Benim İçin Anneler Günü
Anne olunca hayatımın bütün gündemi değişti.
Gazete ve kitap okumak, internete girmek, tv izlemek (çalışan bir anneyseniz) işe konsantre olmak hayal oluyor. Aklınızda sadece ve sadece o minicik eller… “Acıktı mı? Susadı mı? Gelişimi normal mi? Uykuda nefes alıyor mu? Üstü açık ve üşüyor mu?” diye sayısız kaygı ve düşünce içinde buluyorsunuz kendinizi. Biraz büyüdüğünde insan yavrusunu doğru yetiştirebilmek adına, her yönü ile doğruyu gösterip hayatı anlatabilmek ve bütün bunları yaparken de en doğruyu yapabilmek istiyor.
Hem çocuğun inisiyatiflerini, kararlarını dengede tutarak saygı göstermek hem de diğer taraftan ona bir şeyler öğretebilmek her babayiğidin harcı değilmiş. Hamilelikte sigarayı bıraktım, çok sevdiğim şarabı artık içmez oldum. Emzirdiğim son güne kadar da canım çekmedi bunların hiçbirini. Bebeğim doğana kadar doğru beslenmeye özen gösterdim, doğduktan sonra da bebeğimin beslenmesinin ne kadar önemli olduğunu zaman içinde kavradım. Organik ürünün, organik olmayandan farkını anladım ve bazen zorlukları da olsa organik beslemeye özen gösterdim. Doğaya daha büyük saygım var artık. Yanlış anlamayın, hep vardı da, bir de birinci elden deneyim ile bana sihir gibi görünen doğumu yaşadıktan sonra artık şüphelerimden eser kalmadı… Oğluma doğanın saygıya ve sevgiye ihtiyacı olduğunu ve bizim de doğanın bir parçası olduğumuzu anlatabilmek için kollarımı sıvadım, görevi ele aldım. Oğlum bana kutsal olanın doğaya saygı olduğunu öğretti aslında. İşte benim için Anneler Günü, “Doğa Ana”yı anmaktır.