstelik de merkeze bebeğinizin güvenlik ve rahatını koyarak. Geçtiğimiz günlerde yeni koleksiyonun satışına başlayan WAKAMONO’nun kurucuları Başak Akbıyık ve Berit Oestergaard ile konuştuk.

Röportaj: Deniz Aytekin

 

Bize biraz kendinizden, WAKAMONO’dan ve tekstil işine girişinizden bahsedebilir misiniz?

Başak Akbıyık: Ailemin tekstilci olması nedeni ile İ.T.Ü. Tekstil Mühendisliği’ni bitirdikten sonra New York Üniversitesi Berkeley College Moda Pazarlama ve Yönetimi programına katıldım. H&M’de üretim yönetimi ve geliştirmesi , Machka’da tasarım yönetiminden sorumlu idim. Özellikle H&M’deki deneyimim daha marka doğmamışken, başından beri yaratıcı ekibinde olduğum COS’un geçirdiği ‘yeni bir marka yaratma süreci’ ile ilgili bana büyük deneyim ve öngörü kazandırdı. Berit ile bu ekipte tanıştık ve birlikte çalışırken olumlu bir sinerji yarattığımızı gördük. Sürdürülebilirlik kavramı ile 90’ların sonunda üniversitede tanışmıştım. Bu konuda öncü olan London College of Fashion, Tokyo Üniversitesi Frontier Sciences Fakültesi Sustainability Departmanı’nın akademik yayınlarını hâlâ takip etmekteyim. Kısaca daha önce bulunduğum ve bundan sonra bulunacağım her proje ile ilgili şunu söyleyebilirim; yaratıcı, analitik ve pratik zekanın birleşkesine inanırım.

Berit Oestergaard: Ben uzun yıllar Londra’da moda endüstrisi üzerine çalıştım, şimdi ise Kopenhag’da yaşıyorum. Bulunduğum yerden WAKAMONO’nun tasarımlarını ve kreatif direktörlüğünü yapıyorum.

WAKAMONO minimalist ve modern bir organik bebek tekstili firması. %100 organik sertifikalı malzemelerden ürettiğimiz bebek tekstil ürün yelpazemizi, organik tekstil sektöründe görmeye alıştığımız sıradan renklerin dışına taşıyabildiğimiz için kendimizle gurur duyuyoruz.

Birbiriyle eşleştirilerek, farklı kombinler yaparak kullanılabilen uniseks kıyafetlere, çizgili kumaşlara, sıradışı baskı ve canlı renklere bayılıyoruz.

laundry

Başak, tekstil dünyasında geçirdiğiniz onca yılın ardından, işinizi bırakıp WAKAMONO’yu kurmaya nasıl karar verdiniz?

Başak Akbıyık: Sürdürülebilirlik, tekstil sektöründe biraz önce bahsettiğim üç düşünme şeklinin geldiği sonuçlardan biri. Bense dünya hazır giyim devlerinden birinin üretim yönetimini gerçekleştiriyordum, ama bir yandan da tüm tekstil sürecini etkileyen fikirlerim, projelerim vardı. Sonuç olarak yaptığım ve düşündüğüm birbirini tutmuyordu ve mutsuzdum. Kendime yeni bir oyun alanı yaratmam ve düşündüğüm sektörün oluşmasına katkıda bulunabilmek istemem, doğal olarak WAKAMONO’nun ortaya çıkması ile sonuçlandı.

BUNU DA OKU:  90 yaşındaki süper babaanne her gün 30 km bisiklet sürüyor

Berit, peki siz Türkiye’de organik bebek kıyafetleri tasarlamaya nasıl karar verdiniz? Size neler ilham verdi?

Berit Oestergaard: Markanın sürdürülebilir tarafı açısından Başak’ın tutkusu benim en büyük ilham kaynağım olduğu diyebilirim. Ardından ürünleri Türk pazarına sunmak da bizim için doğal bir sonuç oldu.

