Cumartesi baklavaya bekleriz
Gıda çok farklı bir şey. Sadece karnımızı doyurmuyoruz, aynı zamanda ona tarih ve duygusal anlamlar da yüklüyoruz. Şahsım adına konuşmak gerekirse, baklava dediniz mi, akan sular durur benim için. Çok defa bir paket baklava uğruna trafikte oturmaya temah edip Karaköy’e Güllüoğlu’na gittiğimi bilirim.
Çocukluğumun yazları, gofret ve gazoz demekti. Lise yıllarımın vazgeçilmezi bisküvilerdi. Şimdi ise bir yol ayrımındayım. Ya benim için vazgeçilmez olan bu gıdalara GDO karışırsa? O zaman ne kendim yiyebilir, ne de çocuklarıma yedirebilirim. Çünkü Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından gıda ürünlerinde kullanılmak üzere 29 adet GDO türünün ithali için yapılan başvurunun sonuçlanmasına kısa bir süre kala, Greenpeace’in “Yemezler” kampanyasıyla hepimizi dürtüklemesiyle geçen hafta tekrar hepimiz harekete geçtik. Alarında Eti, Ülker, Algida‘nın bulunduğu TGDF’nin yaptığı gıda amaçlı GDO başvurularının geri çekilmesini istiyoruz. Hepsi bu kadar. Aralarından baklavasını sevdiğimin Karaköy Güllüoğlu’su TGDF’den çekildiğini ve GDO’lu ürün kullanmayacağını açıkladı. Şimdi sıra diğer markalarda. Geleceğimiz ve sağlığımız için: http://www.greenpeace.org/turkey/tr/harekete-gec/yemezler/
Ayrıca bayram öncesi bu güzel haberle ağızlarımız tatlansın diye 18 Ağustos Cumartesi günü, Karaot Tohum Derneği, Ekolojik Üreticiler Derneği ve Fikir Sahibi Damaklar bayramdan güzel fırsat mı olur deyip, tam da arifesinde Karaköy Güllüoğlu’nda buluşuyor. İşte katılmak isteyenler için: Ağız tadı ile baklavamızı yiyelim ve 29 GDO’lu türe gıda amaçlı onay talep eden TGDF’nin üyelerini Karaköy Güllüoğlu kadar gururlu, Karaköy Güllüoğlu kadar vicdanlı olmaya davet edelim istedik. Ne dersiniz? Gelir, bizimle birlikte bir baklava yer, ağız dolusu bir hayır der misiniz GDO’ya? Ağız dolusu hayır diyelim şu GDO’ya!
