CEO’lar ESG ile ilgili ne söylüyor?
KPMG’nin dünyanın en büyük işletmelerinden bin 300’den fazla CEO ile yaptığı yıllık ankete göre CEO’lar, jeopolitik ve siyasi belirsizliği önümüzdeki üç yıl içinde iş büyümesine yönelik en büyük risk olarak sıraladı. Jeopolitik ve siyasi belirsizlik yine KPMG tarafından 2022’de yapılan ankette CEO’ların en önemli beş endişesi arasında bile yer alamamıştı.
Peki jeopolitik ve siyasi belirsizlik küresel kaynama çağının başladığı günümüzde bu ankette ilk sırada yer alarak şirketlerin sürdürülebilirlik ile ilgili konumlanmaları hakkında ne söylüyor?
ESG terimini çevreleyen kutuplaştırıcı tartışmalara rağmen CEO’lar bunun iş operasyonlarının ve kurumsal stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olarak kaldığını kabul ediyor ve daha sonuç odaklı bir yaklaşım benimsiyor. Küresel CEO’ların üçte ikisinden fazlası (yüzde 69) ESG’yi değer yaratma aracı olarak işlerine tamamen entegre etti. CEO’ların yüzde 35’inin hem şirket içinde hem de şirket dışında -ESG’ye atıfta bulunmak için- kullandıkları dili değiştirdiklerini söylemesi de önemli: Bu, ESG ile ilgili diyalogdaki bir değişimi yansıtıyor ve kendileri için en anlamlı alanlara öncelik verme yönünde bir eğilimin sinyalini veriyor.

Küresel CEO’lar, ESG yatırımlarının geri dönüşünü görmeye hâlâ birkaç yıl uzakta olduklarına inanırken bunun müşterileri ve markaları açısından taşıdığı önemin de farkındalar. Yaklaşık dörtte biri (yüzde 24) önümüzdeki üç yıl içinde ESG’nin müşteri ilişkileri üzerinde en büyük etkiye sahip olacağına inanıyor ve yüzde 16’sı da bunun marka itibarını artırmaya yardımcı olacağına inanıyor.
Küresel CEO’lar, konu ESG olduğunda yeni düzenlemelere ve değişen politikalara son derece uyum sağlıyor. Buna rağmen yüzde 68’i mevcut ESG ilerlemelerinin paydaşların veya hissedarların olası incelemelerine dayanacak kadar güçlü olmadığını belirtiyor.
Ankette öne çıkan diğer bir konu ise yapay zekâ. Küresel CEO’lar üretken yapay zekâyı en önemli yatırım önceliği haline getiriyor. Anket, katılımcıların yüzde 70’inin geleceğe yönelik rekabet avantajı olarak üretken yapay zekâya yoğun yatırım yaptığını ve çoğunluğunun (yüzde 52) üç ila beş yıl içinde yatırımlarının karşılığını almayı beklediğini gösteriyor. Aslında artan kârlılık, üretken yapay zekânın bir kuruluşta uygulanmasının bir numaralı faydası olarak gösterildi.
Önümüzdeki üç yıldaki büyüme riskleri, 2023-2026
1 Jeopolitik ve siyasi belirsizlik
2. Operasyonel sorunlar
3. Gelişen/yıkıcı teknoloji
4. Tedarik zinciri
5. Düzenleyici kaygılar
6. Çevre/iklim değişikliği
Önümüzdeki üç yıldaki büyüme riskleri, 2022-2025
1. Gelişen/yıkıcı teknoloji
2. Operasyonel sorunlar
3. Düzenleyici kaygılar
4. Çevre/iklim değişikliği
5. İtibar riski
6. Şirket içi etik olmayan kültür