2018 yılında yayınlanan 35 yeşil kitap

Bu yıl yayınlanan ve ekoloji, gıda, hayvanlar, kentleşme gibi ilginizi çekecek konuları odağına alan 35 kitabı derledik.

#1 Ağaçlar // Hermann Hesse (Kolektif Kitap)

“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar.

Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.

Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.

Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde.

Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”

 

#2 İneklerin Gizli Hayatı // Rosamund Young (Domingo Yayınları)

“İnsanın dünyaya bakışını değiştiren bir kitap bu. Varlıklara yaklaşımını değiştiren bir kitap; öyle ki bugünlerde ineklerin otladığı bir çayırın yanından geçsem, kendimi artık onların dostluklarına, görünüşlerine kafa yorarken buluyorum. Young’ın kitabını okumadan önce hayal ürünü olarak göreceğim, hatta saçma bulacağım düşünceler… Ama artık değil.”
– Alan Bennett

Bu çiftlikte inekler serbest. Yavrularını büyütme, otlanma ve barınma konusunda kararları kendileri veriyorlar. Ve bir ineğe kendisi olma şansı verildiğinde, “Nasıl bir inek?” sorusu, kaç kilo ettiği ya da ne kadar süt verdiği dışında da cevaplar barındırmaya başlıyor: Şişman Şapkalı, erkekleri kadınlara tercih ediyor; Chippy Minton çamurlu bacaklarla uyumayı reddediyor ve her akşam uyku öncesinde kişisel bakım için ahıra uğruyor; Jake’in Land Rover’ın egzoz borusundan çıkan karbondioksit dumanına tuhaf bir düşkünlüğü var; Gemima insanları atarlı bir kafa hareketi ile selamlıyor ve özgürlüğünde fazlasıyla ısrarcı. Aralarında zekisi de var anlama zorluğu çekeni de; kibirlisi de var, düşüncelisi de.

İneklerin Gizli Hayatı, henüz organik kelimesinin bile ortalarda olmadığı zamanlardan bugüne hayvanların özel ilgi gördüğü Kite’s Nest Çiftliği’ni idare eden Rosamund Young’ın yıllar boyunca biriktirdiği gözlem ve anılarından doğan eşsiz, eğlenceli ve fazlasıyla kişisel bir kitap. Büyük övgü toplayan ve pek çok dile çevrilen kitabın sırrı, yazarın büyüleyici kaleminde gizli.

“Hayvanlar üzerine yazılmış en iyi kitaplardan. Sürükleyici ve duygu dolu.”
– Lydia Davis –

“Küçük ama büyüleyici.”
– People

#3 Mutfaktaki Kimyacı // Bülent Şık (Doğan Kitap)

Topraktan çatala, çataldan vicdana gıda güvenliği

Onu yeme bunu yeme; peki ne yiyeceğiz?
Çocuk gelişimini bozan kimyasal maddeler gıdalara nasıl bulaşıyor?
Çocuklar neden bu kadar hızlı kilo alıyor?
Çocukluk çağında görülen obezitenin gerçek nedenleri neler ve çözüm için ne yapılmalı?
Toksik kimyasalların gıdalara ve sulara bulaşması neden önlenemiyor?
İklim krizi mutfak alışkanlıklarımızı etkileyecek mi?
Patlıcan kebabı ya da patates kızartması yaptığımızda başka neleri de birlikte yeriz?
Küresel ısınma sorunu gıda üretim ve tüketim süreçlerinde ne gibi değişimlere yol açacak?
İyi pirinç GDO’lu olmaz; peki neden çizgili pijama gibi olur?
Ekmek yemekten vazgeçtiğimizde neleri yitiririz?
Zeytin ağaçlarının yokluğu neden hikâyelerimizin de yokluğudur? Temel Reis ıspanaktaki nitratları bilse ne yapardı?
Medyanın fast food hali ile kötü beslenme arasında bir ilişki var mı?
Evde yoğurt yaparak kapitalizmi yıkabilir miyiz?
Gıda güvenliğini sağlamaktan sorumlu kamu kurumları ne yapıyor?
Gıda ve beslenme sorunlarını çözecek politikaları nasıl oluşturabiliriz?

Bülent Şık’ın Mutfaktaki Kimyacı’sı bu sorulara yanıtlar arayan bir kitap. Çocuk sağlığı ve beslenmesini gıda güvenliği konusunun odak noktasına yerleştiren; gıda güvencesi ve gıda güvenliğiyle ilgili meselelerin ekoloji ve mutfak kültürlerimizle olan ilişkilerini kurmaya çalışan bir kitap.

#4 Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları: Hava // Buket Uzuner (Everest Yayınları)

Gazeteci Defne Kaman hakkında ‘Neden Nükleer Enerji Değil?” yazısı nedeniyle soruşturma açılmıştır. Duruşmanın yapıldığı Kayseri’de Defne Kaman’a Türkiye’nin önemli çevre hukukçuları, gazeteciler, çevre ve hayvan hakları aktivistleri, STK temsilcileri destek vermektedir.

Kayseri’ye 13. yüzyılda hastaları müzikle tedavi eden bir şifahâne ve dünyanın ilk tıp okullarından birini yaptırtan Selçuklu kadın sultanı Gevher Nesibe’nin şehrin merkezindeki büstü gazeteci Defne Kaman şehre geldiği gün gizemli bir şekilde kaybolur. Duruşma sabahı yaşanan bir sürpriz gelişme sonrası bu kez Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci kadının Kapadokya’da bir sıcak hava balonunda görüldüğü haberi üzerine tüm dostları onu aramaya giderler.

Buket Uzuner, iklim değişikliğinin neden olduğu tabiat felaketlerinin sürdürülebilir temiz enerji çözümleriyle engelleneceğini savunan, hayvan, çocuk, kadın ve çevre hakları destekçisi kadın gazeteci Defne Kaman karakteriyle edebiyata bir iz düşüyor. Yazar, okuru binlerce yıllık kadim Kam  geleneğimizin insanı tabiattaki tüm diğer canlılarla eşit kabul eden özünü hatırlamaya davet ediyor.

“Hava, Buket Uzuner’den biyotik dengeleri bozulan gezegenimizde nefesimize nefes katacak çarpıcı bir iklim-kurgu romanı.”
– Serpil Oppermann; EASLCE Başkanı (Avrupa Edebiyat, Kültür ve Çevre Çalışmaları Derneği)

“Buket Uzuner, [Tabiat Dörtlemesi] romanlarında bir eko-şaman gibi, Anadolu kültürü, mitoloji ve tarihten yararlanıp, günlük varoluşumuzla çevremizdeki dünyayı algılayışımız konusunda yüzleşmek için bir keşfe çıkıyor.”
– Pınar Batur, Vassar; College, USA Ufuk Özdağ, Hacettepe Üniversitesi

#5 Ekoköy Findhorn // Kolektif (Yeni İnsan Yayınevi)

“Işık saçan bir enerji yayılır ve tüm yaşamı oluşturur. Bizimle; bitkiler, doğa ruhları ya da bu gezegendeki hayatı paylaştığımız insanlar aracılığıyla konuşsa da, tümü arkalarındaki ve içlerindeki derin gerçekliğin yansımalarıdır.

