Benzeri görülmemiş kuraklık acil eylem gerektiriyor

BM çölleşmeyle mücadele ekibi tarafından hazırlanan yeni bir rapor, son iki yılda insan kaynaklı kuraklıklar nedeniyle eşi benzeri görülmemiş bir acil durumla sonuçlanan endişe verici eğilimleri ortaya koyuyor.

BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) tarafından açıklanan Küresel Kuraklık Anlık Görünümü raporu, kuraklık nedeniyle kaybedilen yaşamların ve geçim kaynaklarının boyutuna ilişkin iç karartıcı bir tablo çiziyor.

UNCCD İcra Sekreteri İbrahim Thiaw durumun aciliyetini vurguladı.

“Medyanın ilgisini çeken diğer afetlerin aksine, kuraklıklar sessizce gerçekleşir, genellikle fark edilmez ve acil bir kamuoyu ve siyasi tepkiye yol açmaz,” dedi.

“Kuraklık olaylarının sıklığı ve şiddeti arttıkça, rezervuar seviyeleri azaldıkça ve mahsul verimi düştükçe, biyolojik çeşitliliği kaybetmeye devam ettikçe ve kıtlıklar yayıldıkça, dönüşümsel değişime ihtiyaç duyulmaktadır.”

Rapor, arazi restorasyonu ve sürdürülebilir yönetimin kuraklık direncini güçlendirmek için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.

Ayrıca, toplumların kuraklığın mahsulleri ve gelirleri üzerindeki etkisini azaltabilmeleri için kuraklığa dayanıklı mahsul yetiştirme, verimli sulama yöntemleri ve toprak koruma uygulamaları gibi doğaya olumlu tarım tekniklerini teşvik ediyor. Verimli su yönetimi, küresel kuraklık direncinin bir diğer kilit bileşeni olarak ortaya çıkıyor. Bu, sürdürülebilir su tedarik sistemlerine yatırım yapılmasını, koruma önlemlerini ve su tasarruflu teknolojilerin teşvik edilmesini içeriyor.

UNCCD ayrıca küresel kuraklığa dayanıklılık için afete hazırlık ve erken uyarı sistemleri çağrısında bulundu.

Meteorolojik izleme, veri toplama ve risk değerlendirmesine daha fazla yatırım yapılmasının, kuraklık acil durumlarına hızlı bir şekilde müdahale edilmesine ve etkilerin en aza indirilmesine yardımcı olabileceği belirtilen raporda, uluslararası işbirliği, bilgi paylaşımı ve çevresel ve sosyal adalet konularında da çağrıda bulunuldu.

Raporda coğrafi yayılım, tarım ve ormanlar, su koşulları, sosyal boyutlar, emisyonlar ve daha fazlası dahil olmak üzere önemli kuraklık verileri yer alıyor.

BUNU DA OKU:  Cancun'dan neler çıkacak?

Örneğin, kuraklıktan etkilenenlerin yüzde 85’inin düşük ya da orta gelirli ülkelerde yaşadığını ve yüksek derecede kırılgan olarak sınıflandırılan ülkelerde yaşayan insanların sel, kuraklık ve fırtınalar nedeniyle ölme ihtimalinin düşük kırılganlıktaki ülkelere göre 15 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

Rapor ayrıca Orta Amerika Kuru Koridoru olarak adlandırılan ve El Salvador, Guatemala, Honduras ve Nikaragua’yı kapsayan toprak şeridinde yaşayan 1,2 milyon insanın beş yıl süren kuraklık, sıcak hava dalgaları ve öngörülemeyen yağışların ardından gıda yardımına ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

Bunun yanında, BM Çevre Programı (UNEP) Metan Uyarı ve Yanıt Sistemi’nin (MARS) ilk bulgularını yayınladı.

Sistem, karbondioksitten 80 kat daha güçlü olan ve günümüzdeki küresel ısınmanın üçte birinden sorumlu olan güçlü sera gazının insan kaynaklı emisyonlarının sınırlandırılmasında hükümetlere yardımcı olmak amacıyla metan verilerini izlemek için uyduları kullanıyor.

Antropojenik emisyon terimi, doğrudan veya dolaylı olarak insan faaliyetlerinin neden olduğu veya etkilediği emisyon anlamına geliyor.

UNEP’e göre atmosferik metan, hava kalitesi ve insan sağlığı üzerinde ciddi etkileri olan, kaydedilmiş tarihin en yüksek seviyesinde.

Ajans, tarım, atık ve fosil yakıt sektörlerindeki insan faaliyetlerinin küresel metan emisyonlarının yarısından fazlasını oluşturduğunu ve mevcut insan faaliyeti oranının, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için aynı dönemde yüzde 60’a kadar düşmesi gereken metan seviyelerinin 2020-2030 yılları arasında yüzde 13’e kadar yükselebileceğini ortaya koydu.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Genel
İklim krizi insanların çocuk sahibi olma kararlarını etkiliyor

Yeni bir araştırma, pek çok insanın çocuk sahibi olmama kararlarını iklimin krizinden duydukları korkuya dayandırdıklarını ortaya koydu.

Kapat