Yeryüzü ısınıyor
NASA’nın yayınladığı ölçümlere göre, geçtiğimiz Mart ayı yüzey ısısı mevsim normallerinin üstündeki en sıcak Mart ayı olarak değerlendirildi. Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa, Avrasya, Çin ve Kuzey Kutup bölgelerinin ısısı, ortalalamaları yükselttiğini gösteren rapor, artan sıcaklığın tarihçesini basitçe bizlere açıklıyor.
+0.84 dereceyle, ortalamanın üzerinde olan Mart 2015, sıcak geçen Şubat Ocak artışlarının bile önüne geçti.
Peki rakam başka hangi ‘en’leri elde etti?
Mart 2015, 1880 yılından beri kaydedilen en en sıcak Mart ayı oldu. Mart sıralamasından bahsedecek olursak sizlere, +0.88oC farkla Mart 2002’yi ve +0.87oC farkla Mart 2010’u geride bıraktığını söyleyebiliriz.
Ve işte en sıcak Top 10 (Mart)
1. 2002 +0.88oC
2. 2010 +0.87oC
3. 2015 +0.84oC
4. 1990 +0.71oC
5. 2014 +0.70oC
6. 2008 +0.69oC
7. 2007 +0.67oC
8. 2005 +0.66oC
9. 1998 +0.62oC
9. 2004 +0.62oC
Bu gidişle, 2015’in yüzyılın en sıcak senesi olacağı iddiaları güçleniyor. 2014 yılı bu ünvanı zaten Ocak ayında tasdiklemişti. Durum araştırmacılar ve hiç şüphesiz bizler için de sürpriz olmadı.
Listeye bakıldığı zaman en sıcak 10 yılın 9’u 21. yüzyıl içerisinde bulunuyor. 2014 yılı özellikle Avrupa için çok sıcak geçti. Aşağıdaki ülkeler son 500 yılın en sıcak yılını yaşadı:
Avusturya, Belçika, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, Macaristan, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Polonya, Sırbistan, Slovenya, İsveç ve İngiltere.
20. yüzyılın başlarında, küresel ısınma, çok da çaktırmadan kendini gösterirken, bu rakamlara ulaşılması milyonda bir ihtimal olarak değerlendirildiğini belirten kaynaklar, 80 yılda görülecek ısınma vakalarının artık 7 yılda oluştuğunu bizlere gösteriyor. Yani küresel ısınma neredeyse 10 kat hızlandı.
Bir yandan yaşanan kuraklıklar, bir yandan sel baskınları, dondurucu soğuklar, günde 10 derece değişen hava sıcaklıkları artık neredeyse ‘sıradışı’ kelimesiyle nitelendirilemez hale geliyor.
İnsan kaynaklı aktivitelerin yol açtığı yukarıdaki hal ve vakaların ‘sorumlularından’ olan artan karbon salınımı da bu ay geleceğin hiç de parlak olmayacağının sinyallerini veriyor.
Tedirgin edici bir sayı
2013 mayısında atmosferdeki karbondioksit sayısı 400 ppm (her bir milyon hava molekülünde 400 molekül CO2’nin bulunması) civarına yerleşmişti. Güvenlik limiti için 350 ppm olması gereken bu sayı, limiti çoktan aşmıştı. Geçen sene yine Mart ayından sonra ortalamanın 400ppm üzerinde kalmasıyla karbondioksit adına bir ilk yaşanmıştı. Bu geçtiğimiz Mart ayında ise 401.52’ye ulaştı.
Bu sene için araştırmacılar rakamın 6 ay boyunca 400ppm üzerinde kalacağını öngörüyorlar. Ve iki yıl içinde de sene ortalamasının da böyle olacağı araştırmacılar tarafından raporlara eklenmiş.
400 ppm’nin %40’ı endüstriyel sera gazı yayılımından kaynaklanıyor. Geçtiğimiz her sene tehlike sınırı daha da fazla aşılıyor. Yani bundan bir kaç sene sonra 405’i tartışıyor olabilmemiz mümkün.