minimalist2

Organik tekstilin Türkiye’deki ve dünyadaki seyri hakkında neler düşünüyorsunuz ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Başak Akbıyık: Türkiye organik pamuk ihracatında %40’lık pazar payı ile birinci sırada. Bu bir süpriz değil, ilk organik pamuk denemesi Amerika ve Türkiye’de eş zamanlı gerçekleşmişti. Organik pamuk ihracatı, konvansiyonel tekstile göre iki kat hızlı büyümekte. Bunun günlük tüketime yansıması ise alım gücü, tüketicinin yanlış bilgilendirilmesi , ve WAKAMONO’nun çok önemsediği organik pamuk içeren yerel koleksiyonlarda moda faktörünün unutulması gibi nedenlerle neredeyse yok denecek kadar az. Oysa Türk tüketicinin kendi ülkesinden dünyaya birinci sırada ihraç edilen anamaddeyi daha fazla ve daha ucuza kullanmaya hakkı var. Uluslararası kanaat liderleri ve kuruluşlar önümüzdeki 50 yıl içerisinde ekili alanların yarısının organik tarıma dönmesini hedefliyor. Perakende devleri, Marks and Spencer, Nike, H&M gibi markalar bu dönüşümü şimdiden cesur hamlelerle destekliyor. Türkiye de bu trene çoktan bindi, ve takip etmek zorunda. Önemli olan, uygulayıcıdan öteye geçebilmek, konu ile ilgili vizyon koyup, stratejiler geliştirmek, yeni teknolojileri dünyaya sunabilmek ve bu vizyonu ülke içindeki tüketim alışkanlıklarını değiştirerek sağlamlaştırmak.

Berit Oestergaard: Tüketici farkındalığı ve sorumluluğu açısından bir değişim olduğuna kesinlikle inanıyorum. Bunun bir sonucu olarak sürdürülebilirliğin tüm iş kollarına yayılması bence oldukça yakın.

Bebek kıyafeti tasarlarken dikkate aldığınız kıstaslar neler?

Berit Oestergaard: Önceliğimiz bebeğin güvenliği ve rahatlığı. Bunun dışında bizim için ürünlerimizin tekrar tekrar yıkanıp kullanılabilmesi için yüksek kalite standartlarına uygun olması da oldukça önemli.

Genelde organik bebek-çocuk tekstili söz konusu olduğunda düz kesimler ve ekru renkler geliyor gözümüzün önüne. Siz renk engelini aşmayı nasıl başardınız?

Başak Akbıyık: WAKAMONO ürünleri sadece içeriği; kullandığı pamuk yüzünden değil, aynı zamanda boyama, baskı , konfeksiyon gibi üretim teknikleri açısından da Global Organic Textile Stadard (GOTS) sertifikasyonuna sahip. Boyama ve baskıda kullanılan ve insanlara ya da doğaya zararlı olduğu bilinen toksik maddeleri kullanmıyoruz. Bu tasarımda bazı renkleri kullanamamamıza yol açsa da güvenli alanda birçok rengi başarabilmek mümkün. Sadece GOTS sertifikası bulunan boyahanelerle çalışıyoruz. Gerekirse laboratuvarda bu boyahanelerin Ar-Ge çalışanları ile kafa patlatıp sınırlarımızı zorlamak bizi hem tatmin ediyor. hem de WAKAMONO’yu dikkat çekici kılıyor.

BUNU DA OKU:  Nisan ayı sebze ve meyveleri

Organik renkli kumaş üretmek mümkün mü?

Başak Akbıyık: Mümkün. Iki yolu var, birincisi yukarıda bahsettiğim üretim süreci. Ikincisi ise şu an güneydoğuda denenen doğal boyalı pamuk elyafı yetiştirmek ile mümkün. Ikinci teknolojinin geliştirilmesi ve seri üretime entegre edilmesi için bir süreye ihtiyaç var. Takip halindeyiz.

Sürdürülebilir ürünler üzerine çalışan bir tasarımcı olarak beslendiğiniz kaynaklar neler?

Berit Oestergaard: Günlük hayattan, Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve Alice Harikalar Diyarında gibi Tim Burton filmlerinden, Japon sanatçı Yayoi Kusama ya da Finlandiyalı illüstratör Tove Jansson’ın çalışmalarından ilham alıyorum. Sıradışı ve tuhaf işleri seviyorum.

Çocukken sık sık kendi hayal dünyamda kaybolurdum. Şimdi ise hafızamda yer eden anılarımı gerçeğe dönüştürerek üretiyorum tasarımlarımı.

minimalist4

Markanızın adını WAKAMONO koymaya nasıl karar verdiniz? WAKAMONO kelimesinin bir hikâyesi var mı?

Başak Akbıyık: WAKAMONO Japonca’daki kelime anlamı genç insan(lar) / gençlik demek. Ürünleri tasarlarken modernlik ve sürdürülebilirlik kadar işlevselliğe önem veriyoruz. Tüm tasarım sürecinden ortaya çıkan yalınlık, dinginlik ile üretim sürecindeki yeniliğin dinamizminin, markayı adı gibi genç tutacağını düşünüyoruz. Projenin arkasında bir Türk ve Danimarkalı var. O yüzden isim seçerken zaten var olan çok dillilikle dalga geçmek istedik, kişisel ilgim olan Japon kültüründen esinlendik.

