Kullandığınız web uygulamaları ne kadar çevreci?
İnternet siteleri, mobil uygulamalar, bilgi saklama teknolojileri gibi hizmetler sunan IT (Bilişim Teknolojileri) şirketleri küresel elektrik üretiminin %7’sini tüketmekte. 2020 yılında ise internet trafiğinin 3 katına çıkmasına yönelik analizler bu tüketimin daha da artacağını belirtiyor.
Greenpeace tarafından hazırlanan yeni bir rapor ise teknoloji şirketlerinin yenilenebilir enerji kullanım paylarını ve ne kadar sürdürülebilir olduklarını kamuoyu ile paylaşıyor. Bu rapora göre Apple, Google ve Facebook yenilenebilir enerji ile çalışan internetin sürdürülebilir şirketleri olarak lider konumdalar.
Aşağıdaki resimlerde kullandığınız uygulamaların ne kadar sürdürülebilir olduğunu görebilir, tam liste için Greenpeace’in hazırladığı bu sayfaya gidebilirsiniz.
TIKLAYIN: Elektronik aletlerinizi zehirli kimyasallar olmadan temizlemenin yolları
Bu üç şirketin liderlik ettiği 20 IT şirketi %100 yenilenebilir enerji kullanmak için söz vermiş olsalar da, Asya ve ABD’de hızla gelişen teknoloji şirketleri bulundukları bölgede yenilenebilir enerji olanakları bulmakta bile zorlanıyor ya da tercih etmiyorlar.
Greenpeace’in üst düzey IT analisti Gary Cook, sayıları giderek artan bir çok teknoloji şirketinin gelecekte yenilenebilir enerjiye geçişin önemini kavradığını, ama şirketlerin bu konularda daha hızlı ve şeffaf davranmalarını beklediklerini belirtiyor.
Yenilenebilir Enerjiye geçiş eğilimine rağmen, özellikle büyük şirketlerin şeffaflığı tercih etmemeleri kritik bir engel olarak gözüküyor. Bu şirketler hem boyutlarını hem de yenilenebilir enerji anlaşmalarının detaylarını kamuoyundan gizlemekte.
Apple ve Facebook gibi şirketlerin sunduğu şeffaf raporların, oldukça fazla enerji harcayan Amazon Web Servisleri gibi bilgi depolama operatörleri tarafından da yapılması talep ediliyor.
Greenpace’in bu raporu, ilk defa Doğa Asya ülkelerini de içine alan bir analiz yapmış. Doğu Asya’daki Baidu ve Alibaba gibi dev şirketler maalesef hem yenilebilir enerji yatırımları ve raporlarındaki şeffaflık konusunda diğer şirketlere göre çok geride kalıyorlar.
Türkiye’ye yeni gelen Netflix ise, Kuzey Amerika’daki internet veri trafiğinin 3’te 1’ini yaratmasına ve dünyadaki video görüntüleme trafiğinin önemli bir kısmına yol açmasına rağmen 2015’de söz verdiği karbon ayak izini düşürme planlarını tam anlamı ile uygulamıyor. Netflix, çok küçük oranlarda karbon ve yenilenebilir enerji kredisi alsa da bu yenilenebilir enerji yatırımına çok büyük bir etki yapmıyor.
Giderek büyüyen Netflix’in de Facebook, Google ve Apple gibi %100 yenilenebilir enerjiye geçmesi bekleniyor. Bu şirketlerin %100 yenilebilir enerjiye geçmesi, sadece IT sektörünün değil, tüm sektörün değişmeye yönelik bir eğilimin de başlangıcı olabilecek güce sahip.
Hatta Greenpeace bunun için bir imza kampanyası bile başlatmış, siz de buraya tıklayarak Netflix’i %100 yenilenebilir enerji kullanmaya çağırabilirsiniz.
Kaynak: Greenpeace