Paraben dediğin…
Son günlerde basında çıkan açıklamalardan sonra hepimizi bir paraben korkusu aldı gidiyor. Bu korkuda hiç haksız değiliz. Zira paraben gerçekten zararlı bir kimyasal. İlk önce parabeni yakından tanıyalım.
Paraben genellikle kozmetik ve günlük bakım ürünlerinin içerisinde oluşabilecek bakteri ve mantarı önleyerek raf ömürlerini uzatmak için kullanılan bir kimyasaldır. Genellikle güneş kremlerinde, farmakolojik ya da kozmetik kremlerde, traş jellerinde, nemlendiricilerde, makyaj malzemelerinde, diş macunlarında bulunmaktadır. Bununla beraber, bugün paketlenmiş gıda ürünlerinde de karşımıza çıkmaktadırlar.
Parabenin vücudumuzda yaptığı ise, östrojen hormonunu taklit ederek vücutta bu hormonun artmasına sebep olmaktır. Diğer bir deyişle, bilhassa meme kanserinin artışında aktif bir rol oynadığına dair bir bilgi var. Amerika’nın kâr amacı gütmeyen derneklerinden biri olan Environmental Working Group‘un yaptığı bir araştırmada 20 kadından alınan kanser tümörünün 19’unda parabene rastlanmış. Paraben sadece kadınları etkilemiyor. Erkeklerde de üreme problemlerine yol açıyor. Bunlar parabene dair tatsız gerçekler. Neredeyse 70 yıldır hayatımızda olan bu kimyasalla ilgili, bir grup parabenin suçsuzluğunu ortaya çıkarmaya çalışırken, araştırma yaparken okuduğum sayısız bilimsel makale parabenden uzak durmamız gerektiğini gösteriyor.
Bu durumda akla ilk gelen, bir üründe paraben olup olmadığını nasıl anlayacağımız oluyor. Eğer etiket okuyorsanız, bilhassa kozmetiklerde methylparaben, propylparaben, butylparaben kelimelerini görünce dikkatli olun. Parabenler genelde başka koruyucularla beraber etkili olan kimyasallardır. Genelde ürünlerde birden fazla paraben kullanımıyla, ürünün raf ömrü uzatılır.
Parabenler genelde kozmetik ürünlerde ve kişisel bakım ürünlerinde oluyor, demiştik. Cildimiz vücudumuzun %60’ını oluşturan en büyük organı, dolayısıyla cilde değen kimyasallar olduğu gibi cilt tarafından emiliyor. Buna en iyi örnekler sigara alışkanlığından vazgeçilmek için kullanılan nikotin bantları veya kadınların kullandığı hormon bantları. Sadece vücuda yapıştırılan bu bantlarla, ne değişiklikler olduğunu düşünürseniz parabenlerin de nasıl vücudumuza nüfus ettiğini anlayabilirsiniz.
Buradaki en büyük soru, kendimizi parabenlerden nasıl koruyacağız?
▪ Her şey etiketi okumak ve ürünleri araştırmakla başlıyor. Maalesef markası iyi diye bugün artık gözünüz kapalı bir ürünü almak mümkün değil. Bazen eczanelerde “Satılıyorsa iyidir,” ya da “Azıcık paraben koyuyorlar,” “Limitlerine dikkat ederler,” gibi söylemler duyuyorum. Ancak bu konuda araştırma yapan akademisyenlerin çokça söylediği, giderek artan kanser vakalarının ve hormonal bozuklukların limitlerle engellenemediği.
▪ Sertifikalı organik ürünleri tercih etmenizi tavsiye ederim. İçerik olarak bunların içinde paraben bulunmuyor.
▪ Organik olmasa bile bir çok ürünün üzerinde paraben içermiyorsa “Paraben içermiyor” veya “No Paraben” yazıyor.
▪ Maalesef Türkiye’de tüketiciye ürün içerikleri hakkında bilgi veren sayfalar yok. Ancak internetten www.goodguide.com ve de www.cosmeticsdatabase.com sayfalarında hemen her ürünün içeriğine dair bilgi bulabilirsiniz.
Yaz aylarının gelmesiyle, bilhassa anneleri çocuklarımıza hangi güneş kremini kullanacağız kaygısı sardı. Önümüzdeki günlerde hem sağlıklı güneş kremlerine hem de parabensiz ürünlere dair dosyalar hazırlayacağız. Parabensiz sağlıklı günler dileriz.
Kaynaklar:
http://www.ewg.org/chemindex/term/563
http://www.healthychild.com/other-toxic-issues/teen-girls-exposure-to-hormone-altering-cosmetics-chemicals/
Concentration of parabens in human breast tumors http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/jat.958/abstract
Parabens in Male Fertility http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0890623808002682
http://www.goodguide.com/ingredients/256829-methyl-paraben
http://www.fda.gov/Cosmetics/ProductandIngredientSafety/SelectedCosmeticIngredients/ucm128042.htm
http://www.medscape.com/viewarticle/508430_1