WAKAMONO’nun ürünleri oldukça modern ve sıradışı. Ürün yelpazenizi geliştirerek büyükler için giysiler de üretmeyi düşünüyor musunuz?

Başak Akbıyık: İlk koleksiyonumuzda anneleri unutmadık. Aslına bakarsanız bebek ürünleri de yoğun temposunda annenin kullanım kolaylığı düşünülerek tasarlandı. Yine de anneler bebekleri için alışveriş yaparken kendilerine de hediye alabilsinler istedik. Bir ürünün WAKAMONO koleksiyonuna girmesi için ilk şartımız şu : Buna ihtiyaç var mı? Büyükler için organik giysilere kesinlikle ihtiyaç bulunmakta, biz de genişleyen koleksiyonlarımızda kesinlikle bu tür ürünlere yer vermek istiyoruz. Önceliğimiz bebekler ve anneleri.

BUNU DA OKU:  Yemyeşil beş bina

Tasarımlarınızı beğenen müşteriler WAKAMONO ürünlerine nasıl ulaşabilirler?

Başak Akbıyık: Waka-mono.com adresinden satın alabilirler. Ürünleri görmek isterlerse bize info@waka-mono.com adresinde ulaşarak ofisimize gelebilirler veya internet sitemizde bulunan diğer satış noktalarına gidebilirler.

Sürdürülebilirlik ve yeşil hareket konusunda Türkiye’yi nerede görüyorsunuz?

Başak Akbıyık: Gelecek yüzyılı şekillendirecek diğer bir çok önemli konuda olduğu gibi, sürdürülebilirlik ve yeşil hareket konusunda da, Türkiye belirleyici/karar alıcı değil sadece uygulayıcı konumunda. Üstelik uygulamalar ithal edilen teknoloji nedeniyle buraya çoğu zaman rötarla ulaşıyor. Tarım ve tekstil sürdürülebilirliğin Türkiye’de doğru anlaşılması ve yaygınlaşması için elimizdeki en kuvvetli araçlardan biri. Çünkü son ürün ve tüketici arasında duygusal bir bağ var.

Organik domates yerken ağlayan insanlar tanıyorum! Ya da anneannesinin elbisesini gözü gibi koruyanlar.. Enerji ve inşaat sektörlerinin de sürdürülebilirlik konusunda daha aktif olmaları gerekiyor. Geçenlerde izlediğim bir haberi aktarmak istiyorum. Bir okuldaki ampülleri değiştirerek % 25 enerji kazanımı yapıldığından bahsediliyordu. %25′ lik geri kazanım sadece kullanım alışkanlıklarını değiştirerek gerçekleştirilebilecek bir oran. Oysa dünyada sıfır enerji ile kendini ısıtan, aydınlatan, temizleyen binalar mevcut.

Sizce bu toprakların geleceği parlak mı?

Başak Akbıyık: Bu sorunun cevabına ancak ilkelerimiz doğrultusunda çalışarak ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Yaşam önceden belirleyici bir sorunun cevabına bakılarak atlanmayacak kadar kutsal.

Yaşamınıza İstanbul’da devam ederken yeşil yaşam konusunda en çok neyin sıkıntısını çekiyor, nelerde zorlanıyorsunuz?

Başak Akbıyık: Bisiklet yolları. Bence petrolde dışa bağımlı olan ülkemizin devlet planlamasında olması gereken bir geliştirme bu. Gündelik yaşamda ofis-ev arasındaki hareketimiz sırasında petrol tüketiminin akla mantıklı gelen bir izahı yok.

Sizin gelecek planlarınız neler? Hem kendiniz hem de WAKAMONO için gelecekte neler planlıyorsunuz?

Başak Akbıyık: WAKAMONO ürün skalasını geliştirecek, uluslararası perakendede daha fazla adını duyuracak, Avrupa’da yeşil dağıtım kanallarına dahil olacak. Benim ise, gelecek üç yıl içerisinde mutlaka koca bir yazı Moğolistan tundrasında geçirme planım var : )

Berit Oestergaard: WAKAMONO’nun potansiyelini tam anlamıyla gerçeğe dönüştürmesini hedefliyoruz. Bebek tekstili ile sınırlı kalmayıp çocuk ve ev tekstiline, duvar kağıdı ve ev aksesuarlarına el atacağız.

 

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Çocuk ve Bebek, Genel, Giyim
Stanford ortalığı birbirine kattı

Bu ayın başında Stanford Üniversitesi'nde yapılan organik gıdanın konvansiyonel gıdayla karşılaştırıldığında bir fark yaratmadığına dair çalışma ortalığı birbirine kattı.

Kapat