Neden Dünya Saati?
Bu sene 26 Mart’ta yerel saat ile 20.30 ve 21.30 arasında bir saat boyunca uygulanacak olan Dünya Saati’nde yer almak için hepimizin ortak bir sebebi var.
Farkında olsanız da olmasınız da hayatımızı etkileyen iklim değişikliği gün geçtikçe daha büyük boyutlarda kendini gösteriyor. Sadece gereksiz aydınlatmaları söndürerek bile karbon salınımını azaltmanın ve iklim değişikliği için bir şeyler yapmanın mümkün olduğunu küresel bir mesajla anlatan Dünya Saati, Yeni Zelanda’dan Hawaii’ye kadar dünyanın her yerinde yaşayan insanlara bir çeşit uluslararası sorumluluk çağrısı ve dünyanın en büyük iklim değişikliği hareketi. Bu çağrı bize “Katılın ve sorumluluk alın,” diyor.
Katılmak çok kolay
Dünya Saati’nde bizden istenilen kelimenin tam anlamı ile bir saat boyunca ışıklarımızı kapatmamız. Bu, hepimizin rahatlıkla yapabileceği çok kolay bir hareket. Dünya Saati’ne katılmak hayatımızın gidişatını değiştirmek veya tüketim şekillerimizi değiştirmek demek değil. Yapmamız gereken tek şey bir saatliğine karanlıkta kalmak.
Neler oluyor?
Belli ki iklim değişikliğinden etkilenen gezegenimizin artık üzerinde yaşayanlar tarafından daha iyi korunmaya ihtiyacı var. Alaska’da sıcaklık Amerika’da olduğundan iki kat daha hızlı artıyor. İlkbahar’da yaşanan erimeler daha erken başlıyor, deniz seviyesi yükseliyor, buzullar küçülüyor, donmuş toprak çözülüyor. Kuzey’de artık kışlar daha nemli ve yazlar daha kuru. Su rezervleri azalmakta ve erozyon hızla artıyor. Güney bölgelerde yine su rezervleri hızla tükenmekte ve kuraklık endişe verici boyutta. Dünya genelinde artan şiddetli yağışlar son yüz yılda olduğundan iki kat daha fazla. Göllerde buzlanma azaldı. Kuzeyde daha az kar, daha çok yağmur görülüyor. Güneyde ise daha fazla kasırga, yüksek ısı, yoğun yağış ve fırtına geçişleri yaşanmakta. Türkiye de ciddi şekilde çölleşme tehditi altında.
Harekete geçin!
İklim değişikliği ile ilgili harekete geçmek elbette önemli ama bir şeyleri değiştirmek için ışıkları bir saat boyunca söndürmek gibi bir sorumluluktan daha fazlası gerekiyor. Aşırıya kaçmayan tüketim alışkanlıkları, toplu taşıma araçlarını kullanmak, daha az enerji harcamak kadar kolay bir dizi alışkanlığı hayatımıza dahil etmek bile sorumluluk almak, taşın altına elinizi sokmak için iyi bir başlangıç.
Dünya Saati’nde ışıklarınızı kapamak kolay olabilir ama gerçek değişiklikleri yapmak için de hazır mısınız?
Bakın WWF Dünya Saati’ni nasıl anlatıyor:
Dünya Saati Avustralya’da 2.2.milyon birey ve 2000’den fazla işyerinin iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkat çekmek için ışıklarını kapatmasıyla 2007 yılında başladı. Sadece bir yıl sonra Dünya Saati,128 ülkeden 50 milyondan fazla insanın katıldığı küresel bir hareket haline gelmişti. Sidney Liman Köprüsü, Toronto’daki CN Kulesi, San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü ve Roma’daki Kolozyum gibi küresel birçok önemli simge, hızla büyüyen bir davanın umut sembolleri olarak tümüyle karanlıkta kaldı.
Mart 2009’da, yüz binlerce insan üçüncü Dünya Saati’ne katıldı. Resmi olarak 88 ülkeden 4000’in üzerinde vatandaş 2009 Dünya Saati’ni dünyanın en büyük iklim değişikliği karşıtı girişimi haline getirecek şekilde, gezegenimiz için desteklerini vermek üzere ışıklarını söndürdü.
27 Mart Cumartesi günü gerçekleşen 2010 Dünya Saati ise şu ana kadarki en büyük Dünya Saati etkinliği oldu. Rekor sayıdaki 128 ülke ve toprak, küresel iklim değişikliği eylemine katıldı. Pasifik Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Amerika’ya kadar ikonlaşmış birçok yapı ve simge ışıklarını söndürdü. Hayatın çeşitli kesimlerinden dünya genelinde sayısız insan, ışıklarını söndürüp hepimizin ortak olduğu tek şeyin, yani evrenimizin seyri ve kutlaması için biraraya geldiler.
27 Mart 2010’da Dünya Saati Kampanyası Türkiye’de de büyük ilgi gördü. 230’un üzerinde kurum ve yaklaşık 5.000 kişinin desteklediği kampanya kapsamında Boğaziçi Köprüsü’nün ışıkları kapatıldı.
2011 Dünya Saati ise 26 Mart, yerel saatle akşam saat 8.30’da gerçekleşecek. Bu Dünya Saati’nde bir saatin ötesine geçip, ışıklar geri geldikten sonra da değişim yaratabilmek için başka neler yapabileceğimizi düşünmenizi istiyoruz.
