ABD ve Çin Paris İklim Anlaşmasını birlikte onaylayarak tarihi bir olaya imza attı
Dünyanın en fazla sera gazı salımı yapan iki ülkesi, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti, Paris İklim Anlaşmasını imzalayarak, küresel iklim değişikliğine karşı çok büyük etkisi olabilecek bir adım attı.
ABD başkanı Obama, Cumartesi günü Çin’in Hangzhou kentinde düzenlenecek G20 zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada, uzun süredir beklenen bu adımın Çinli ve Amerikalı diplomatların haftalarca süren yoğun çabaları sonunda ortaya çıktığını belirtti. ABD ve Çin’in sera gazı salımları dünya karbon salımının %40’ına denk geliyor.
Obama “gezegenimiz için bir dönüm noktası” olarak tanımladığı Paris anlaşmasını Çin ve ABD gibi iki ülkenin imzalaması ile gelecek için “daha güvenli, daha zengin ve ve özgür bir dünya” yaratmanın mümkün kılındığını savundu.
Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Xi Jinping ise bundan sonra azimli bir şekilde sürdürülebilir gelişim prensiplerini takip edeceğine dair söz verdi. Xi, iki ülkenin iklim değişikliği hakkındaki sorumluluklarının, Çin ve ABD’nin gelecekteki vatandaşları ve tüm insanlığın iyiliği için büyük önem taşıdığını belirtti.
Sivil Toplum Kuruluşları ve uzmanlar tarafından oldukça pozitif karşılanan bu durum diğer ülkeler için de bu şekilde devam eder ve Paris İklim Anlaşması bu yıl yürürlüğe girerse; 200’den fazla hükümet geçtiğimiz Aralık ayında niyet belgelerinde belirttikleri rakamları onaylamak zorundalar.
Örnek vermek gerekirse, ABD 2025 yılında 2005 rakamlarına göre %28 daha az salım yapmayı, Türkiye ise 2030 yılında emisyonlarını referans senaryoya göre yüzde 21 oranında daha az artıracağını belirtmişti.
Yalnız bu senaryonun gerçekleşmesi için küresel sera gazı salımının %55’ini temsil eden 55 ülkenin anlaşmaları hükümet düzeyinde onaylaması ve buna uygun bir yasa çıkarması gerekiyor. Anlaşmayı şimdiye kadar 23 ülke resmen onaylamıştı. Bu ülkelerin toplam karbon emisyonları ise küresel salımın sadece yüzde birine denk geliyordu.
Türkiye ise her ne kadar Paris İklim Anlaşmasını imzalamış olsa da, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onaylamayı bir kanunla uygun bulması, bu kanunun da Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerekiyor.
Buna rağmen Türkiye’nin Niyet Belgesinde belirttiği rakamlar herhangi bir emisyon azalımından bahsetmiyor. “Artışta azalma” niyet eden belgeler ile Türkiye’nin emisyonları, 15 yıl sonra bugünkü seviyenin iki katına denk geliyor.
ABD ve Çin’in Paris İklim Anlaşmasını imzalaması büyük bir haber olsa da, iklim değişikliğinin etkileri katlanarak hissedilmeye devam ediyor, bazı uzmanlar ülkelerin niyet belgelerindeki rakamların 1,5 derecelik küresel ısınmayı durdurmasını mümkün görmüyor.
Bununla beraber, sera gazı salımına etkisi %50’nin üzerinde olan enerji sektörü bu iki devin açıklamaları ile kökten değişeceğe benziyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarını artıracağını açıklayan ABD ve Çin, böylelikle yatırımcılara da iklim riskini ciddiye almaları ve fosil yakıt şirketlerinden yatırımlarını çekmelerini de dolaylı bir yoldan uyarıyor.
Kaynak: The Guardian, WWF-Türkiye
