Denim pantolonumu hangi sıklıkla yıkamalıyım?

Denim pantolonlar şüphesiz gardıropların vazgeçilmezlerinden. Ne cinsiyet ne sosyal sınıf ne etnik köken ne de trend ayrımı yapar. Madencilerin kıyafeti olmasından yetmişlerin savaş karşıtı kıyafetine olmasına kadar birçok mecrada karşımıza çıkan denim pantolonlar hakkında “pop art”ın kralı olarak bilinen Andy Warhol “Denim pantolonumla ölmek istiyorum” veya efsanevi tasarımcı Yves Saint Laurent “Keşke mavi denim pantolonu icat etseydim. En muhteşem, pratik, rahat ve soğukkanlı. İfade, tevazu, seksilik, sadelik, kıyafetlerimde beklediğim her şey onda var.” sözleri giysinin ikonikliğini vurgular.

Dünyada saniyede 70 adet satılan (bu miktar yılda yaklaşık olarak 2.2 milyardan fazla) ikonik denim pantolonlarla ilgili akılları kurcalayan ve üzerine yoğun tartışmaların yapıldığı bir soru var ki bu her birimizi yakından ilgilendiriyor ya da en azından gardırobunda bir tane bile olsa denim pantolonu olanları: “Denim pantolonumu hangi sıklıkla yıkamalıyım?”

Çevresel sürdürülebilirlik açısından bakıldığında sahip olduğunuz denim pantolonları her yıkadığınızda içeriğindeki mikrofiberlerin su kaynaklarına ulaşmasına neden oluyorsunuz. Mikrofiber kirliliğine, giysilerin yıkama sırasında dökülen çoğunlukla polyester ve naylondan oluşan küçük plastik parçacıkları neden oluyor.

Alberta Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma iki hafta boyunca giyilen bir denim pantolondaki bakteri seviyesinin 15 ay boyunca her gün giyilen bir denim pantolonla aynı olduğunu iddia ediyor.

Levi Strauss CEO’su Charles Bergh, denim pantolon yıkamanın aslında giysinin karbon ayak izinin önemli bir parçası olduğunu ve denim sektörünün üretim tarafında çok fazla su tükettiğini ancak tüketicilerin ürünlerini yıkama sıklığının da bunda rol oynadığını belirtti. Hem daha uzun süreli ürün kullanımı hem de çevreye daha az zarar vermesi nedeniyle Bergh hâlâ denim pantolonunu temizlemek için çamaşır makinesi kullanmıyor. Bunun yerine elde yıkamayı tercih ediyor, tabii her kullanımdan sonra da denim pantolonunu yıkamadığını belirtiyor. 2014’te katıldığı bir etkinlikte üstündeki denim pantolonunu neredeyse bir yıldır yıkamadığını dile getirmişti.

BUNU DA OKU:  Belentepe Çiftliği'nin kurucusu Taner Aksel'le yeni permakültür eğitimlerini konuştuk

Discover+’da The Laundry Guy’ın sunucusu ve Laundry Love’ın yazarı Patric Richardson ise denim yıkama ile ilgili “Mükemmel sayı, benim gibi, dokuz ya da 10 yıkamadan sonradır, bu idealdir.” diye açıklama da bulunuyor.ü

Mashable ve SurveyMonkey’e göre insanların yüzde 27’si denim pantolonunu yıkamadan önce yaklaşık üç kez,  yüzde   21’i denim pantolonunu beş kereden fazla giyiyor ve  yüzde  8’i denim pantolonunu her giydiğinde yıkıyor. Öte yandan bazı denimseverler ise denim pantolonların asla yıkanmaması gerektiğini söylüyor. Peki yıkamadan nasıl temiz tutulur derseniz: havalandırma, leke varsa bölgesel temizlik, dondurucuda bekletme veya duş alırken banyonun buharı gibi çeşitli temizleme yöntemleri mevcut.

Tabii ki bir denim pantolonu yıkama koşulu herkeste aynı değildir. Ağır bir işte çalışan bir bireyin denim pantolonunu yıkama alışkanlığı ile beyaz yaka bir bireyin denim pantolonunu yıkama alışkanlıkları aynı olmamalı. Belki de denim pantolonumuzu ne zaman yıkamalıyız sorusunun cevabı “Gerçekten kötü koktuğunda” olabilir.

Oxfam’ın araştırmasına göre sadece Birleşik Krallık’taki yetişkinlerin sahip olduğu kot pantolon imalatından kaynaklanan emisyonların, dünyanın etrafında bir uçakla 2 bin 372 kez uçmakla veya 21 milyar milden fazla yol kat eden bir benzinli araba ile karşılaştırılabileceğini ortaya koyuyor. Yıllardır arkasında büyük bir ayak izi bırakan gardıropların vazgeçilmezi olan denim pantolonların çevresel etkileri konusunda markalar çeşitli sürdürülebilir taahhütler veriyor ancak markalar tarafından atılan bu adımları devasa gelişmeler olarak ele almamak gerek. Çünkü her ne kadar bu alandaki teknolojiye yatırım yapılsa da daha yapılması gereken çok şey var.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ayça Ceylan

Performans sanatçısı, sürdürülebilirlik yazarı ve Body in Perform’un kurucusu Ayça Ceylan; karşılaştırmalı mitoloji,  dans, psikoloji, herbalizm, edebiyat ve teknoloji gibi disiplinleri bir arada kullanarak algılama süreçlerimiz hakkında  mekana özgü performanslar üretmektedir. Performanslarında bedenin ve mekanın birbirini nasıl inşa ettiği,  onarım, beden politikaları ve türlerarası çeşitlilik üzerine araştırmalar yapar. Ceylan, performanslarında ve  atölyelerinde sanat alanları haricinde arketipsel hafızayı etkileyecek kamusal alan, terkedilmiş alan, doğa ve antik  kent gibi birçok alanı tercih eder. Ritueller, tanrıça kültleri, sembolizm ve doğa ile uyumlanmak en büyük  destekçilerindendir. Üretimlerinde canlı sanat, video, fotoğraf, yerleştirme ve sanatçı kitabı gibi araçları kullanır. Ceylan; Türkiye, Japonya, Hindistan, ABD ve İngiltere’de birçok sanat alanında performanslar gerçekleştirmiş,  atölyeler düzenlemiş ve konuk sanatçı programlarına davet edilmiştir. Ayrıca Duru, Reflect Studio, Mesele Slow  Design ve Giyi gibi sürdürülebilir markalarla performatif işbirlikleri yapmıştır. Ceylan, Milliyet Sanat’ta sanat  yazarlığı yaptı. Cumhuriyet Gazetesi Pazar Eki’nde “Dairesel Flora” köşesiyle çevre yazarlığı yapmaktadır.  Performans belgeleri bazı özel sanat koleksiyonlarında bulunmaktadır.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Banner Right Side, Hayat
Kanıtlandı: Sahil temizliği yapmak mikroplastik oluşumunu engelliyor

Norveç'te yapılan bir araştırma, sahil temizliğinin çevreye salınan mikroplastikleri önemli ölçüde azalttığını doğruladı.

Kapat