Yasaklanan romanlar üzerine
Son günlerde beni en çok üzen olaylardan biri önce “Şeker Portakalı”, sonra “Fareler ve İnsanlar” kitaplarının müstehcen sayılıp yasaklanması. Çocukken her okuduğumda zihnimde bir film gibi defalarca canlandırdığım, bana çok şey kattığına inandığım bu kitapları sorgulayan zihniyetleri dehşet içinde merak ediyorum. Bu kitapların sayfalarını çevirirken, sonuna gelmek için can attığımı, her sayfasında yeni bir şeyler okurken mutlu olduğumu bugün gibi anıyorum.
Bugüne kadar okurken en tüylerimi ürperten kitap ise George Orwell‘in “1984” adlı kitabıdır. İnsanların yaşamlarının her dakikalarının izlendiği, özel hayatlarının takip edildiği, düşüncelerinin bile sorgulandığı garip bir dünyanın anlatıldığı “1984” kitabı yaşadıklarımızı sanki anlatıyor. Kitapların, düşüncelerin ve gazetelerin sansürlendiği bu dünya, sizi bilmem ama beni çok ürkütüyor. Bu şartlar altında yeni nesilleri nasıl yetiştireceğimiz ise büyük bir muamma.
Lisede çok sevdiğim bir edebiyat öğretmenim bana bir defasında, “Kitabın yaşı yoktur,” demişti. Kitabın yaşı olmadığına inandım, ama biz nasıl çocuklara kitapları kategorileyip veriyoruz, işte buna inanamıyorum.