Lüfer hakkında bilmeniz gereken 5 gerçek

Bıkmadan, usanmadan bir kez daha söylüyoruz: Lüfer bitiyor, lüferin soyu tükeniyor ve bunun sorumlusu biziz. Tüm okuyucularımızı Slow Food Fikir Sahibi Damaklar önderliğinde başlatılan lüferi koruma kampanyasına katılmaya, seslerini yükseltmeye çağırıyor ve bilmeniz gereken bazı gerçekleri aktarıyoruz.

1. Lüfer İstanbul’a has bir balık değildir

Lüfer İstanbul’a has değildir ama İstanbul’un lüferi özeldir, dünyaca ünlüdür. Göçmen bir balık olan lüfer, dünyanın hemen her yerindeki tropik ve subtropik sularda bulunur. Soğuk denizlerde yaşayan lüferler daha yağlı olduklarından lezzetleri de ayırt edilebilir derecede güzel olur.

İstanbul lüferini özel yapan da Karadeniz’in serin sularında bulunan lüferlerin sonbahar aylarında Boğaz’dan geçiş yaparak diğer sulara açılmasıdır. Tüm dünyada avlanan lüferlerin %32’si Türkiye’de avlanmaktadır ve eğer acilen harekete geçmezsek İstanbul lüferin en güzel olduğu şehir değil lüferin katili şehir olarak anılacaktır.

2. Lüferin yok olmasından sadece balıkçılar sorumlu değildir
Lüferin yok olmasının ana nedeni gırgırlarla toplu olarak yavruların avlanması olsa da o gırgırların ağlarını sulara bırakmasının nedeni bizim tüketim alışkanlıklarımızdır.

Tüketici tarafından talep edilmeyen hiçbir ürün üretilmez, hiçbir canlı avlanmaz. Siz satın almazsanız balık tüketicileri tezgâhları yavru lüferlerle doldurmaz, balıkçılar da yavruları avlamaz.

34242432

3. Bizim hassasiyetimiz lüferi kurtarabilir
Geldiğimiz noktada lüferi kurtaracak tek şey tüketici hassasiyeti. Yasal olarak 20 cm’nin altındaki lüferi avlamak da satmak da yasak ama bu yasağın işlemesini sağlamak bizlere düşüyor. 20 cm’nin altında lüfer gördüğünüz her tezgâhı mutlaka ALO 174‘e ve BİMER‘e şikayet edin ve idari para cezası almalarını sağlayın. Bu tezgâhlardan asla alışveriş yapmayın.

Defne yaprağı, çinekop ve sarıkanatın lüferin yavruları olduğunu unutmayın. Bu balıkları satan esnaf kadar bunu görmezden gelen tüketicinin de lüferin yok olmasında parmağı olduğunu bilin.

BUNU DA OKU:  Dünya'ya doğum gününde ne vereceksiniz?

4. Lüferi korumak için cebimizde cetvelle gezmemiz gerekmez
Lüferi korumak için yapmanız gereken çok basit: Cetvelle karışınızı ölçün ve aklınızda tutun. Tezgâhtaki balıkları karışınızla kıyaslayarak, avlanma yasağına uygun olup olmadıklarını kontrol edin.

5. Tehlike altında olan tek balık lüfer değildir
Toplu avlanma lüfer dışındaki deniz canlıları için de büyük tehdit oluşturuyor. Bunların başında yasal avlanma alt sınırı 9 cm olan hamsi geliyor. Hamsi yöresel bir lezzet olmanın yanında lüfer ve palamut gibi balıkların da ana besin kaynaklarından biri. Avlanma yasağına dahil olan diğer tuzlu su balıkları ve alt sınırları ise şöyle:

406933_122940584494054_100003343380746_117504_1605124938_n

Kaynaklar:

http://dnr2.maryland.gov/fisheries/Documents/Section_8_Bluefish.pdf
ftp://ftp.fao.org/FI/STAT/summary/default.htm
http://www.fao.org/fishery/statistics/software/fishstat/en

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Hayvanlar
‘İsli Gelecek’ bizleri bekliyor

Belgesel fotoğrafçısı Kerem Yücel, Can Europe ile birlikte gerçekleştirdiği saha gezilerinde belgelediği termik santralleri ve onların toprağa havaya insana neler...

Kapat