50 milyon yıl öncesine ait olan “Dugong”ların soyu Çin’de tükendi!

Deniz kızı hikayelerine ilham veren ve okyanusun tek vejetaryen deniz memelisi olarak bilinen “dugong”ların soyu Çin’de tükendi. Royal Society dergisinde yer alan araştırmaya göre, 2000 yılından beri Çin’de “dugong” gören olmadı. Londra Zooloji Derneği ve Çin Bilimler Akademisi tarafından yapılan araştırmada, Çin’in sahil şeridinde yaşayan 788 balıkçıya en son ne zaman “dugong” gördüklerini soruldu. Cevapların ortalaması 23 yılı gösteriyor.

Kayıtlara göre sayıları 1960 yılında zirve yapan “dugong”lar, insan kaynaklı çeşitli aktiviteler ve balıkçılık sonucu 1975 yılından itibaren azalmaya başladı. Çin Devlet Konseyi 1988 yılında “dugong”ları birinci sınıf koruma statüsündeki hayvan olarak ilan etti. Ancak kaçak avcılık ve deniz çayırları alanlarının küçülmesi nedeniyle “dugong”ların sayısı azalmaya devam etti. 2020 BM raporuna göre her 30 dakikada bir futbol sahasına eşdeğer deniz çayırı alanı yok oluyor. Birçok türün yaşam alanı olan deniz çayırlarının ve “dugong”ların hızlı yok oluşu elbette sualtı yaşamındaki biyoçeşitliliğin de azalması anlamına geliyor.

“Dugong”ların yavaş hareket etmesi ve insancıl bir deniz memelisi olması onları kolay av yapıyordu. Çin’de eti, kemiği ve derisi için avlanan “dugong”lar, aynı zamanda afrodizyak etkisi yarattıkları söylentisi nedeniyle de avcıların ilgisini çekiyordu. “Dugong” avı sadece Çin ile sınırlı değil. Japonya’dan Avusturalya’daki yerli topluluk Aborjinlere kadar birçok bölgede “dugong” avı devam etmektedir ve “dugong” avının kültürel yaşamlarının bir parçası olduğu ifade edilmektedir. Burada minik bir parantez açmakta fayda var, öğretimiz her ne olursa olsun doğayla dengede olmak her bir insanın içini ferahlatan dolayısıyla iyi hissettiren bir eylemdir. Bu nedenle bir tür sayıca azalırken, onu avlamaya devam etmek ne derece kültürün parçası olabilir?

“Dugong”ların fosil kayıtları 50 milyon yıl öncesine ait olduklarını söylüyor. Malezya’da yer alan Tambun Mağarası’ndaki 5 bin yıllık “dugong” duvar resminden Filipin kültüründe deniz kızı ile eş anlamlı kelime olmasına kadar “dugong”ları birçok kültürde görebiliriz.
“Dugong”lar Pasifik Okyanusu’nun batısından Afrika’nın doğu kıyısına kadar olan kıyı sularında yaşarlar. Deniz ineği bilinen yaygın isimlerindendir. Maksimum 39 metreyeun dalabilirler ve yaşamlarının büyük çoğunluğunu 10 metrenin altında geçirirler. Yetişkin bir “dugong” boyu ortalama 260 cm, kilosu ise 250-900 kg’dir. Burunlarının ucundaki hassas kıllarla deniz çayırları ile beslenirler. “Dugong”ların dünyadaki en yoğun olduğu bölge Avusturalya olarak bilinmektedir.

Sekiz ile on sekiz yaşları arasında cinsel doygunluğa ulaşan “dugong” dişileri yaşam süreleri boyunca sadece birkaç kez doğum yapar. Erkek “dugong”lar yaş aldıkça üreme yetisini kaybeder. 13-15 aylık hamilelik döneminden sonra yavrular çok sığ sularda doğrulur. Yavrunun nefes alabilmesi adına anne, doğum gerçekleşir gerçekleşmez yavruyu su yüzeyine doğru iter. 14-18 ay süresince anne sütü ile beslenen yavrular, deniz çayırı yemeye erken yaşlarda başlar.

BUNU DA OKU:  Ömrü dolan kömür Tchaikovsky ile uğurlanıyor

Kaynak:

THE ROYAL SOCIETY PUBLISHING

WIKIPEDIA

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ayça Ceylan

Performans sanatçısı, sürdürülebilirlik yazarı ve Body in Perform’un kurucusu Ayça Ceylan; karşılaştırmalı mitoloji,  dans, psikoloji, herbalizm, edebiyat ve teknoloji gibi disiplinleri bir arada kullanarak algılama süreçlerimiz hakkında  mekana özgü performanslar üretmektedir. Performanslarında bedenin ve mekanın birbirini nasıl inşa ettiği,  onarım, beden politikaları ve türlerarası çeşitlilik üzerine araştırmalar yapar. Ceylan, performanslarında ve  atölyelerinde sanat alanları haricinde arketipsel hafızayı etkileyecek kamusal alan, terkedilmiş alan, doğa ve antik  kent gibi birçok alanı tercih eder. Ritueller, tanrıça kültleri, sembolizm ve doğa ile uyumlanmak en büyük  destekçilerindendir. Üretimlerinde canlı sanat, video, fotoğraf, yerleştirme ve sanatçı kitabı gibi araçları kullanır. Ceylan; Türkiye, Japonya, Hindistan, ABD ve İngiltere’de birçok sanat alanında performanslar gerçekleştirmiş,  atölyeler düzenlemiş ve konuk sanatçı programlarına davet edilmiştir. Ayrıca Duru, Reflect Studio, Mesele Slow  Design ve Giyi gibi sürdürülebilir markalarla performatif işbirlikleri yapmıştır. Ceylan, Milliyet Sanat’ta sanat  yazarlığı yaptı. Cumhuriyet Gazetesi Pazar Eki’nde “Dairesel Flora” köşesiyle çevre yazarlığı yapmaktadır.  Performans belgeleri bazı özel sanat koleksiyonlarında bulunmaktadır.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Banner Right Side, Ekoloji, Hayvanlar
Yeşil Posta: Ülkemizden ve dünyadan haberler

#1 Birleşik Krallık’ta enerji faturalarına gelen yüzde seksen zamdan sonra, ülkede güneş panelleri talebinde büyük bir artış oluştu. Kaynak: BBC

Kapat