Findhorn Ekoköyü’nde mit gerçeğe dönüştü ve bize sadece spiritüalizmin yeni bir formunu değil, yeni bir yaşam ve birlik vizyonu da sundu.

Esasen devalar ve doğa ruhları kendi benliklerimize ait yönlerdir. Bizi gerçek kimliğimize, içimizdeki kutsal gerçekliğe yönlendirirler.

Ekoköyün hikayesi bu hayatın sayısız biçimde kutlanmasıdır. Bu kutlamaya katılarak hissettiğimiz neşe, kendimizin ve etrafımızdaki tüm yaşamın güzelliğini açığa vurmaya olan bağlılığımızı artırsın.”

Ekoköyleri anlatan kitaplar ile, dünyanın değişik köşelerindeki bu göz kamaştırıcı yerleşimlerin hikayelerini yayınlamaya devam ediyoruz.

Diğer pek çok şeyin aksine, ekoköyler şaşırtıcı derecede farklılık gösteriyorlar.

Zaten koskoca dünyada tıpkısının aynı olsalardı sıkıcı olmaz mıydılar?

Findhorn Ekoköyü özel, ilham verici, sıradışı ve güneş gibi çekici bir ekoyerleşke. Üç kişi ile yola çıkmış ve tüm imkansızlıklara karşın ayakta ve birlikte kalmayı başarmış.

Büyülü bir hikayesi var, okurken bir parçası olmayı dileyeceksiniz ve belki de kalkıp olan biteni yerinde görmek için İskoçya’ya gideceksiniz.

 

 

 

#6 21. Yüzyıl İçin 21 Ders // Yuval Noah Harari (Kolektif Kitap)

21. yüzyılın en çok ses getiren düşünürlerinden Yuval Noah Harari, ilk kitabı Sapiens’te insanın nasıl önemsiz bir hayvandan dünyanın efendisine dönüştüğünü, ikinci kitabı Homo Deus’ta çarpıcı öngörüleriyle insanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu ele almıştı. 21. Yüzyıl İçin 21 Ders ise yüzyılımızın eşi benzeri görülmemiş teknolojik ve ekonomik kırılmalarıyla ve yaşanan aralıksız değişimlerle başa çıkabilmek için elzem soruları tartışmaya açıyor.

Tanrı geri mi dönüyor?

Bilgisayarlar ve robotlar insan olmanın anlamını nasıl değiştirecek?

Yalan haber salgını karşısında ne yapabiliriz?

Büyük Veri bizi sürekli izlerken, seçme özgürlüğümüzü nasıl geri kazanabiliriz?

Dünyayı anlayamıyorsak doğruyla yanlışı, haklıyla haksızı nasıl ayırt edeceğiz?

Ufkumuzu aşan, bütünüyle insan kontrolünün dışında dönen ve tüm tanrılarla ideolojilere gölge düşüren bir dünyada sağlam bir etik zemin bulmak mümkün mü?

Homo sapiens yarattığı dünyayı anlamlandırma yetisine sahip mi? Gerçekliği kurmacadan ayıran belirgin bir sınır kaldı mı?

Eşitsizlik ve iklim değişikliğinin açtığı dertlere milliyetçilik deva olabilir mi?

Eski anlatıların çöküp yerine yenilerinin gelmediği bir çağda ne tür becerilere ihtiyacımız var?

Harari bu ve benzeri çok temel soru(n)ları, her biri birbirinden kışkırtıcı ve derinlikli 21 bölümde ele alırken, daha önceki kitaplarında ortaya koyduğu fikirlere dayanarak siyasi, teknolojik, toplumsal ve varoluşsal zorluklara açıklık getiriyor.

#7 Coğrafyanın Anarşist Kökleri // Simon Springer (Sümer Yayıncılık)

Coğrafyanın Anarşist Kökleri, özgürlük arayışlarını ve günlük deneyimleri ayaklanma coğrafyalarıyla  bağ kurarak tartıştırmaya çalışıyor.

Anarşist coğrafyalar, özerk varlıklar arasında hiyerarşik olmayan bağlantılara izin veren kaleydoskopik mekanlar olarak, yeni bir politik hayal gücü kurar.

“… uzayda deney yapmak, insanlığın gezegendeki yerinin öyküsüdür ve şu anda devam eden organize edici deneylerin yerine geçen durağanlık ve kontrol, hayatta kalmamızın bir sonucudur. Bir şeyi yapmanın belirli bir yolunu destekleyen tekil ontolojik modlar, mekânsallığı geçici olarak birbirine bağlı olan sürekli bir değişmez topluluk olarak anlayamadıkları için coğrafyayı reddederler. Daha da kötüsü, bu tür durgun fikirler genellikle elit bir azınlığın dar görüşlü çıkarlarına uymaktadır ve dolayısıyla kolektif geri dönüşümüzü tehdit etmektedir. İhtiyaç duyulan şey, dünyamızla ve birbirimizle önemli ölçüde yeni ilişkilerin gelişmesidir.”

Son derece ikna edici, sağlam ve orijinal olan Coğrafyanın Anarşist Kökleri‘ni görmezden gelmek imkansızdır. Artık bizi devletçiliğe, kapitalizme, toplumsal cinsiyet egemenliğine, ırksal baskıya ve emperyalizme zincirleyen hiyerarşinin çürüyen, arkaik coğrafyalarını kabul edemeyiz.

Bu kitap kışkırtıcı ve kışkırtmaya ihtiyaç duyanları kışkırtacak; çünkü kriz zamanında gerçekten radikal olmanın ne olacağıyla ilgili temel varsayımları kökten değiştiriyor.

#8 Mutluluk Endüstrisi //William Davies (Sel Yayıncılık)

Kullanıcılarının duygularını manipüle eden uygulamalar, tüketim alışkanlıklarını şekillendiren reklamlar, motivasyon artırıcı işyeri terapileri, zindelik ve esenlik guruluğu iddiası taşıyan yaşam koçları, spor hocaları, pozitif psikoloji uzmanları ve mutluluk iktisatçıları…

BUNU DA OKU:  Ofise yemek götürmenin 5 faydası

 

Statüye, güce, kariyere ve paraya odaklanmış bu tüketim sarmalı gerçekte neye hizmet ediyor? 

 
“Mutlu olma”nın insan varoluşunun tek ideal biçimi olduğunu dayatan yeni nesil kapitalist sistemin yaşamlarımızın kontrolünü nasıl ele geçirdiğini gözler önüne seren Mutluluk Endüstrisi, haz ve mutluluk arayışımızdan faydalanan büyük şirketlerin, piyasaların ve hükümetlerin, paranın denetimindeki tüketim arzularımıza nasıl yön verdiğini güncel örneklerle açıklayan ve bu sarmaldan çıkmak için yol gösteren bir çalışma. 

 

 


#9 Darwin’le Akşam Yemeği // Jonathon Silvertown (Kolektif Kitap)

“Her alışveriş listesi, her yemek tarifi, her menü ve yemek pişirmek için kullandığımız her malzeme evrimci anlayışın babası Charles Darwin’le akşam yemeğine üstü kapalı bir davettir.”

