Bölge karantinaya alındı: Brezilya’dan ithal danalar Türkiye’de şarbona yakalandı
Et ve Süt Kurumu tarafından Brezilya’dan ithal edilen 3 bin 959 dana Mersin Limanına getirildikten sonra, Ankara Gölbaşı’nda özel bir çiftliğe taşındı.
Burada veteriner hekimlerin muayenesi sonucu alınan numuneler Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü’ne gönderildi. Test sonucunda hayvanlarda şarbon hastalığı olduğu tespit edildi ve bölge karantinaya alınmak zorunda kaldı.
Et ve Süt Kurumu’nun açıklamasına göre şarbon tespit edildikten sonra hayvanlara ait karkas etler Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü veteriner hekimleri gözetiminde imha edildi. Bununla beraber tüm hayvanların aşılanmasına rağmen şimdiye kadar 100’e yakın hayvan itlaf edildi.
Şarbon hastalığının Brezilya’dan ithal edilen hayvanlarla Türkiye’ye girdiği iddia ediliyor
Hayvancılıkta ithalat politikası ile Türkiye, sığır ithalatında dünya ikincisi, Avrupa’nın ise lideri konumuna geldi. 22 yıldır bu sektörden haber yapan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’a göre ise ithalatta ulaşılması zor rekorlar kıran Türkiye, aynı zamanda bir çok hayvan hastalığını da ithal ediyor.
Daha önce de Fransa’dan ithal edilen hayvanlarda mavi dil, Romanya’dan alınan hayvanlarda “Sığır Pasteurellozu” ve hatta Bulgaristan’dan ithal edilen hayvanlarda koyun vebası da hayvanlar ile Türkiye’ye girmiş.
Bununla beraber Yıldırım, kendisine ulaşan veteriner hekimlerin şarbon hastalığının Brezilya’dan Türkiye’ye taşınmasının mümkün olmadığını ifade ettiğini belirtiyor.
Veteriner hekimlere göre, şarbon hastalığı görülen hayvan en geç 1 hafta içinde hayatını kaybediyor. Hekimlere göre Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği hayvanlar Brezilya’da hastalığa yakalansa ortalama 20-25 gün olan gemi yolculuğunda tümünün hayatını kaybetmesi beklenirdi. Bu yüzden veteriner hekimler hayvanların Türkiye’de şarbon hastalığına yakalandığını ifade ediyor.
Şarbon hastalığı nedir?
Etkeni Bacillus Anthracis adlı bir bakteri olan şarbon hastalığı aslında tüm omurgalı hayvanlarda görülebilen bulaşıcı ve öldürücü bakteriyel bir hastalıktır. Bu bakteri toprakta 30 yıl, gübrede 1-2 ay, gün ışığında 1 hafta, 140 derecede 3 saat kadar canlı kalabilmekte.
Bakteri, insan ve hayvanlara bulaştıktan sonra etken vegetatif forma geçerek kendini titreme, bitkinlik, solunum güçlüğü şeklinde belli ediyor ve genellikle ani ölümle sonuçlanıyor. Hastalık rutubetli ve sıcak mevsimlerde (ilkbahar) daha çok görülüyor.
Şarbon hastalığı sel baskınları, mezbaha ve tabakhane atık suları ile karışık suların tarla ve çayırların sulanmasında kullanılması, bulaşık yem bitkilerinin başka yörelere nakli, ölen hayvan kadavralarının açığa atılması, yabani yırtıcı hayvanlar ve kuşların dışkıları ile hastalık geniş bir alana yayılma riski taşıyor.
Hastalığın bulaşması ise hayvanlarda sadece ağız ve sindirim yolu ile olmakta. Bu yüzden etlerin iyi pişirilmesi gerekmekte. Hastalık genellikle penisilin ile tedavi edilse de ani ölümlerden dolayı çoğunlukla geç kalınmakta.
Hastalıklar neredeyse her zaman kurban döneminde ortaya çıkıyor
Ali Ekber Yıldırım, ithalatın başladığı 2010 yılından bu yana her yıl özellikle de kurban bayramı döneminde mutlaka bir kaç hastalıkla karşı karşıya kaldığımızı belirtiyor ama Yıldırıma göre bu bir tesadüf değil.
Yıldırım, hem devlet hem de özel sektör kurban döneminde yerli hayvan fiyatını düşürmek için yoğun olarak ithalat yaptığını açıklıyor. Bununla beraber bir ülkenin hayvancılıkta Türkiye kadar dışa bağımlı olması ve bu kadar yoğun ithalat yapılması ile Yıldırım bu şekilde hastalıkların olmasının da kaçınılmaz olduğunu savunuyor.
Yorumlar kapatıldı.