Seçimler yaklaşıyor, kentsel dönüşüyoruz yine

Her taraf kazılmaya başlandı yine, yerel seçimler öncesi bir anda görünür olan hizmetleri tekrar tekrar hatırlatıyorlar. Örneğin üç yıldır yerinde yığın olan bir köprü altı bir anda çiçekli ışıklandırmalarla süslendi benim oturduğum semtte, paralelindeki caddede kaldırımlar yenileniyor ama bu süreçte yayalar araçlarla aynı hizada ilerlemek zorunda…

Herkes kendini alkışlatmaya çalışıyor da neden hiç bir belediye başkan adayından çevreye yönelik vaadler duymuyoruz? Parklar ve Bahçeler Müdürlüğü’ne atılan o top bir yana, sadece ağaçlardan bahsetmiyorum, -Türkiye’deki yeşil alanın azalmasını Google bile hatırlatırken artık ondan geçtim zaten- belediyelerin daha az karbon salımı için, daha düşük su ayaki zi için, temiz enerjiye yönelik kendi bünyelerinde neler yapacaklarına dair ya da engellilere yönelik daha detaylı ihtiyaçları karşılayacaklarına yönelik projeleri neden duymuyoruz hala?

Hadi göz görsün diye yol yapıyorsun da görmeyen göz o yolu nasıl kullansın neden düşünmüyorsun? Göz görmeyen sana oyunu vermesin mi? Sadece kocası götürürse oy kullanabilecek olan kadın tek başına kullanırken hiç mi sorgulamaz sanırsın? Geri dönüşüm için inatla çöpünü ayırarak atanlar daha yakınlarda çöp kutusu ararken her hafta sadece o yol kaldırımına mı bakacak sanırsın?

Sorun ne biliyor musunuz? Sorun şu, artık daha çok duyuyor, daha çok görüyor, daha çok biliyoruz! Daha iyinin bilincinde olmak ne kadar da zor işmiş değil mi! Azı bilip azı tecrübe edip kalsaydık, o iki yıl geçmeden taşları yeniden sökülüp farklı bir altyapı sistemi kurulduktan sonra yamuk konulan taşlara takılıp bir yerimizi incitme, kırma riskini bilmiyor olsaydık mesela, sakoğımızın kenarına dikilecek ve tutması için özenle çalışılacak bir ağacın köprü ayağına konan ışıklı çiçek deseninden daha fazla yaşam kalitemizi artıracağını bilmeseydik mesela; ne kadar da kolay olurdu değil mi?

BUNU DA OKU:  Geleceğin yolu köprüden geçiyor

Kendiniz gibi düşünen, sizin gibi davranan bir parti olmayabilir. Benim de yok ne yazık ki! Ama hepinize hatırlatmak isterim ki; oy vermemek de inanmadığınız bir dünya kurana güç kazandırmaktır. %100 fikir birliği diye bir şey hiç bir sistemde var olamaz, ama illa bir parti, bir temsilci bulabilirsiniz sizin inandıklarınızla yakın şeylere inanan. Ne yerelde ne de genel seçimlerde göz boyamalara değil, gönlünüzden geçene üşenmeyin ve oyunuzu verin. Hala ciddi bir orandaki çoğunluk oy vermeyi düşünmüyorsa, yapılacak inanmadığınız tüm faaliyetlerden de siz sorumlu olacaksınız…

Hepimizin gönlünden geçen mahallelerde gönlünden geçen bir hayat yaşaması dileğiyle…

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gündem, Kent, Mimari, Yeşil alanlar
Zumbara destek arıyor

Zumbara'nın finansal desteğinize ihtiyacı var.

Kapat