Jonathan Silvertown Darwin’le Akşam Yemeği’nde en eski hominin atalarımızla bizi büyük bir sofra etrafında bir araya getiriyor. Ekmek, et, süt ürünleri, deniz ürünleri, sebzeler, baharatlar, tatlılar gibi temel gıdalar ve değişen beslenme alışkanlıklarımız üzerinden yaşamın evrimine ışık tutuyor.

Tat ve koku alma duyularımızın nasıl evrimleştiğinden acının sofralarımıza nasıl girdiğine, karbonhidrat ve yağ düşkünlüğümüzden yemeklerimizi neden ve ne zaman paylaşmaya başladığımıza dek okuma iştahını kabartan sorularla şekillenen bu çalışma, gıda sorununun hayatımızı temelden etkilediği günümüzde, neyi nasıl yediğimizi farklı düşünmeye davet eden bir kılavuz.

“Yemek hakkında gereğinden fazla kitap olsa da, benim gibi biri olduğunuzu ve bu tür davetlerin size de hiçbir zaman fazla gelmeyeceğini umarak, şu an elinizde tuttuğunuz şeyin bir kitaptan ziyade bir akşam yemeği daveti olduğunu farz edelim istiyorum. Ancak baştan belirtmeliyim ki bu farklı bir akşam yemeği olacak​;​ zihinlerimizi beslemeye yönelik bir akşam yemeği.”

#10 Patikalar Üzerine // Robert Moore (Kolektif Kitap)

“Seni o yere tekrar bağlayacak ve onu senin kılacak bir hikâye her zaman vardır.”

Patikaların Jared Diamond’u gazeteci Robert Moor hevesin deneyime, merakın bilgeliğe, dünyanın iddiasının dünyayı anlayışa adım adım dönüştüğü bilgi dolu bir yürüyüşe çıkarıyor okuru.

Görünmez karınca patikalarından kıtaları bağlayan yürüyüş yollarına, otobanlardan internet ağlarına çok farklı şekillerde patikalar inşa ettiğimizi ve bunların dünyayı anlamamıza nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.

Robert Moor bizzat yürüdüğü patikaların tarihöncesinden kalma izlerini incelerken insanlığın kadim sorularında, tıpkı bir yolu şekillendiren izler gibi birikmiş cevapları hatırlatıyor: Düzen kaostan nasıl çıktı? Hayvanların denizden karaya sürünerek çıkmaya başladıkları yolculukları bir kıtadan diğerine uzanacak genişliğe nasıl ulaştı? İnsanın doğa ve teknolojiyle ilişkisi bizi çevreleyen dünyayı nasıl şekillendirdi? Ve son olarak her birimiz kendi yaşam patikalarımızı nasıl seçeriz?

“Yabana ilişkin rastladığım en kısa ve öz tanım bu: ben olmayan. Orada, kendi imgemiz içinde yeniden şekillendirmemiş olduğumuz o tek yerde, çok derin ve kadim bir bilgelik biçimi bulunabilir. Albert Camus ‘Bütün güzelliğin kalbinde insandışı bir şey yatar,’ diye yazmıştı. Bu insandışı yüreği yalnızca aşinalığın pembe gözlükleri indiğinde görürüz.”

#11 Permakültür Şehirde // Almıla Çiftçi (Yeni İnsan Yayınevi)

Şehir permakültürü şehirde bahçecilik yapmaktan fazlasıdır. Şehir permakültürü bahçede öğrendiklerimizi alır ve bunu çok daha geniş bir insan deneyimine uygular. Bu sayede yalnızca bitki bahçeciliği değil; insan, mahalle ve hatta kültür bahçeciliği de yaparız.

Bu kitabın amacı da okuyucularına permakültür tasarımcısı gibi düşünmeyi öğretmek, onların şehirlerde yaşarken çözümler bulmak için bütünsel sistem yaklaşımında uzmanlaşmalarını sağlamaktır.

Permakültür tasarımcılarının sistemin tamamını düşünerek, besin üretimini ve habitat onarımını uygulayarak öğrendikleri şeyler, kentsel çevredeki insan ekolojisi üzerinde temel ve birincil uygulamaya sahiptir. Bu yüzden bu kitap yalnızca bahçecilik ile ilgili olamaz; aslında, yalnızca çeyrek kadar bir kısmı bununla ilgilidir.

Permakültür, apartman balkonlarında küçük saksı bahçeleri, hobi bahçelerinde alçakgönüllü fakat ilham verici parseller, dar şehir arka bahçelerinde mikrobesin ormanları, parklarda besin üreten vahşi yaşam bahçeleri ve kenar mahallelerde verimli çiftlikler tasarlamak için kullanılabilir.

Bu kitap, permakültür tasarımcıları ve uygulayanlarının yaklaşımlarında ve düşüncelerinde yeni bir derinlik, çok yönlülük ve çeşitliliği belgeliyor. İçinde şehirlerimiz için umut hikayeleri ve örnekleri var. Buralarda yaşayanlar ve onlardan ağır şekilde etkilenmiş olan vahşi ve evcilleştirilmiş doğa var. Permakültür şehirde tüm bu deneyimi şehir hayatının bütün işlevlerine uygulamamız için önce deneyimlendi sonra yazıldı.

#12 Ekofeminizm // Vandana Shiva, Maria Mies (Sinek Sekiz Yayınevi)

Biri Kuzey, diğeri Güney’den iki kadın; Maria Mies ve Vandana Shiva beraber kaleme aldıkları bu kitapta, dünyanın dört bir tarafındaki kadınların gündelik hayatına doğrudan etki eden iktidar mekanizmalarını göz önüne sererek muazzam bir iş başarıyor.

“Son yıllarda kadınlar, çocuklar ve genel olarak insanlığın yanı sıra, gezegendeki bitki ve hayvan çeşitliliğinin korunması, hayatta kalması ile ilgili hayati önemdeki konularla gittikçe daha fazla karşılaşır olduk. Dünya üzerindeki yaşamı tehdit eden yıkıcı eğilimlerin altında yatan sebepleri incelerden her ikimiz de, birbirimizden bağımsız olarak aynı şeyin bilincine vardık. Bunun adı ‘kapitalist, ataerkil, küresel dünya sistemi’dir.”

“Bu yeni dünya, bir Büyük Patlama ya da Devrim ile yaratılamayacak. Bu değişim, halen eski dünyada yaşayan insanların bu ‘yeni dünya’nın tohumlarını ekmeye başlamalarıyla gerçekleşecek. Bu tohumların çimlenmesi ve meyve vermesi zaman alacak; ama pek çok insan bu tohumları ekmeye başladı bile.”

“Buradaki makalelerin çoğu, bu derlemeden bağımsız olarak okunduklarında, büyük ölçekli kalkınma, nükleer enerji, kadına yönelik şiddet, savaşlar ve çevresel yıkımla mücadele eden siyasi hareketler için pek çok yeni şey söylüyor.” 
Wendy Harcourt, Development

#13 Yeşil Etkinlik Yönetimi // Simge Ünlü Kurt (Eğitim Kitabevi Yayınları)

 

“Yeşil Etkinlik Yönetimi” başlıklı bu kitap, doğanın korunması yönünde atılacak küçük adımların iletişim planı çerçevesinde halkla ilişkiler uygulamaları yoluyla gerçekleştirilmesini işlemektedir.

