Yaşam hakkı: Su
1993 yılından beri her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü’nün bu yılki teması “Be the change”. Su ve sanitasyon krizini çözmek için insanları suyu tüketme ve yönetme biçimleri üzerine düşünerek kendi hayatlarından başlayarak değişime davet ediyor.
Sinek kuşunun mitolojik hikayesinden yola çıkan “Be the change”, su ve hijyen krizi ile karşı karşıyayken “Sadece durup bakacak mıyız yoksa harekete geçecek miyiz?” diye soruyor!
Bir gün ormanda büyük bir yangın çıkar, diğer tüm hayvanlar kaçarken sinek kuşu gagasıyla gölden aldığı suyu tekrar tekrar yangının üzerine bırakır. Ona gülen ve yangını söndüremeyeceğini düşünen büyük hayvanlara rağmen sinek kuşu elinden gelen neyse onu yapıyordur.
Elbette kurumsal ve kamusal ölçekte iklim farkındalık projeleri çok önemli ancak bireysel çabalarımızın da önemi büyük. Bireyselden kolektife yayılan davranış kalıpları etki alanı büyük değişimler yaratıyor. Kendi hayatımız, yakın çevremiz, onların yakın çevreleri, iş hayatı derken çembere yeni halkalar yeni insanlar katılıyor ve katılan birey yeni bir çemberi başlatıyor.
“Peki su ile ilgili nasıl bir hareket planı oluşturabiliriz?” derseniz:
#1 İlk olarak suyu tasarruflu kullanarak işe başlayabiliriz. Örneğin sebze ve meyveleri yıkadığınız suyla bitki dostlarınızın su ihtiyacı karşılanabilir.
#2 Kişisel ihtiyaçlarını yerel üreticilerden satın al.
#3 Doğayı koru.
#4 Yağmur suyu hasadı yap.
#5 Suya karışan kirliliği önle.Nehirleri, dereleri ve denizleri temizleme kampanyalarının dijital ve/veya fiziksel olarak parçası ol.
#6 Kullandığın suyun nereden geldiği ve miktarı gibi konularda meraklı ol, araştırma yap ve buldukları paylaş, farkındalık yarat.
#7 Bireysel olarak su ile ilgili konularda kurumsal ve kamusal taleplerde bulun, taleplerinin takibini yap.
Su yaşamın vazgeçilmezi. Bir su gezegeninde yaşadığımızı ve bedenimizin büyük çoğunluğunun su olduğunu düşününce susuz bir yaşam dünyanın şu anki türleri için uygun bir ortam değil. 28 Temmuz 2010 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından su ve sanitasyon insan yaşamını sürdürmedeki yüksek önemli nedeniyle insan hakkı olarak kabul edilmiştir. Her bir insanın temiz suya ulaşabilmesi bir hakken ne yazık ki çeşitli nedenlerden ötürü bu haktan mahrum kalan çok insan var.
Küresel olarak 785 milyon insan temiz içme suyuna erişemiyor. Bu nüfus ülkemizin nüfusun yaklaşık 9 katı.
Her gün farklı topluluklardan ortalama 800 çocuk yetersiz su, sanitasyon ve hijyen kıtlığı kaynaklı ishal sebebiyle ölüyor.
UNICEF’e göre, kadınlar ve kız çocukları her gün temiz suya ulaşmak için toplamda 200 milyon saat harcıyor. Suya ulaşmak için harcanan bu zamana ek olarak toplumsal cinsiyete dayalı şiddet nedeniyle de kadınlar ve kız çocukları su krizinden erkeklere göre daha çok etkileniyor.
