ABD’de hayvan güvenliği FBI’a emanet

Hayvan Hakları aktivist ve avukatlarının yoğun çabaları sonucunda sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde hayvan suistimali ve hayvan işkencesi dosyalarını bundan böyle FBI araştıracak. 10 yılı aşkın süredir devam eden süreç 2014 yılında çözüme kavuşmuş ve hayvan hak ihlallerinin de FBI’ın sorumlu olduğu konular listesine eklenmesine karar verilmişti.

Alınan karar yürürlüğe girdi ve Kuzey Karolina’da tavukları tekmeleyerek ölümlerine sebep olan bir adam FBI’ın yürüttüğü soruşturma sonucunda suçlu bulundu. Değişikliğin ardından FBI’ın hayvan suistimali tanımı şu şekilde belirlendi: “İşkence etme, fiziksel ya da ruhsal ızdırap verme, yaralama, sakatlama, zehirleme ya da ölüme terk etme gibi yollarla; haklı bir neden olmaksızın, bilerek, isteyerek ya da umarsızca hayvanlara kötü davranmak ya da ölümlerine sebebiyet vermek.”

Hayvan hakları ihlal suçları dört suç grubu altında listeleniyor:

• Basit ya da ağır ihmal
• İsteyerek suistimal ve işkence etme
• Planlı suistimal (köpek ve horoz dövüşleri gibi)
• Cinsel taciz

Hayvanlara yönelik suçların FBI’ın görev alanına girmesindeki tek etken beklenildiği üzere hükümetin hayvan haklarını koruma önceliği değil. Geçmişten bugüne işlenen suçlar incelendiğinde özellikle seri katillerin ve ağır cinayet suçları işleyenlerin çocukluklarında hayvanlara işkence yaptıkları ve cinayetlerini önce hayvanlar üzerinde denedikleri görülüyor.

Özellikle Netflix’in izlenme rekorları kıran yeni suç belgeseli ‘Making A Murderer’daki katil zanlısının çocukluğunda evlerindeki kediyi nedensiz yere ateşe vererek öldürmesi kamuoyunun bu konu üzerindeki hassasiyet ve dikkatini de artırdı. Bu yeni düzenlemeyle hem hayvan haklarını koruyacak hem de potansiyel katilleri önceden tespit etmeye yardımcı olacak çifte yarar sağlanması hedefleniyor.

ABD’den çıkan bu karara bir yandan sevinirken bir yandan da akıllarda farklı soru işaretleri oluşuyor. Yeni düzenlemenin çapı ne olacak? Ev ve sokak hayvanlarına karşı işlenen suçlar, ‘et’ olarak görülen ve endüstriyel çiftliklerde doğal ortamları hiçe sayılarak tutulan, düzenli işkenceye maruz kalan hayvanları kapsayacak mı? Et ve süt ürünleri üretim tesislerinde farklı düzenlemelere gidilecek mi? Dünyanın en çok et tüketen ülkesinden doğan bu hayvan hakları hareketi ne yöne doğru ilerleyecek, hep beraber göreceğiz.

Kaynak: Washington Post