 

“Sürdürülebilir” ve “Yenilenebilirlik” ilkeleriyle daha yaşanabilir bir dünya bakış açısının önem kazandığından yola çıkılarak yazılan kitapta günümüzde yitip giden kaynaklar ve hızlı yaşam bakış açısı yerini azalt, geri dönüştür ve yeniden kullan anlayışına dönüştürmüştür.

 

Bu anlayış sadece devletlerin faaliyet alanında değil aynı zamanda işletmeler içinde önem kazanan bir konu haline gelmiştir.

 

Daha duyarlı, daha temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımın arttığı bir dünya için işletmeler artık “eko-vatandaşlık” görevini de yerine getirmelidir.

 

 

#14 İçimizdeki Evren // Neil Turok (Kolektif Kitap)

Dünyanın önde gelen kuramsal fizikçilerinden Neil Turok İçimizdeki Evren’de geride bıraktığımız üç yüz yılın klasik mekanikten ışığın doğasına, kuantumun tuhaf dünyasından kozmosun evrimine uzanan çığır açıcı keşiflerini incelerken her yeni keşfin büyük resimle ilişkisine ve toplumun yapısında radikal değişimlere yol açan yeni teknolojilere nasıl evrildiğine tanık oluyoruz.

Neil Turok gerçeklik ve evren algımızın, anlama, keşfetme ve yaratma becerilerimizin, yani “içimizdeki evren”in yüzyıllar içinde ne gibi değişimlerden geçtiğinin hikâyesini anlatıyor.

Bizim kusurlu dünyamızda olduğu gibi, yıldızlarda veya kozmosun herhangi bir yerinde de tamamen aynı kanunların geçerli olduğunu gördüğümüz, kırılmalarla şekillenen bir hikâye bu.

Şimdiyse başka bir kırılmanın eşiğindeyiz: Bize “hayali bir gerçeklikte” yaşadığımızı söyleyen kuantum devrimi.

“Kimiz ki biz? Rastlantısal mutasyonun ve doğal seçilimin yavaş yavaş miadını dolduran bir sonucu mu, yoksa yaşamı bambaşka bir seviyeye taşıyacak yeni bir evrimsel aşamayı başlatacak olanlar mı?”

 

#15 Mikrobiyota // Ed Yong (Domingo Yayınları)

“Bilim yazarlığının zirvesi.
– Bill Gates

“Etkisi bulaşıcı.”
– New York Times

İçinizde trilyonlar yaşıyor. Koskoca bir dünya, capcanlı bir kolonisiniz aslında. Sadece bağırsağınızdaki bakterilerin sayısı, galaksimizdeki yıldızların sayısından fazla. Yüzlerce yıl adlarını hastalıkla anmış olsak da artık biliyoruz: Mikroplar yaşamın Azrail’i değil, bekçisi.

Trilyonlarca mikrop organlarımızı şekillendiriyor, bizi hastalıklardan koruyor, davranışlarımıza yön veriyor. Aşılara nasıl tepki verdiğimizden, çocukların aldıkları gıdalardan ne kadar beslenebildiklerine kadar, yaşamımıza çok derin ve geniş kapsamlı katkıları var. Artık kesin olarak biliyoruz ki mikropları göz ardı etmek, hayata anahtar deliğinden bakmak demek.

Bu kitap kapıyı ardına kadar açıyor ve bizi vücudumuzdaki akılalmaz evrenle tanıştırıyor. Ed Yong, bizleri kendimize yepyeni bir açıdan, nehirlere, ormanlara, mercan resiflerine baktığımız gibi bakmaya çağırıyor: bireylerden çok, gelişen ekosistemler olarak. Mikrobiyota, dünyaya ve kendinize bakışınız milyon minik yoldan değiştirecek. Bu kitabı okuduktan sonra muhtemelen bir “favori mikrop”unuz olacak.


#16 Müşterek Mekân // Stavros Stavrides (Sel Yayıncılık)


Neoliberal saldırıların dünya çapında artmasıyla birlikte yeni direniş ve kolektif karşı koyma biçimleri de ortaya çıktı. Savaşların ve kemer sıkma politikalarının yarattığı umutsuzluk havasını dağıtan işgal ve müşterekleşme hareketleri ise gün geçtikçe çoğalıyor. Dolayısıyla bu yeni hareketlerle ortaya çıkan yeni mekân politikasının altyapısını oluşturacak tarihsel ve kavramsal dayanaklar üzerine düşünmek de kaçınılmaz hale geldi.

Günümüzde katı sınırları olan, ayrıştırıcı ve ötekileştirici, çitlenmiş mekânsal anlayışların yerini eşik mekânlarının, gözenekliliğin ve geçişimliliğin aldığı kentsel müşterekleşmenin barındırdığı potansiyel giderek daha çok önem kazanıyor.

Hem kent üzerine akademik araştırmalara imza atan hem de kentsel müşterekleşme hareketleri içinde aktivist olarak rol alan Stavros Stavrides, mekânı bir meta, çitlenmiş bir yer ya da devletin idaresindeki bir alan olarak değil, başka bir dünyaya ilişkin potansiyeller ve ipuçları barındıran müşterekler olarak ele alıyor.

Stavrides, ülkemizde de Gezi isyanıyla yaşanan ve pek çok kişinin hayatında silinmez izler bırakan mekânsal müşterekleşme deneyimlerinin teorik zeminini kurmaya girişiyor ve niteliklerini koruyarak süreklileşecek müşterek mekânların varlık koşullarını sorguluyor

BUNU DA OKU:  "Doğadaki Son Çocuk"

#17 Hayvanların Tarihi // Oxana Timogeena (Kolektif Kitap)

“Hayvanlar gitgide, teker teker sahneyi terk edip insanlığı kendi temsilleriyle, evcil hayvanları ve oyuncaklarıyla baş başa bırakıyor.”

Çalışmalarını çağdaş felsefenin sorunları merkezinde sürdüren akademisyen Oxana Timofeeva, Aristoteles’ten ödünç aldığı adla Hayvanların Tarihi‘ni felsefi bir hat üzerinde kuruyor, tabiri caizse, “felsefe tarihini hayvanların tarihi olarak okumayı” öneriyor.

Hayvanlar bugün daha ziyade evcilleştirme, kapatma ya da imgeleştirme yoluyla gündelik hayatımıza, dilimize, düşünce dünyamıza dahil olurken bu çalışma “hayvan meselesi”ni Aristoteles’ten Hegel’e, Adorno’dan Deleuze’e uzanan geniş bir felsefe geleneğine ve Bataille, Kafka, Platonov gibi yazarların metinlerine atıfta bulunarak ele alıyor, hayvanla insan arasında aşina olduğumuz tüm ayrımlardan, insanlığa ve hayvanlığa dair tüm keskin tanımlardan azade yeni bir düşünme ve tartışma imkânı sunuyor.

