Artan gıdalardan hayatımızı değiştirecek 3 inovasyon

Küresel meyve ve sebze üretiminin her yıl yarısının çöpe gittiğini ve ülkemizde yapılan gıda israfıyla 10 milyon nüfuslu bir ülkenin doyabileceğini biliyor muydunuz? Gıda israfı masum gözükse de, küresel sera gazı emisyon salımlarının %6’sını oluşturuyor. Çöpü ve israfı hayatımızdan çıkartmayı hedefleyen döngüsel ekonomi prensipleriyle yapılan 3 yeni inovasyon ümit veriyor.

Gıda fazlasından üretilen parkinson ilacı

Singapur Üniversitesi’ndeki araştırmacılar gıda fazlasından ürettikleri bir ilaçla parkinson hastalığını tedavi etmeyi hedefliyorlar. 4 yıl süren bir araştırmanın sonucunda kimya ve biyolojiyi sentezleyerek oluşturdukları yöntemle ilgili şunu dile getirmişler: ‘Kimyasal süreçler çok hızlı gelişiyorlar ancak basit maddeler üretebiliyorlar. Biyolojik süreçler ise çok daha yavaş, belli şartlarda kompleks ve çok değerli maddeler üretebiliyorlar. Her iki harmanlayarak, yüksek değerde maddeler üretebildiğimizi gördük.’ Bu şekilde araştırmacılar atık gıdaların kabuklarından maliyeti diğer ilaçlardan çok düşük olan bir parkinson ilacı üretmişler. Aynı zamanda ahşap atıklarından da kolajen üreten araştırmacılar, büyük şirketlerle görüşerek geliştirdikleri ürünlerin daha çok insana ulaşmasını ve israfla başa çıkmayı hedefliyorlar.

Fotoğraf: İnigo De La Maza

Plastik yerine istenmeyen bitkilerden ve sebzelerden siperlik

Koronavirüsünün hızlı artışıyla beraber yüz siperliklerin üretimi için plastik kullanımı da gittikçe artıyor. Kraliyet Sanat Okulu (Royal College of Art) mezunu İngiliz Alice Potts yerel parklarda ölmüş çiçeklerden ve gıda atığından yüz siperlikleri üretti. Sağlık sektöründe çalışan erkek kardeşinden virüsün ilk günlerinde siperliklerin olmadığını ve bu yüzden maske olarak çöp torbası kullanıldığını öğrenen Potts, ilk önce siperlik üretmeye başlamış. 3D yöntemiyle ürettiği siperlikleride plastik kullanımı yerine yeni hammaddeler aramaya başlamış. Londra’daki parklardaki ölü bitkilerden ve etrafındaki marketlerden topladığı gıda atıklarından ürettiği siperliklerle, Alice Potts sektörün plastik bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Açık inovasyon olarak patentlediği bu yeni yöntemin daha fazla kişi ve kuruma ulaşmasını isteyen Potts’un hedefi şimdi bu siperlerin mümkün olduğunca çevre dostu üretilmesi.

BUNU DA OKU:  Dünyanın ilk güneş enerjisi ile çalışan havaalanı: Cochin Havaalanı

Gıda atığından güneş enerjisinde verim attırımı

Güneş enerjisinin fiyatları son yıllarda oldukça düştü. Güneş enerjisi gittikçe ekonomik bir yatırım olsa da gölgeli havalar bu yenilenebilir enerji kaynağının verimini düşürebiliyor.   Filipinler’de elektrik mühendisliği okuyan Carvey Ehre Maigue, geliştirdiği yöntemle güneşsiz günlerde bile UV ışınlarının gücünü kullanarak verim almayı başarmış. Maigue, aynı bizim solunum sistemimiz gibi oksijeni alıp karbon dioksit vermemizi baz alarak, ultraviyole ışınlarının bir süre sonra görünebilir hale geleceği bir inovasyon gerçekleştirmiş.  Maigue bu projede gıda atığını şeffaf bir materyale dönüştürerek UV ışığını dönüştürmeyi başarmış.  Dışarıdan cama benzeyen bu esnek panellerin elektrik üretme kapasitesi ise oldukça yüksek. 2020 yılı James Dyson Sürdürülebilirlik Ödülü’nde birinciliği alan bu inovasyon için, hem güneş enerjisi sektöründeki bir problemi hem de fazla gıda atığını önleyerek bir taşla iki kuş vuruyor demek yerinde olur.

Fotoğraf: James Dyson Foundation

Kaynaklar:

Fast Company

Setting Mind

Forbes

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ergem Şenyuva

İstanbul'da doğdum büyüdüm. Hep bu şehri, kültürel ve doğal mirasını koruma derdindeydim. Bir yandan yeşili ve doğayı nasıl gelecek nesillere bırakırız kaygım vardı. 2006 senesinin sonunda hayatımı değiştiren olay oldu ve kızım doğdu. Yaptığım her şeyi sorguladığım ve tekrardan en başa döndüğüm bir dönemden sonra, kurumsal hayata veda ettim. 2009 yılında Al Gore'un iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen Climate Project derneğinin Türkiye temsilcisi oldum. İklim değişikliğini ve yaşadığımız dünyanın nelerle karşı karşıya olduğunu fark ettikçe, elimi taşın altına sokma zamanı geldi diye düşündüm. 2010 yılının sonunda Yeşilist'i kurdum. Bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimize, hepimizin atabileceği küçük adımlarla büyük şeyler başarabileceğimize inanıyorum.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Geri Dönüşüm, Gıda, İyi haberler
Yoğurtlu brokoli salatası

Herkese merhaba. Havalar soğuyor. Vücut direnci ve güçlü bağışıklık için bol sebze yemek daha da gerekli oluyor. Geçen hafta karnabahar

Kapat