Sürdürülebilir bir geleceğe doğru pedalla

Yolculuk ederken geçtiğiniz yolların şarkısını dinleyip rüzgarıyla kucaklaştınız mı siz hiç? Günün her vakti başka ışıklarla ve renklerle boyanan göğün derinliğine dalıp uçan konan göçen kuşları saydınız mı? Siz hiç konfor uğruna kendinizi hapsettiğiniz, hıphızlı gittiğiniz metal kutulardan kafanızı çıkarıp havayı soludunuz mu, dünyayla bir oldunuz mu?

Diyarbakırlı arkadaşım Ferat Demiroğlu’nun yolculuğu çocuklukta başlamış üç tekerlekli kırmızı bir bisikletle. İlk çocukluktan çıkınca büyüklüğüne uygun bir bisiklet almak icap etmiş ama cebindeki para bir türlü yeterli büyüklüğe erişememiş. Üniversiteye başladığında taksit icadı sayesinde nihayet edinmiş bir bisiklet. Köylerde öğretmenlik yaptığı zamanlarda ara verdiği olsa da Diyarbakır Bisiklet Kulübü’nde yerini bulmuş sonunda.

Kolektif pedal çevirme eylemi sürdürülebilir yaşam için pek ala bir buluşmuş; hep beraber daha temiz bir çevreye katkıda bulunmuş ve daha sağlıklı bir bünyeye kavuşmuş kulüptekiler. Bisikletlilerin trafikteki varlığını belletmek, benimsetmek için Diyarbakır’da şehir içi yolları zaptetmişler, Eko-Jîn kolektifi ile birlikte Mezopotamya’daki doğa tahribatına ve bisiklete dikkat çekmek amacıyla Dersim’den Erbil’e ‘Yeni bir Yaşam İçin Pedalla’ diyerek 850 km yol kat etmişler. Ve nice etkinlikler yapmak amacıyla tekrar tekrar düşmüşler yola.

Birçok çocukluk anısında yer eden üç tekerlekli kırmızı bisikletlerle başlanan yolculuk unutulmuş sonunda, Ferat gibi yoluna sadık kalanlar sayesinde hatırlamalı, bahaneleri unutup sürdürülebilir bir geleceğe doğru tekrar pedal çevirmeye başlamalı.

BUNU DA OKU:  Yeşil Posta: Ülkemizden ve dünyadan haberler
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Hayat, Kent, Spor, Topluluklar
Ütopik mütopik değişim

Türkiye’de de ‘çevre’ye bakışın artık değişmesi gerekiyor.

Kapat