“Eğer felsefe bilgelik sevgisiyse, Oxana Timofeeva’nın Hayvanların Tarihi, hayvan sevgisinden mürekkep bir felsefe çalışmasıdır. Felsefeyi hayvanlara karşı yanlış tutumundan ötürü kolayca mahkûm etmek yerine, hayvanlara haysiyetlerini iade etmek üzere Aristoteles’ten Deleuze’e filozofların nasıl daha farklı yorumlanabileceğini yeni baştan anlama çabasına giriyor. Hayvanların Tarihi, bize, biz insanlara, yeni bir dünya kazanmak için tüm ‘devrimci hayvanlar’la birlik olmayı öğretiyor.”
– Benjamin Noys

#18 Abur Cubura En Güzel Alternatifler // İpek Kuşçu (Doğan Kitap)

Kim sevmez abur cubur yemeyi?

Ama abur cubur denince aklımıza yüksek kalorili, aşırı yağlı ve şekerli, besin değeri düşük, zararlı yiyecekler gelir hep, değil mi?

İpek Kuşçu, Abur Cubura En Güzel Alternatifler’de abur cuburun lezzetli ama bir o kadar da sağlıklı olabileceğini gösteriyor.

Bu kitapla besin değeri çok yüksek bir kurabiyeyi sadece iki dakikada hazırlayacak; peynirle, sebzeyle, hatta muzla cips yapacaksınız…

Kombu çaylı dondurmanıza, hurmadan yaptığınız çikolatalara herkes bayılacak…

Minik yaramazlardan okul dönemindeki çocuklara, gençlerden yetişkinlere kadar herkes için lezzetli, pratik ve sağlıklı atıştırmalıklar…

 

“Bu kitap herkese şifa olsun… İlham olsun. Neşesi ve lezzetiyle akıllarda kalsın…”

 

 

 

#19 Ağaçların Gizli Yaşamı // Peter Wohlleben (Kitap Kurdu)

“Ağaçların acıyı hissedebildiğini, hafızaları olduğunu ve ebeveyn ağaçların çocuklarıyla birlikte yaşadığını öğrendiğinizde, artık onları sanki sıradan bir işmiş gibi devasa makinelerle kesip hayatlarını altüst edemiyorsunuz.”
Peter Wohlleben

Ağaç sosyal bir varlık mıdır? Almanya’da Der Spiegel’in çok satan kitaplar listesinin zirvesinden iki yıl boyunca inmeyip satış rekorları kıran, yayımlandığı birçok ülkede aynı ilgiyi gören bu kitaba bakılırsa sorunun yanıtı evet.

Mesleğine tutkuyla bağlı olan ormancı yazar Peter Wohlleben ağaçların aralarında bir sosyal ağ oluşturduğunu kitabında gayet ikna edici biçimde izah ediyor.

Bu alanda yapılmış bilimsel araştırmalar ve kendisinin yıllara dayanan gözlemlerinden yola çıkan Wohlleben’e göre ağaçlar da tipik insan davranışları sergiliyor.

Ağaç ebeveynler birlikte yaşadıkları yavrularıyla iletişim kuruyor ve onların büyümelerine destek oluyor. Bunlar yetmezmiş gibi ağaçlar birbirini yaklaşan tehlikelere karşı uyarıyor ve aralarındaki hasta veya acı çeken bireylerle gıdalarını paylaşıyor. Bu kitabı okuduktan sonra, ağaçlara ve ormanlara çok daha farklı bir gözle bakacaksınız…

#20 Çevre Ekonomisi // Seçkin İnançlı (Seçkin Yayıncılık)

Eser, uluslararası ekonomi, makro ekonomi, çevre ekonomisi konusunda uzun yıllardır İİBF ve SBF’lerde ders veren yazarın doktora ve doktora sonrası çevre ile ilgili ulusal ve uluslararası boyutta yapmış olduğu araştırmalar ve yayınlar ve mesleki deneyimlerinden sağladığı birikimlerle yazılmıştır. Bu çalışmada çevre, çevre sorunları ve politikaları ulusal ve uluslararası boyutta ele alınarak incelenmiştir.

Bu eser İİBF ve SBF’lerin İktisat, Maliye, Kamu Yönetimi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri ve İşletme bölümü başta olmak üzere, diğer bölümlerde okutulan çevre ekonomisi dersinde ana kaynak olarak kullanılabilir. Ayrıca eser, özgün nitelikte olduğundan bu alanla ilgili olan ve çalışan, bu konuda araştırma yapan araştırmacılara ve öğrencilere hitap etmektedir.

Kitapta Bulunan Konu Başlıkları

  • Çevre ve Çevre Sorunları ve Ekonomi Bilimiyle İlişkisi
  • Çevre Sorunlarının Ekonomik Etkinlik Kriterleri
  • Çevre Sorunlarının Mikro ve Makro Ekonomik Etkileri
  • Çevre Politikaları, Amaç ve Araçları
  • Sektörel Çevre Sorunları ve Politikaları
  • WTO, Çevre ve Ticaret
  • AB Çevre Politikaları
  • Türkiye’de Çevre Politikaları
  • Uluslararası Kurum Kuruluşlar ve Çevre
  • Uluslararası Konferanslar, Anlaşmalar ve Çevre
  • Sürdürülebilir Kalkınma ve Çevre
  • AB ve Türkiye Çevre Politika Uygulamalar
  • Ülke Örnekleri

#21 Darwin’in Kayıp Dünyası // Martin Brasier (Kolektif Kitap)

Türlerin Kökeni’ni kaleme alırken Charles Darwin’in kafasını tek bir soru karıştırıyor ve evrim teorisini çıkmaza sokuyordu: “Neden Kambriyen dönemden önce yaşamış canlılara ait kalıntılar bulunamıyordu?” Literatürde “Darwin’in İkilemi” olarak bilinen bu problem yıllarca çözülemeyecekti, ta ki paleontoloji profesörü Martin Braiser evrimin “kutsal kâse”sinin peşine düşene kadar.

Darwin’in Kayıp Dünyası Braiser’ın Kambriyen patlaması öncesinde yaşamış canlı türlerine ait fosilleri arayışının öyküsünü anlatıyor. Karayip sahillerinden Sibirya steplerine uzanan bu zorlu bilimsel çaba, hayvan yaşamının evrimindeki kayıp halkaların izini sürüyor. Bilimin en büyük gizemlerinden birinin kapısını aralarken bizi günümüzün canlı çeşitliliğinden karmaşık hücrelerin ortak yaşama dayalı kökenine uzanan bir yolculuğa çıkarıyor.

“‘Kambriyen patlaması’ evrimsel bulmacaların en büyüğüdür ve son yıllarda büyük araştırmalara konu olmuştur. Braiser’ın merak uyandırıcı kitabı bize bu konuda tatminkâr bir yanıt veriyor. Konusunu geniş kitlelere bu kadar canlı ve kapsamlı bir şekilde sunma beceri ve iradesine sahip çok az yazar vardır.”
Anthony Hallam

“Organizmaların ve çevrenin birlikte yarattığı bu evrimsel hikâyede Darwin’in İkilemi’ne Braiser’ın bulduğu çözümü okumak büyük keyif.”
Lynn Margulis

#22 Toprak ve Özgürlük //Leandro Vergara – Camus (Sümer Yayıncılık)

Vergara-Camus bu kitabında, 21. yüzyılın toplumsal mücadelelerinde farklı mücadele biçimleriyle gündeme gelen Zapatista ve MST hareketlerini karşılaştırarak, geçmişin köylü hareketlerinin hem farklı hem de beslendiği yönlerini ele alıyor. Bu iki hareketin beslendiği toplumsal kimliklerin devrimci, dönüştürücü gücüyle neoliberalizme karşı geliştirdiği mücadelelerini irdeliyor.

