Güneş enerjili uçak Solar Impulse rekor üstüne rekor kırıyor
Rüya değil gerçek; güneş panelleri ile kaplı bir uçak Japonya’dan Hawaii’ye Pasifik Okyanusu’nu geçerek ulaştı ve dünyanın en uzun ve kesintisiz uçuş rekorunu kırdı.
Tecrübeli İsviçreli pilot André Borschberg tarafından kullanılan Solar Impulse 2, 5 gün süren ve yaklaşık 35.500 km’lik dünya turu uçuşunun sekizinci ayağını tamamlayarak dünya tarihine geçti. Sadece Solar Impulse değil, pilot Borschberg’de 72. saatten sonrasolo uçuşlarda dayanıklılık rekoru da kırmış bulundu. 35,500 km’lik bu uçuşun bir sonraki ayağı, 100 saatlik Phoenix uçuşunu Solar Impulse’ın ikinci pilotu Bertrand Piccard tamamlayacak.
Üzerinde 17 bin adet Fotovoltaik (PV) güneş enerjisi paneli bulunan Solar Impulse 2, 5 tam gün süren bu uçuşunda, 140 km/s’lik en yüksek hızını koruması ve akşamları da uçabilmesi için lityum pillerini şarj etmesi lazım. Bu da uçağın her sabah 9 bin metreyekadar çıkması ve orada gün boyunca uçmasından sonra tekrardan alçalarak uçması demek.
Bu deneyim sadece teknolojik değil, insan direncini de sınayan bir test. 62 yaşındaki Borschberg, yaklaşık 8.200 km’lik Japonya-Hawaii uçuşunda 37 derecelik kabin sıcaklıklığına ve 4 defa Everest Dağı’na çıkmaya eşit irtifa değişimlerine karşı en büyük yardımcısının kendisini pozitif bir zihniyete sokmasını sağlayan yoga olduğunu söyledi.
Pilotlar için yolculuk, tüm dünyayı otomobil ile gezmeye eş hissediliyor. Ağırlığı neredeyse bir cip kadar, ama kanat açıklığı bir Boeing 747’den büyük olan Solar Impulse 2 Solvay, Schindler, Omega, Bayer, Altran ve Google gibi şirketler ile beraber geliştirdikleri teknolojilere borçlu. Enerji verimliliği ve de ağırlığı için üretilen teknolojiler, aynı zamanda özel yalıtım sistemlerinin, motor ve aküleri geliştiren araştırmaların ve geleneksel uçaklardaki metal parçaların yerini alabilecek kadar güçlü plastik parçaların üretimi gibi projelerinde yolunu açmış.
Solar Impulse’a yeni projelerin ve şirketlerin sponsor olmasının sebebi ise geleneksel uçak üreticilerinin bu projenin yapılabileceğine inanmamasından vesponsor olmak istememesinden kaynaklanıyor. Zaten geleneksel uçak şirketlerinin ürettiği uçaklar toplu taşıma araçları göz önüne alındığında kilometre başına en çok karbon salımını yaptığını da unutmamak lazım.
Her ne kadar hükümetler salımlara sınırlamalar getirmeye çalışsa da, uçaklar insanlar tarafından üretilen ve en hızlı büyüyen sera gazı kaynaklarından biriolmaya devam ediyor ve İngiltere’nin İklim Değişikliği Komitesi tarafından değiştirilmesi en zor sektör olarak kabul edilmekte.
Solar Impulse projesi ise işte tam buna dikkat çekmek istemekte. Future is Clean projesi ile Aralık ayında Paris’te düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda çevreci teknolojilerin şu anda mevcut ve uygulanabilir olduğunu, aynı zamanda bu projelerin sadece iklim değişikliğini durdurmak için değil ülkelerin ekonomilerine yeni iş kolları katarak güçlendirebileceğini anlatmak istiyor.
Böylelikle Solar Impulse 2 gibi uçaklar ve projeler yakın gelecekte de mümkün olabilecek. Eğer böyle teknolojilere yeterince yatırım olmazsa, eski teknolojiler ile veya sadece tüketicilerin kendilerini değiştirmesi ile iklim değişikliğine karşı atabileceğimiz adımlar oldukça kısıtlı.
Siz de Solar Impulse gibi projeleri destekleyecek Future is Clean projesine imzanız ile destek verebilir ve uluslararası platformda sesinizi duyurabilir, aynı zamanda Solar Impulse 2 Dünya Turunu tamamladığında Abu Dhabi de olma şansını yakalayabilirsiniz.
Paris’teki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansına giden yolda yetkililere sesimizi duyurmak içinse bizi bizi Facebook,Twitter, Instagram ve Pinterest sayfalarımızdan takip edebilir hatta haftalık e-bültenimize de üye olabilir, aynı zamanda İklim İçin Ben de Varım diyerek İklim İçin organizasyonuna destek verebilirsiniz.
Görkem Gömeç / gorkem@yesilist.com