Depremin tarıma etkisi nedir?

11 ili etkileyen deprem felaketinden olumsuz etkilenen endüstrilerden biri de tarım. Bölgedeki tarımsal faaliyetlerin durmasının veya yavaşlamasının hem sosyokültürel hem de ekonomik boyutları olacak.

Tarım Deprem Platformu’nun açıklamasına göre, deprem bölgesindeki 4.900’ü aşkın köyde 2,5 milyonu aşkın kırsal nüfus yaşıyor.

Kayıtlı çiftçi sayısı 270 bin.

Deprem bölgesindeki 10 ilin ülkemizin tarım alanları içindeki payı yüzde 16.

TÜİK 2022 yılı verilerine göre Türkiye’deki 238 milyon dekar tarım alanının 37,7 milyon dekarı deprem bölgesindeki 10 ilde bulunuyor.

Türkiye genelindeki toplam 450.723 gıda işletmesinin 54.573’ü depremden büyük zarar gören illerde yer almaktadır. Resmi rakamlara göre; Adana’da 13.300, Gaziantep’te 8.839, Hatay’da 8.829, Diyarbakır’da 8.600, Kahramanmaraş’ta 5.400 gıda işletmesi vardır.

Türkiye’nin toplam tarım ve ormancılık ürünleri ihracatının yaklaşık beşte biri deprem bölgesinden gerçekleştiriyor.

Bölgedeki tarımsal faaliyetlerden elde edilen son tahmini rakamlara göre 100 milyar TL’yi aşkın tarımsal brüt hasıla tehdit altındadır.

Tarım Platformu’ndan deprem bölgesinde yapılması gereken kısa ve orta vadede çözüm önerileri

#1 Hayvan kayıpları ile yıkılan ahır, ağıl ve kümeslerin tespitlerine hızla devam edilmelidir. Hayvanların barınabilmesi için ilk aşamada uygun ve yeterli çadır ihtiyacı hızla karşılanmalı kısa sürede uygun dayanıklı barınaklar inşa edilmelidir. Hayvanların yem ihtiyacını kısa süreli değil uzun soluklu olarak karşılanmalı, yaralı hayvanların tedavilerine zamanında ve hızla müdahale edilmeli, süt hayvanlarından toplanan sütlerin değerlendirilmesine devam edilmelidir.

#2 Bitkisel ve hayvansal üretimin kesintisiz olarak devamı doğrultusunda ek bütçe ile yetersiz olan toplam tarımsal destekleme bütçesi artırılmalı; gübre, mazot, ilaç tohum desteği verilmeli, T.C. Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalardan kredi kullanana çiftçilerin kredi borçları faizsiz yapılandırılmalıdır.

#3 Üreticilerin Bağkur ve SSK prim ve ödemeleri ötelendirilmeli veya ilgili kurum tarafından ödenmelidir.

BUNU DA OKU:  Yemyeşil beş bina

#4 Bölgede sulama alt yapısı, su depoları, yeraltı suları, sulama sistemleri kontrol edilmeli, deprem nedeniyle meydana gelen değişimler ve kayıplar tespit edilerek acilen sistemin çalışır hale getirilmelidir. Tarımsal üretim sırasında hem bitkilerin hem de hayvanların su ihtiyaçları aksamadan ve sağlıklı olarak temin edilmelidir. Aksi halde hayvan hastalıkları ve bitkilerde gelişim bozuklukları nedeniyle üretimde ciddi kayıpların yaşanacağı unutulmamalıdır.

#5 Depremzede üreticilere barınak besihane, yem depolarının yenilenmesinde Kırsal Kalkınmayı Destekleme Programı ( KKYDP) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve deprem fonu kaynaklarından yararlanma konusunda öncelik verilmelidir.

#6 Bölgede bir taraftan çiftçiye girdi tedarik eden firmalar, diğer taraftan ürünü depolayan, işleyen ve pazarlayan sanayicilerde çiftçilere verilen destekler benzeri desteklemelerle güçlendirilmeli, biran evvel faaliyetlerine devam etmeleri için gereken yardımlarda bulunulmalıdır.

#7 Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere uygulanan %40’lık “hasar oluşması” zorunluluğu bir defaya mahsus olmak üzere en fazla %10 ile sınırlı tutulmalı ve TMO gibi Tarım Satış Kooperatifleri de depremzede çiftçilerin elindeki depoluk ürünleri koruma altına alınmalıdır.

#8 Kırdan kente göçü engellemek için, kırsal alanların yaşam koşulları cazibe merkezi haline getirilmelidir. Son söz olarak Türkiye’de 2022 yılı resmi verilerine göre tarım alanları son 10 yılda yüzde 5, son 19 yılda ise yüzde 12 gerilemiş, kayıtlı çiftçi sayısı da son 5 yılda yaklaşık yüzde 29, son 10 yılda ise yüzde 55 oranında azalmıştır.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ayça Ceylan

Performans sanatçısı, sürdürülebilirlik yazarı ve Body in Perform’un kurucusu Ayça Ceylan; karşılaştırmalı mitoloji,  dans, psikoloji, herbalizm, edebiyat ve teknoloji gibi disiplinleri bir arada kullanarak algılama süreçlerimiz hakkında  mekana özgü performanslar üretmektedir. Performanslarında bedenin ve mekanın birbirini nasıl inşa ettiği,  onarım, beden politikaları ve türlerarası çeşitlilik üzerine araştırmalar yapar. Ceylan, performanslarında ve  atölyelerinde sanat alanları haricinde arketipsel hafızayı etkileyecek kamusal alan, terkedilmiş alan, doğa ve antik  kent gibi birçok alanı tercih eder. Ritueller, tanrıça kültleri, sembolizm ve doğa ile uyumlanmak en büyük  destekçilerindendir. Üretimlerinde canlı sanat, video, fotoğraf, yerleştirme ve sanatçı kitabı gibi araçları kullanır. Ceylan; Türkiye, Japonya, Hindistan, ABD ve İngiltere’de birçok sanat alanında performanslar gerçekleştirmiş,  atölyeler düzenlemiş ve konuk sanatçı programlarına davet edilmiştir. Ayrıca Duru, Reflect Studio, Mesele Slow  Design ve Giyi gibi sürdürülebilir markalarla performatif işbirlikleri yapmıştır. Ceylan, Milliyet Sanat’ta sanat  yazarlığı yaptı. Cumhuriyet Gazetesi Pazar Eki’nde “Dairesel Flora” köşesiyle çevre yazarlığı yapmaktadır.  Performans belgeleri bazı özel sanat koleksiyonlarında bulunmaktadır.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Banner Right Side, Ekoloji, Finans, Gıda
Yeşil Posta: Ülkemizden ve dünyadan haberler

#1 Marmara Denizi’nde 4 noktaya kurulan şamandıralarla iklim değişikliğinin etkileri anlık takip edilebiliyor. // Şamandıralardan, deniz yüzeyi ve 30 metre

Kapat