Chiapas Zapatistaları ve Brezilya’nın Topraksız İşçi Hareketi (MST), neoliberalizme karşı küresel mücadelede önemli başarılar kazandı. Bu iki hareketin yirmi yılı aşkın bir sürede gerçekleştirdikleri nedir ve bu başarılardan nasıl bir alternatif toplumsal model ortaya çıkabilir? Chiapas Zapatistaları sadece neoliberalizmin topraksızlaştırmasına karşı değil, aynı zamanda Meksika’nın yerlisi olan ve topraklarından zorla sürülen halkın dil, kültür ve yaşamlarını güvence altına almak için de mücadele ediyor. Özerk bölgeler biçimindeki örgütlenme, kendini yönetme deneyimiyle de öne çıkıyor.

Brezilya’nın Topraksız İşçi Hareketi (MST), daha değişken bir toplumsal kesim üzerinde yükseliyor. Hem topraksızlaştırılan köylülere hem işsizleştirilen işçilere hem de toprakları ellerinden alınmaya çalışılan köylülere dayanıyor. Mücadelelerinin en belirgin yönü toprakları “işgal” etme ve yerleşme.

Her iki ülkedeki neoliberal model tarıma dayalı üretimi yok eden ve piyasaya dayalı ekonomik modellerin dayatarak toprağa dayalı toplumsal kesimleri tasfiye edip büyük bir yıkıma yol açıyor. Toprağın insana yaşamı fısıldayışının uyarıcılığı ve kendisine çekişini dile getiriyor Toprak ve Özgürlük. Neoliberalizmin toprağı ve insani ilişkilerin yok edici politikalarına karşı, toplumcu üretim, ekonomi ve ilişki biçiminin nasıl örgütlendiğini ortaya koyuyor.

Toprak ve Özgürlük kitabı ilk kez Zapatista ve MST hareketlerini karşılaştırıyor. Küreselleşen piyasa güçlerine karşı direnişlerine ışık tutuyor.

#23 Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü // Zülâl Kalkandelen (Kült Neşriyat)

Gazeteci, yazar, hayvan özgürlüğü aktivisti Zülâl Kalkandelen’in yeni kitabı Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü, Kült Neşriyat etiketiyle yayınlanıyor.

Kalkandelen, Türkçe’de alanında hazırlanmış en kapsamlı telif çalışma olma niteliğini taşıyan kitapta, konuya ilişkin kabul görmüş dar kanâatler üzerine metinlerarası bir eleştiri kuruyor. Feminizm, çevrecilik ve Marksizm’in hayvan hakları açısından eleştirilerine yer verilen kitap, tüm duyarlı canlılar için yaşam hakkını ve hayvan özgürlüğünü savunan veganizmin insanlığın evrimindeki önemine vurgu yapıyor.

Yaşadığımız gezegende insan, hayvan ve yeryüzünün özgürlüğünün ancak bir arada gerçekleşebileceğinin altını çizen yazar, veganizmin gelişimini tarihsel süreçte ele alarak açıklıyor.

Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü adlı kitapta, uluslararası alanda tanınmış veganlar ve hayvan özgürlüğü aktivistleriyle röportajlara da yer veriliyor. Müzisyen Moby ile veganlık ve yaşam hakkı; müzisyen ve yazar John Robb ile veganlık ve punk ilişkisi; Kuzey Amerika Hayvan Özgürlüğü cephesinin kurucularından Dr. Jerry Vlasak ile ALF’yi ve doğrudan aksiyon; avangart noise müzisyeni Keiji Haino ile veganlıkla ilişkilendirdiği Japon “Ma” konsepti, ABD’nin ilk vegan başkan adayı Clifton Roberts ile hayvan hakları mücadelesinin siyasetteki yeri hakkında yapılan röportajlar, farklı bakış açılarını yansıtan bir çeşitlilik içeriyor.

#24 Liderlik ve Doğa Eğitimi // Müberra Atalay Çelebi, Sadegül Akbaba Altun (Gazi Kitabevi)

İÇİNDEKİLER

1-Araştırmanın Amacı

2-Liderlik

3-Doğa Eğitimi Etkinliklerinin, Liderlik Becerilerinin Ortaya Çıkarılmasındaki Rolü

4-Verilerin Sunumu, Bulgular ve Tartışma

5-Sonuçlar ve Öneriler

 

 

 

 

 

 

 


#25 Yaban Yaşam // George Monbiot (Everest Yayınları)

Bugün metropollerde yaşayan, evinin, işyerinin ve taşıtların duvarları arasına sıkışmış biz milyonlar, sıkıntılı, duyarsız ve cansız bir hayata mecbur edildiğimizi hissediyoruz.

Bu kısıtlı, renksiz varoluşun sınırları içinde bunalıyor, ne var ki, daha canlı, daha enerjili hissettiğimiz bir yaşamı ancak hayallerimizde tasavvur edebiliyoruz.

Çünkü ekoloji ve çevre açısından büyük zarar görmüş, geleceği karanlık bir dünyaya; bereketli doğayla bağlarını tümüyle koparmış ortamlara mahkûm olduğumuzu düşünüyoruz.

Peki ama gerçek bundan mı ibaret, bu tablo her şeyi anlatıyor mu?..

 

İnsanın kendisi ve çevresiyle ilişkisine radikal bir bakış açısı getiren Yaban Yaşam, ekolojist ve filozof George Monbiot’nun, doğayla yeniden ilişki kurmasının ve yeni yaşam biçimleri tasavvur etme çabasının lirik, çarpıcı hikâyesi.

BUNU DA OKU:  Hedefler belli şimdi sıra çözümde: Sürdürülebilir Kalkınma Çözüm Ağı

Monbiot kara ve denizlerimizdeki bozulmuş ekosistemleri yeniden-düzenleyip yabanlaştırmanın hiç de imkânsız olmadığını, halihazırda dünyanın çeşitli yerlerinde bu tip programların olağanüstü neticeler verdiğini gösteriyor.

Bu yolla hayatlarımıza yeniden canlılığı ve varoluş sevincini getirmenin mümkün olduğunu savunan Monbiot, en son bilimsel bulgulardan yola çıkarak, doğanın, insanların desteğiyle kendi yolunu bulduğu yeni, olumlu bir çevreciliğin ve ekoloji anlayışının, daha ötesi yeni bir yaşam felsefesinin temellerini atıyor.

