Teflon; çık hayatımdan!

Gıdalarmızın üretim aşamasının sağlık kriterleri içinde olmasına dikkat ettiğimiz kadar pişirme şartlarının da önemli olduğuna inanıyorum. Genelde yemek yapmayı seven dostlarımın da evinde gördüğüm kadarı ile pişerken yapışmama özelliğinden dolayı teflon herkesin evinde mevcut ancak bu tencereler hiç de göründükleri kadar masum değiller. ABD´de bağımsız bir gözlem kurumu olarak görev yapan Çevre Koruma Kurumu´nun yaptığı deneylere göre teflona yapışmama özelliğini veren kimyasal insanlarda kanserojen etki yapıyor.

Teflon’u 1930 yılında dünya pazarına sunan ve halen en büyük ‘teflon’ üreticisi olan DuPont hakkında açılan onlarca dava var. Teflonun içinde bulunan PFOA adlı madde pişirdiğimiz yemeklere geçiyor.PFOA kanser yapmasının yanı sıra kadınlarda düşük riskini de artırıyor. Ayrıca DuPont adlı firmanın son 20 yıldır ‘teflon’ kullanımının kansere yol açtığını bildiği halde tüketiciden gizlediği ortaya çıkarıldı… Dikkat etmeniz gereken bir başka şey de teflon tavanın dibinin kazınmamış olması. Yani eğer üstündeki tabaka kalkmış, kazınmış yada yıpranmış ise hele hele altındaki metal gözüküyorsa o teflon tavayı derhal atın, içinde asla yemek saklamayın.

 

635755952073507379
Ben çözümü buldum. Esse mağazalarının Greenpan ürünlerine rastladığımda o kadar mutlu oldum ki, anlatamam. Greenpan yapışmazlık özelliğini veren cam ve seramik yapımında kullanılan ThermolonTM seramik bazlı kaplama olup PTFE ve PFOA içermiyormuş.

Greenpan 450°C sıcaklığa kadar dirençli ve yüksek ısıda kullanılabilme özelliği ve ısıyı eşit dağıtması ile yüksek pişirme performansı sağlıyor. En güzel yönü ise ham madde ve ambalajlarına kadar da geri dönüştürülebilir ve çevreci olması.

BUNU DA OKU:  Reading'in ardından...
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Geri Dönüşüm, Gıda, Yeme İçme
Kahramanımızın başına neler gelmiş

Şef Jamie Oliver okullardaki kötü beslenmeye karşı!

Kapat