Afrika’nın mücadelesi: Sahra Çölü’ne karşı örülen Yeşil Duvar

Afrika’da Sahel-Sahra bölgesinde bulunan ülkeler güçlerini birleştiriyor. Giderek toprağı ele geçiren Sahra Çölü’ne karşı bu ülkeler ekilebilir alanları korumak adına etrafı yeşile boğuyor. Nasıl mı? Yeşil Duvar ile.

Cibuti, Eritre, Etiyopya, Sudan, Çad, Nijerya, Nijerya, Mali, Senegal, Burkina Faso, Moritanya 2007 yılında 2 milyon dolar değerinde bu projeyi yürürlüğe koymak için bir araya gelmişlerdi. 15 kilometre genişliğinde, 7.775 kilometre uzunluğa varan bu duvar Senegal’den Cibuti’ye doğu ve batı Afrika’nın iki yakasını yeşilledirmek üzere tekrar gündemde.

Çölleşme, Sahra Çölü’nün güney bölgesi için oldukça büyük ve aynı zamanda da büyümeye devam eden bir problem. Bu alanın %40’ının çölleşmeden olumsuz etkilendiği ve 500 milyon kişinin zorlaşan şartlar ve yaşamı tehdit eden koşullar yüzünden geçim kaynaklarından olduğu tahmin ediliyor. Süre gelen zaman içinde, erozyon ve azalan yağmur oranının geçimini topraktan ve birincil kaynaklardan sağlayan toplulukları sağlıklarını tehdit etti ve gıda kıtlığına yol açtı.

Hikayesine gelince, 2005 yılında bu fikir ilk kez eski Nijerya Devlet Başkanı Olusegun Obasanjotarafından önerilen bu uygulama Afrika Birliği tarafından tekrar canlandırıldı. Bu proje Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler tarafından da finans desteği gördü. Aralık ayında gözlerimizinüzerinde olduğu Taraflar Konferansı Cop21’de de Fransa Cumhurbaşkanı tarafından da destekleneceği açıklandı. Holland hükümetinin Afrika çölleşme sorunuyla ilgili 2020’ye kadar senede 1 milyon euro değerinde yardım desteğinde bulunacağının sözünü verdi.

Bu projenin en büyük şampiyonu Senegal. Batı Afrika ülkesi, şimdiye kadar bu büyük yeşil duvarı oluşturan 12 milyon ağacı ekti. Bu duvar ne kadarlık bir alana yayılıyor diye soruyorsanız, Senegal bu alanın 150 kilometre içinde olduğunu ve 40 bin hektar alanı kapladığını belirtti. Haberler bununla da kalmdı Senegal ülkelerinden geçen bu duvarın 800 bin hektara ulaşacağını da iddia ediyor.

Bu duvarın kapladığı alan dışında, şimdiye kadar varılan noktada, ters yüz olmuş coğrafi şartların iyileştirildiği, bununla birlikte tarımın tekrar bir ekonomik aktivite olarak topluma ve geçim kaynaklarını sağlayanlara geri döndüğü belirtiliyor.

Kaynak: Quartz Africa