#26 SürdürülebilirKentsel Planlama ve Tasarım: Dünyadan Örnekler // Özge Yalçıner Özcoşkun (Gazi Kitabevi)

1-Sürdürülebilir Planlamaya Temel Oluşturacak Genel Kavram ve Tanımları 1

2-Sürdürülebilir Planlamaya Temel Oluşturacak Genel Kavram ve Tanımları 2

3-Sürdürülebilirlik Konusunda Gelişmiş Ülkeler, Gelişmekte Olan Ülkeler ve Türkiye

4-Sürdürülebilir Kentler ve Sürdürülebilir Planlama, Tasarım

5-Kentsel Tasarım Rehberleri, Sürdürülebilirlik Ve Türkiye Örnekleri

6-Avrupa Yeşil Başkent Unvanı Üzerine

7-Dünyadaki Eko-Kentlere Örnekler

8-Dünyadaki Eko-Semtlere Örnekler

9-Mahalle Düzeyinde Yeşil Sertifika Sistemleri

10-Dünyadaki Eko-Mahallelere Örnekler

11-Dünyadaki Eko-Köylere Örnekler, Türkiye’deki Gelişmeler


#27 Ekolojik İhtilaflar ve Kapitalizm // Aykut Çoban (İmge Kitabevi)

Ekolojik İhtilaflar ve Kapitalizm ekolojiyi kapitalizm bağlamına yerleştirmekle yetinmiyor, kapitalist yapılar tarafından belirlenen ve onlar üzerinde belirleyici etkileri olan ekolojik çelişkilerin, çeşitli ve çok katmanlı niteliğini tartışmaya girişiyor.

Kapitalizmin yapısal çelişkileriyle dirsek temasındaki ekolojik çelişkiler, ekolojik ihtilaflar olarak karşımıza çıkar. Kitap, uluslararası ve toplumsal düzlemlerde beliren bu ihtilafları ele alıp inceliyor.

Bunu, siyaseti ekonomiden, kamusalı özel alandan, uluslararasını ulusal ölçekten, toplumu doğadan, insanı sınıf ilişkilerinden, egemenlik haklarını özel mülkiyet haklarından tümüyle koparıp ayırmak yerine, bunlar arasındaki karşılıklı etkileşimleri ortaya koyarak yapıyor.

Kendisi de bir ihtilaf kaynağı olan toplumsal-ekolojik mücadeleler, taleplerini gerçekleştirmek için kapitalist düzene baskı uygulayarak çelişkileri keskinleştirirler.

Ekolojik yıkıma yönelmiş kapitalist birikime son verecek olan; yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası ölçeklerde çeşitli örgütsel biçimlere bürünerek serpilip gelişen toplumsal mücadelelerdir.

Kitapta ekoloji mücadelesinin rolü ve etkisi de çok katmanlı çelişkiler ve uğrak etkileşimleri bağlamında tartışılıyor.

#28 Tarım Sektöründe Kadın Emeği // Işıl Alkan (Gazi Kitabevi)

İçindekiler

 

1-Kadın Emeği

 

2-Dünyada ve Türkiyede Kadın Emeği

 

3-Araştırma Bulguları

 

4-Araştırma Alanında Kadın Hikayeleri

 

 

 

 

 

#29 Dolce Vegan // Virginia Elena Patrone (Kolektif Kitap)

Adil bir mutfak için “tatlı” bir başlangıç

“Bu kitaptaki tarifler size basit, sağlıklı vegan tatlıları evde üreteceğiniz malzemelerle nasıl yapacağınız konusunda yol gösterecek. Bu tariflerle madalyonun en tatlı yüzüyle işe başlayabilir ve bunu tatlı devrimi olarak adlandırabiliriz.”

Virginia Elena Patrone’nin Veganbul isimli blog’unda yayınladığı tariflerden uyarlanan kitapta yer alan yaklaşık 90 tatlı tarifi, “hayvansal ürün içermeyen sağlıklı malzemelerle ve sadece üç basit malzemeyle sonsuz sayıda lezzetler yaratabilen anneanne ve babaannelerimizin zamanından” esinleniyor.

Virginia Elena Patrone beden sağlığıyla toplum sağlığı arasındaki ilişkiden hareket ederek okurları hem kendi malzemelerinin üreticileri olmaya hem de “iyi tüketimin politikasına” katılmaya davet ediyor.

Bunu yaparken malzemelerimizi evde nasıl üretebileceğimize, besinlerin bedenimize faydalarına, tüketiciler olarak tercihlerimizin önemine odaklanıyor.

Dolce Vegan’da yer alan yaklaşık 90 tatlı tarifi, “hayvansal ürün içermeyen sağlıklı malzemelerle ve sadece üç basit malzemeyle sonsuz sayıda lezzetler yaratabilen anneanne ve babaannelerimizin zamanından” esinleniyor.

 

#30 Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Muhasebe, Vergi Uygulamaları, Sektöre Sağlanan Teşvik ve Hibeler // İbrahim Döner (Gazi Kitabevi)

İçindekiler

1. Enerji Kaynakları ve Sınıflandırılması

2.Yenilenebilir Enerji Sektöründe Uygulanan Vergisel Teşvikler Ve Sübvansiyonlar

3.Enerji Muhasebesi Sistemleri ve Muhasebe Uygulamaları

Sonuç

Kaynakça

Yararlanılan Kanunlar

 

 

 

 

 

 

#31 Kökenler: Yaratılışın Bilimsel Öyküsü // Jim Baggott (Kolektif Kitap)

Evren nasıl oluştu? İlk madde ne zaman meydana geldi? Galaksiler, yıldızlar, güneş sistemleri hangi süreçlerle ortaya çıktı? Canlılığın kökeni nedir? İnsan olmak ne anlama gelir?

İnsanlık tarihi boyunca yaratılışla ilgili çok farklı hikâyeler anlatılagelmiştir. Jim Baggott Kökenler’de yaklaşık 14 milyarlık bu öyküyü günümüzün bilimsel anlayışı ve birikimi çerçevesinde ele alıyor. Uzamın, zamanın, kütlenin, enerjinin, ışığın, galaksilerin, Güneş’in, Dünya’nın, yaşamın ve en nihayetinde Homo sapiens’in oluşumuna uzanan büyüleyici bir yolculuğa çıkıyor.

Kozmoloji, jeoloji, evrim, antropoloji ve nörobilimdeki çağdaş düşünceleri bir araya getirerek varlığımızın kökenlerine dair bildiklerimizi haritalandırıyor ve henüz bilemediğimiz karanlık noktalara işaret ediyor. Bir bakıma yıldız tozlarından yaratılan insanın yıldızları yaratan müthiş tekillikten bugüne olup bitenleri anlamak için gösterdiği destansı çabayı özetliyor.

“Kökenler gerçekten ‘bizim’ hakkımızda bir kitap. Üzerinde yaşadığımız dünyanın nasıl oluştuğunu, yaşamın nasıl başlayıp evrilerek bizi meydana getirdiğini, bizim hikâyemizi anlatıyor. Kökenler’de sorgulanmamış olguları çoğunluğun açıklamalarından, kuşku uyandıran yorumlardan, safi spekülasyonlardan ayırmaya çalıştım.

Bu kitap, bildiğimizi ve açıklayabildiğimizi düşündüğümüz şeylere dair net, dengeli ve (umarım) önyargısız bir bakış açısı isteyen okurları hedefliyor. Yaratılışın bilimsel hikâyesinin ‘kabul edilmiş’ ya da ‘resmi’ bir versiyonu bulunmuyor; fakat olsaydı, muhtemelen elinizdeki kitaba benzeyen bir şey olurdu.”

