Soğuklara hazırlanmak için 6 çevreci öneri
Sonbahar ve kış ayları giderek yaklaşırken, kendinizi şimdiden hazırlamanız bu mevsimlerin sadece güzelliklerine odaklanmanızı sağlayacaktır.
Bunun için bizim de size 6 önerimiz var.
1) Isınırken tasarruf yapın
Eğer kombinizi bir yıldan uzun süredir kullanıyorsanız, her sene kontrol ettirmeyi unutmayın.Filtreleriniz temiz değilse cihazınızın performansını düşer ve daha fazla gaz harcamasına sebep olur.
Aynı zamanda kirli fitre ve kalorifer petekleri evinizin havasının kirlenmesine de yol açar. Özellikle uzun süre çalışmayan kaloriferlerde birikmiş su çamurlaşır ve makinanızın parçalarına zarar verip, ömrünü kısaltmaya başlar.
Ama düzenli bakımın en önemli sebebi, herhangi bir gaz, elektrik veya su kaçağının bulunması vetehlikeli bir durumun oluşmadan önlenmesidir. Düzenli bakım haricinde, kaloriferlerinizin yarattığı hava döngüsünün, evinizdeki büyük mobilyalar tarafından kesilmediğine, perdelerinizin kaloriferlerin üstünü kapatmadığına emin olun.
Aslında kışın ısınmanın aslında en ucuz yolu kendinizi yalıtmak. Vücudumuzu yalıtmak içinde bulunduğunuz bir apartmanı yalıtmaktan çok daha etkili, çünkü vücut sadece çok küçük bir alandaki havayı ısıtmanızı yeterli bulurken, ısınma sistemleri tüm odadaki havayı ısıtmaya çalışarak haddi sayılır bir enerji harcıyor. Yani kısaca kışın evde üstünüze kalın bir şeyler giymeyi unutmayın.
2) Isınızı 22°C’de sabit tutun
Eğer oda sıcaklığınızı ayarlayabiliyorsanız oda sıcaklığınızı 22°C’nin altında tutmaya dikkat edin.
Yapılan araştırmalar 22°C’den sonra mikrop üretiminin arttığını, alerji ve nefes alma sorunlarının fazlalaştığını belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmalarda 18°C için sağlıklı ve uygun giyinmiş insanların kullanabileceği bir oda sıcaklığı olarak bahsedilirken, hasta, engelli, çok yaşlı bireyler ve çocuklar için en az 20°C öneriliyor.
Araştırmalar gösteriyor ki, İngiltere’de 1978 yılında oturma odası ısısı ortalaması 18.2°C iken 2008 senesinde 21,2°C’ye yükselmiş. Yatak odaları ısı ortalaması 1978’de 15°C iken, 1996’da 18,5°C’ye kadar çıkmış.
Yapılan başka bir araştırma ise obeziteyi yüksek oda ısısına bağlıyor ve oda sıcaklığını düşük tutmanın vücudun daha fazla kalori harcamasını sağladığından, kilo vermesini bile kolaylaştırabileceğini belirtiyor.
3) Havanızı temizleyin
Gün boyunca düzenli ve sağlıklı havalandıralamadığı için kapalı alanların içindeki hava, dışarıdaki havadan neredeyse 5 kat daha kirli bir hale geliyor.
Eğer civarınızda ağaçlık bir alanınız yoksa; dışarıdan gelen egsoz, yakılan kömürden gelen duman direkt evinizin içerisine giriyor. Evin içinde sigara içiyorsanız sigaranın dumanı, nem, küf, kokulu mumlar, uzun zamandır filtreleri değiştirmeden kullanılan havalandırma, ısınma ve klima tesisatı, sürekli soluduğumuz havayı sağlığımıza son derece zararlı toksik maddelerle dolduruyor.
Neyse ki, uzay kapsüllerinde bulunan aynı durumun farkında olan NASA çözüme doğal yollarla yaklaşmayı seçmiş. NASA’nın araştırmalarına göre bazı bitki türleri, havada bulunan toksinleri 24 saat içerisinde %87 oranında azaltıyor.
İşin iyi kısmı 10 hava temizliyici bitkiden 5’i Türkiye’de doğal olarak yetişiyor. Yukarıdaki resimde Türkiye’de yetişen türleri bulabilir evinizin havasını doğal yollarla temizleyebilirsiniz.
Yalnız hatırlatalım, şeytan sarmaşığı hem kediler ve köpekler için zehirli olabiliyor evde kedi ya da köpeğiniz varsa bu bitkiyi tercih etmeyin.
4) Ayakkabılarınızı Suya Karşı Dayanıklı Hale Getirin
Yağmur ve kar getiren havalar giderek yaklaşmakta iken, en sevdiğiniz ayakkabınızı bu havalara dayanıklı hale getirmek aslında düşündüğünüzden daha kolay.
İhtiyacınız olan sadece balmumu ve fön. İlk önce elinizi temiz tutmak için bulaşık eldivenini giydikten sonra, tüm ayakkabınızın üzerine cömert bir şekilde balmumunu uygulayın. Sonrasında ise fönünüz ile balmumunun eritip. 5 dakika dinlenmeye bırakın.
Şimdi, üzerine su dökerek test ettikten sonra en beğendiğiniz su birinkitisini bulup içinde zıplayabilirsiniz.
6)Sokak Hayvanlarını Unutmayın
Özellikle 10 derecenin altına düşen sıcaklıklar, sokak hayvanları için zor zamanların başlangıcı demek.
Vücut ısılarını korumak ve yemek bulmak için her zamankinden fazla enerji harcaması gereken hayvanlar, maalesef aynı zamanda kendilerine kötü davranan insanlarla da mücadele etmek zorunda.
Hayvanlara bizim gibi dostları da olduğunu unutturmamak için yapabileceğimiz öneriler için buraya bir göz atabilirsiniz. Ama bizce yapabileceğiniz en iyi şey zemin katta oturuyorsanız balkonda, varsa bahçenizde sokağınızdaki hayvanlara ev ve kulübe desteği vermek.
Üstteki videoyu izleyerek sadece 20 dakikada bir kulube yapabilirsiniz. Barınağı balkon, bahçe ya da sokağın arabaların park etmediği bir bölümüne yerleştirebilirsiniz. Ama barınak içine havlu, battaniye gibi şeyler koymayın. Hayvanlar ısınsın diye iyi niyetle yerleştirdiğiniz kumaşlar kısa süre içerisinde ıslanarak barınağı yaşanabilir bir yer olmaktan alıkoyabiliyor.
6) Daha güvenli bir Antifriz seçin
Antifrizlerde bulunan etilen glikol adlı bir madde şekerli bir tadı olduğundan, yanlış bir şekilde elden çıkarıldığında çöpleri karıştıran bir sokak hayvanının hayatını tehlikeye atabilir. Sadece kahve fincanı kadar etilen glikol bir sokak köpeğinin hayatını tehlikeye atabilir.
Propilen glikol içeren antifrizler, her ne kadar fosil yakıt kaynaklı olduğundan doğa dostu olmasa da,daha az zehir içerdiğinden tercih etmenizi tavsiye ediyoruz. Yalnız her iki antifrizin de kullanım sonunda kurşun, kadmiyum ve krom gibi ağır metallar ile etkiye girdiğini ve kullanılmış antfrizin etkilerini azaltmak için güvenli bir şekilde yok edilmesi gerektiğini hatırlatalım.