Karbon ayak izi kavramının konuşulmayan hikâyesi
Karbon ayak izi, insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazlarının karbondioksit cinsinden ölçülmesidir. Ekolojik ayak izinin yüzde 60’ını karbon ayak izi, atmosferin ısınmasına neden olarak kuraklık, yangın, sel gibi aşırı hava olaylarını tetikleyerek dünya üzerindeki yaşamı tehdit etmektedir.
Yine aynı kampanya dahilinde, BP o zamana kadar British Petroelum iken ismini Beyond Petroelum (Petrol Ötesinde) diye değiştirdi.
1990’larda British Columbia Üniversitesi’nde William E. Rees ve Mathis Wackernagel tarafından geliştirilen ekolojik ayak izi kavramından türetilen karbon ayak izi, petrol ve gaz şirketi BP‘nin sokak röportajlarıyla insanlara karbon ayak izlerinin ne olduğunu soran bir reklam kampanyası başlatmasıyla popülerlik kazandı. Uzun yıllardır fosil yakıt üreten şirketlerin iklim değişikliğine katkısının farkında olan BP, 2003 yılında halkla ilişkiler şirketi Ogilvy & Mather’den küresel iklim değişikliğinde sadece kendisinin rol oynamadığını gösterecek bir kampanya için bir proje istedi. 2004 yılında şirketin oluşturduğu karbon ayak izi kampanyasıyla kurumsal sorumluluk yerine bireysel sorumluluk üstlenmeye yönelik bir kampanya başlatıldı. Aynı kampanya dahilinde, BP o zamana kadar British Petroelum iken ismini Beyond Petroelum (Petrol Ötesinde) diye değiştirdi. Kampanya “Bu bir başlangıç!” sloganıyla insanların BP tarafından geliştirilen karbon ayak izi hesaplayıcısını kullanmasını teşvik etti. En büyük kirleticilerinden biri olan bir şirketin kampanyası, kurumsal sorumluluk yerine bireysel sorumluluğu öne çıkardı.
Elbette bireysel olarak var olan sorumluluklarımız var, öte yandan kurumsal ölçekte olan sorumluluklar bireyler öne çıkarılarak geçiştirilmemelidir. 2015 yılında imzalanan Paris Antlaşması ile hükümetler karbon ayak izi ile ilgili verileri geniş ölçekte analiz etme imkanı buldu ve bireysel karbon ayak izi odağı yerini kurumsal karbon ayak izine bıraktı.
Karbon ayak izi bireysel ve kurumsal düzeyde nasıl hesaplanabilir?
Bireysel ölçümler için internetteki karbon ayak izi hesaplayıcıları kullanabilirsiniz. Kullanabileceğiniz birkaç hesaplayıcı:
Kurumsal seviyede ise, ISO ve Sera Gazı Protokolünce belirlenen salınım kapsamlarına göre ölçümler yapılır. 2019 yılında TÜİK’in yayınladığı verilere göre ülkemizde karbon ayak izi emisyonu kaynaklarının% 29 Elektrik tüketimi% 26 Lojistik amaçlı yakıt tüketimi% 12 İnşaat faaliyetleri% 12 Sanayi ve imalat faaliyetleri% 9 Tarım ve hayvancılık faaliyetleri oluşturmaktadır.
Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nin verilerine göre, atmosferdeki karbondioksit miktarı 1880 yılında 291 ppm iken 2021 yılında 418 ppm olarak ölçüldü. Isınma, ulaşım, gıda, aydınlanma, endüstriyel faaliyetler ve birçok faktör nedeniyle insanlık biyokapasitesinin üstüne çıkarak karbon salınımı arttırmıştır. İnsan kaynaklı mevcut CO2 emisyonlarının yüzde 82’i fosil yakıt kullanımı sonucu oluşur.
İyi haber! IEA’nın tahminlerine göre, dünya 2050 yılına kadar net sıfır CO2 emisyonuna ulaşırsa, bugünün çocukları büyükanne ve büyükbabalarından 10 kat daha az CO2 salacak.




































































