#32 Kalkınma Ekonomisinde Yeni Eğilimler // Kolektif (Gazi Kitabevi)

1. Kalkınmanın Ölçümünde Yeni Eğilimler

2.Tarım ve Kalkınma İlişkisi ve Tarımsal Kalkınma Teorileri

3.Sanayi Teknoloji, İnovasyon ve Kalkınma İlişkisinde Yeni Eğilimler

4.Çevre ve Kalkınma İlişkisinde Yeni Eğilimler

5.Sağlık ve Kalkınma İlişkisinde Yeni Eğilimler

6.Gelir Dağılımı, Yoksulluk ve Kalkınma İlişkisinde Yeni Eğilimler

7.Yeni Kurumsal İktisatta Kurumlar ve Kalkınma: Tarihsel ve Teorik Bir Perspektif

8.Bilgi Ekonomisi ve Kalkınma İlişkisinde Yeni Eğilimler

9. Sivil Toplum ve Kalkınma İlişkisinde Yeni Eğilimler

10.Enerji ve Kalkınma İlişkisinde Teni Eğilimler

 

 

 

 

#33 Çılgın Projeler // Kolektif (Yeni İnsan Yayınevi)

Bu kitap Çılgın Projeleri anlatır.

Çok sayıda yerli ve yabancı uzman, akademisyen, gazeteci ve aktivist günümüzün önemli sorunlarından biri olan kalkınma-doğa ilişkisine dair çok önemli çıkarımları dile getirdiler. Bu deliliğin sosyal ve ekolojik dengeye verdiği zararların en açık biçimde kendini görünür kıldığı alanlardan biri, Paolo Prieri’nin tanımladığı şekliyle “Lüzumsuz ve Empoze edilmiş Projelerdir”. Lüzumsuz, zira hayali talep tahminlerine dayalı projelerin gerisinde insanların gerçek ihtiyaçlarını karşılamaktan çok, birtakım çıkar çevrelerine rant aktarma vardır. Empoze edilmiş, zira halkın parasıyla, tüm canlıların müşterekleri üzerinde yapılması planlanan bu projelerde halkın ve doğanın haklarının esamesi okunmuyor, halkın karar alma mekanizmalarına katılımı sağlanmıyor.

Bu lüzumsuz projelerin kabul görmek için, bir de halka “pazarlanması” gerekiyor. Romen aktivist Codruta Nedelcu, bu pazarlama faaliyetini aşama aşama çok veciz olarak şöyle özetliyor:

1. Herkesi heyecanlandıran büyük rakamlar verin.
2. Sözde ulusal çıkar kartını oynayın.
3. Oyunu teknik konularla sınırlandırın, sosyal ekolojik boyutunu gizleyin.
4. Bol bol teknik ifade kullanarak değerlendirmeyi insanlara yabancılaştırın, herkesin gururunu okşayın.
5. Bölgede yaşayanlara istihdam sözü verin.

Son dönemde Türkiye’de dayatılmış projeler etrafında hükümet ve kontrolündeki medya aracılığıyla yürütülen kampanyalarda bu aşamaların nasıl titizlikle ele alındığını çok açık.

İnsanların gerçek ihtiyaçlarını karşılamayan, doğanın haklarını hiçe sayan projeler sürdürülemez. Bunlar, maliyeti insanların, doğanın ve gelecek kuşakların üstüne yıkılan, siyasi kârın iktidara, ekonomik kârın iktidara yakın iş çevrelerine aktarıldığı projelerdir. Türkiye’de ya da herhangi bir ülkede, ekonomik kalkınma adına tutulan mevcut yol ne toplumsal, ne ekolojik dahası ne de ekonomik olarak sürdürülebilir değildir. Yol, köprü ya da kanal için ormanları talan eden, kentsel dönüşüm adına insanları yerinden yurdundan eden bu projelere “ama ekonomik kalkınma için bunları, bir süre gözardı edebiliriz” argümanı arkasına sığınarak ekonomik bir gerekçe bile bulmak mümkün değildir. Zira bu projeler ekonomik olarak da sürdürülebilirliğe hizmet etmemektedir. Bu projeleri besleyen demir-çelik, çimento, inşaat gibi sektörler, ülkenin cari açığını en fazla artıran sektörlerdir. Kısa ve orta vadede çare, ekonomik yapının yeşil bir dönüşüme tabi tutulmasıdır.

Deliliğe ve delilere değil, o projeden etkilenecek insanların katılımına, fikrine ve sağduyusuna ihtiyacımız var. Beş on senelik yatırımlara değil, uzun ömürlü ve çağın gerektirdiği girişimlere ihtiyacımız var. Tüm bunlar kendiliğinden olmayacak. İşte o noktada da halkın katılımına ve sahiplenmesine ihtiyacımız var.

Okudukça hayrete düşeceğiniz ve alternatiflerinin nasıl mümkün olduğunu göreceğiniz bu kitap, size umut verecek. Unutulmasın hiç bir şey yapmayanın umudu da olmaz. Umudu olmayan insanın, geleceği de olmaz.

#34 Su Politikaları Bağlamında Kuzey Kıbrıs’ın Bugünü ve Geleceği // Elif Çolakoğlu (Gazi Kitabevi)

Su Politikaları Bağlamında Kuzey Kıbrıs’ın Bugünü ve Geleceği’nde yarı kurak bir iklim bölgesinde yer alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Su Politikaları, siyaset biliminin verileri ışığında ve kamu yönetimi bakış açısı ile alınıyor.
Eserde büyük ölçüde geçmişe dayalı olarak şekillenen su yönetimi yapısına bugünün idari ve hukuki boyutlarıyla yer veriliyor.
İçindekiler
1. Kuzey Kıbrıs’ın Stratejik Güvenliği, Politikaları ve Su Temin Projesi

 

2.KKTC’nin Su Kıtlığı Karşısındaki Kurumsal ve Yapısal Uyum Politikası

 

3. Sonuç Yerine : Bölgesel Dinamikler ve Stratejik Bir Su Politikasına Doğru

 

 

 

#35 Yenilenebilir Enerji ve Yeşil Enerji Açısından Vergi Politikası

İçindekiler

 

1-Türkiye’nin Enerji Görünümü ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları

 

2-Çağımızın Yeni Enerji Kaynağı

 

3-Yenilenebilir Enerji ve Yeşil Enerji Kapsamında Uygulanabilen Vergi Politikası ve Muhasebe Sorunları

 

 

 

 

 

(Not: Metinler kitapların tanıtım bültenlerinden alınmıştır.)

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Beslenme, Çocuk ve Bebek, Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Ekoturizm, Ev ve Bahçe, Geri Dönüşüm, Gıda, Gıda Gündemi, Gündem, Hayat, Hayvanlar, İklim Değişikliği, Kent, Kişisel Bakım, Mimari, Moda, Ofis, Sanat ve Tasarım, Teknoloji, Topluluklar, Yeme İçme, Yenilenebilir Enerji, Yeşil alanlar
Çevre dostu sekiz yılbaşı hediyesi seçeneği

Yeni yılda sevdiklerine çevre dostu, doğa bilinci aşılayan, geri dönüştürülmüş ve doğal ürünler hediye etmek isteyenler için sekiz farklı yılbaşı...

Kapat