Gıda Parkı İstiyoruz
İstanbul gibi büyük şehirde doğal yaşamdan bahsetmek aslında büyük bir oksimoron. Bunun farkındayım. Hatta bu tezat büyük bir çok şehir için de geçerli ancak Seattle bir şekilde kökten değişiklik yapmaya kararlı anlaşılan. Şehirlerdeki parkları düşünün, içinde uzayan giden yeşilliği. Ne kadar büyükse park üzerine o kadar methiyeler düzülür.
Seattle’da şu anda yapımına başlanılan Beacon Gıda Park’ı yenilebilen her türlü bitki ile doldurulacak ve üstelik armuttan baharatlara kadar bitkilerin hepsi ziyaretçilerin yiyebilmesi için halka açık ve ücretsiz olacak. 28 dönüm üzerine kurulu parkta ceviz, kestane ağaçları, yaban mersini, böğürtlenler, elma, armut ağaçları ve hatta egzotik ananas, narenciye, guava, hurma gibi ağaçlar bile olacak.
Bugüne kadar dünya üzerinde hiç bir parkın bu anlayışla yapılmadığını anlatan parkın peyzaj mimarı Margarett Harrison bu yaz parkın yapımına başlayacaklarını açıkladı.
Kentsel tarımın sınırlarını zorlayacak olan proje aynı zamanda bir orman gibi kendi kendine yetebilecek sürdürülebilir permakültür konseptini baz alacak.
Bir permakültür tasarım kursundan yola çıkıp, sadece bir fikir olarak başlayan konsept çevreden de destek alarak gerçekleştirilmiş.
Biz de İstanbul’da yaşayanlar olarak bu tür parkların gerçekleşebileceğini görüp sürdürülebilirliği mümkün Gıda Parkları istiyoruz.