Yemyeşil bir festival: Roskilde

2014’te yapılan araştırmalar sonucunda, dünyanın en sağlıklı şehri Kopenhag sayesinde unvanlarına bir yenisini ekleyen Danimarka, başka bir branşta yeşil bir ödüle daha layık görüldü. Ödülü 1971 senesinden beri organize ettiği Roskilde Festivali’nin Avrupa’nın en prestijli festival ödüllerinden birine, Green Operation Awards’a layık görülmesiyle elde etti.

Sürdürülebilir yaşama ve doğaya her disiplinde çıkar sağlayan Danimarka, bu festivalle de kulvarındaki diğer organizasyonlara göre önceliklerini çok önceden sıraya dizmiş.

2009’da ise daha kapsamlı bir araştırmaya dikkat çekildi: Ulaşım, prodüksiyon, yemek ve çöp festivalin en kirli faktörleri olarak tanımlandı. Örnek olarak ilk adımlar arasında Sürdürülebilir Sahne (Sustainable Stage) ile çevresel sorunlara dikkat çekmek amacıyla etkinlikler düzenlendi. Yeşil fikirlerin yayıldığı ve hayata geçirildiği bu sahnenin aydınlatması için LED teknoloji kullanıldı. Ardında bırakılan çöplerin hiçbirini affetmeyen festival atık biriktirme sitemi ile neredeyse bütün çöpleri sınıflandırarak geri dönüştürülmek üzere depoladı.

Yemek alanında ise vejetaryen yemek seçenekleri çoğaltıldı, organik ve doğal ürünler katılımcılara sunuldu. Ayrıca mevsiminde sebze ve lokal üreticiden sağlanan ürünler festival alanına dahil edildi. 2014 yılında yaklaşık 27,5 ton yemek çöp olmaktan kurtarıldı ve evsizlere yardım için kullanıldı. Festival alanının diğer sürdürülebilir prensiplerinden biri ise geri dönüştürülmüş materyallerden oluşturulmuş ürünlerin satışa çıkması oldu.

Roskilde bu prensiplerini epeyce ciddiye alıyor olmalı ki, festival plastik şişe ile gelme yasağı bile koydu ve karşısına çıkan her çöpü geri dönüştürttü.

Bu gelişmelerin sonucunda Roskilde Festivali’ne Avrupa’nın en prestijli festival ödüllerinden birini veren proje ise ‘Stop Wasting Food Project’ oldu. Bu sayede festival European Festival Awards’ta Green Operation Awards’ı kazandı.

Festivalin yemek gündemindeki en iddialı olduğu konu ise 2017’ye kadar satışa sunduğu bütün ürünlerinin %90 organik olmasını sağlaması.

Festivalin altında yatan felsefesinden bahsedecek olursak, yukarıda bahsettiğimiz gibi bu festival 1971’den beri kar amacı gütmemekle birlikte arkasında her sene binlerce gönüllüyü barındırıyor. 2014 festivalinde 32.000 gönüllü birlikte çalışmış. Elde edilen gelir ise Festival Charity Society tarafından gençlerin ve çocukların yararlanabileceği çeşitli uluslararası girişimlere bağışlanıyor. 1971’den beri toplumda yapılan bağış rakamı ise 27 milyon euro.

Roskilde festivalinin şimdiye kadar destekte bulunduğu kuruluşlar:

Sınır Tanımayan Doktorlar, Uluslararası Af Örgütü, Support the Victims in Iraq, Doğal Hayatı Koruma Vakfı. Burada bahsedilmesi gereken bir diğer konu ise festivalin kendine coğrafi bir sınır tanımaması.

Roskilde’in altında yatan mesaj ise çok açık: Müzik ve sanat dünyayı değiştirebilir. Festivalde her zaman katılımcıların kendilerini ifade edebileceği alanlar yaratan yaratan Roskilde’de bir gününüz aşağıdaki gibi geçiyor:

‘Kendin yap’ atölyeleri için oldukça fazla seçenek barındıran festival, oturma alanından radyoya kadar çeşitli çalışmalar yapıyor.

Festivalin bir diğer sevimli yanı ise çöpleri.

İsterseniz tırmanış da yapabilirsiniz.

Ve tabii ki müzik…