Havuçlu pırasanın gücü adına

Rüzgar Yolgezer Boğaziçi Üniversitesi’nden taze mezun bir mühendis. Kendi deyimiyle ideallerini bisikletiyle birleştirerek bir yolculuğa çıkacak. Yaklaşık dokuz ay sürecek yolculuğunu parasız, vejeteryan beslenerek ve fosil yakıt harcamadan gerçekleştirecek. “Nasıl olacak bu iş?” dediğinizi duyar gibiyim. Kendisiyle röportaj yapma imkânı buldum ve aklıma gelen her şeyi sordum. Sizi bilmem ama onun çıkacağı yolculuk beni şimdiden heyecanlandırdı.Yine kendi deyimiyle havuçlu pırasanın gücü adına yolu açık olsun.

Bize biraz kendinden bahseder misin? Neler yaparsın?
Altı senedir İstanbul’da yaşıyorum. Boğaziçi Üniversitesi’nden yeni mezun oldum. Mühendislik bitirdim, ama uzun bir süre çalışmayı düşünmüyorum. Yapmak istediğim başka şeyler var. Bunlardan bir tanesi de dokuz ay sürecek, parasız, fosil yakıt harcamadan ve hayvan yemeden bir Avrupa bisiklet turu yapmak. Üç senedir bisiklete biniyorum ve ideallerimi, bisikletle birleştirerek bir serüvene atılmak için, mezuniyet ertesi çok mantıklı bir zaman.

Bize çıkacağın yolculuktan bahseder misin neler yapmayı planlıyorsun?
Türkiye’den çıktıktan sonra 23 ülke geçip tekrar Türkiye’ye döneceğim. Balkan ülkeleri, orta ve doğu Avrupa ve İskandinav ülkelerinden geçeceğim. Rotamı blogum http://www.gezeko.com/ üzerinde paylaştım. Türkiye Vegan ve Vejetaryen Derneği desteğiyle, bu rotayı para kullanmadan, et yemeden ve fosil yakıt olmadan bisikletle geçeceğim. Yol boyunca çektiğim görüntüler, dönüşte iyi bir filme dönüşsün diye çabalayacağız.

Niçin böyle bir yolculuğa çıkıyorsun?
Birden fazla nedenim var. Önceleri sadece yola çıkmak isteği vardı. İnsanlara fikrimi anlattıkça değiştirdim. Parasız ve etsiz, dayanışma üzerine kurulu bir seyahate dönüştü. Böyle olunca bir sosyal deney ve kişisel bir hedef halini aldı. Son olarak da bunu insanlara belgesel olarak sunabiliriz, kararını verdim. Tabii bu fikirlerin oluşmasında pek çok insanın katkısı olduğunu tekrar söylemekte fayda var. İşin içinden parayı çıkararak, et yemeyi ve fosil yakıtları çıkarınca ekolojik sürdürülebilirlik kaygısı olan bir duruma da giriyor.

Yolculuğunla alakalı esinlediğin kişi, yazı, film ya da bir olay var mı?
Parasız yaşayan insanların fikirlerini inceledim. Freegan yaşam tarzına sahip insanlardan esinlenecek çok fazla şey vardı. Freegan yöntemlerini de yolda uygulamayı düşünüyorum. Bol bol yol filmi izledim ve izliyorum. Bunlardan Easy Rider’ı çok severim mesela.

BUNU DA OKU:  Ekolojik markalaşma: Daha az mürekkep kullanmak markaların çevre etkisini ne kadar değiştirir?

Bize rotanı anlatabilir misin ve rotanı neye göre belirledin? Halihazırda görmek istediğin yerler miydi yoksa ekolojik hayata destek veren yerler olduğu için mi oraları tercih ettin?
Danimarka Kopenhag’daki özgür şehir Christiania’yı ziyaret etmek istiyordum. Daha doğrusu iade-i ziyaret olacak. İstanbul’a geldiklerinde, tanışmıştık. Aynı zamanda yaşam standardları çok yüksek(!) olan Avrupa ülkelerinde çöpten yiyecek bulmak daha kolay ve hayvan hakları bilincine yönelik çalışan daha çok dernek var. Yer yer onlarla bir araya geleceğim.

Çıkacağın yolculuk ile ilgili herhangi bir tereddütün var mı?
Haritada rota çizmek, ‘çöpten yemek bulacağım’ diye atıp tutmak kolay. Gerçekten çok kolay. Bunu hayata nasıl geçirebileceğim, yolu tamamlayabilecek miyim belirsiz. Ama yola çıkmaktan vazgeçmeyi hiç düşünmedim. Sağlık problemi çıkmazsa, 1 Mart’ta yolda olacağım.

Blogunda destek kısmı var. İnsanlar sana nasıl yardım edebilirler?
Evet, destek kısmında ihtiyaç duyacağım eşyaları ilan ettim. Bu listeye bir göz atıp, 9 ay ödünç vermek yoluyla yardım edebilirler. İhtiyaçlarımı mülkiyetine sahip olarak değil, ortak kullanım ilkesiyle bulmak istiyorum. Bir yandan da kullanılmayan eşyaların kullanıma kazandırılması, kaynak tüketimini azaltmak için iyi bir yöntem.

Bir de freeganizm den bahsetmişsin? Sence Türkiye’de freeganizme bakış açısı nasıl ve bu konuda nasıl ilerleme kaydedilir?
Türkiye’de freeganizm adı altında, sistem karşıtı felsefelere dayanmasa da insanlar pazarlar dağıldıktan sonra çöpe gidecek meyve sebzeleri topluyorlar. Basit bir örnek. Türkiye’de insanların çoğu buna aşağılayarak bakıyor olabilir. Bence ihtiyacın olan şeyi çöpten almakta hiçbir yanlış yok. Yanlış olan kullanılabilir, yenilebilir eşyaların gıdaların çöpe atılması. Bu konuda Freecycle (ücretsiz el değiştirme) grupları var. Aynı zamanda çöpe gidecek yiyeceklerin toplanması ve internet üzerinden haberleşerek dağıtılması konusunda bir girişim de var. İsmi Bombalara Karşı Sofralar.

BUNU DA OKU:  İklim değişikliği hakkında kaydadeğer bir başvuru kaynağı

Eklemek istediklerin?
Tekrar hatırlatayım blog adresim www.gezeko.com Bana destek vermek isteyen, fikir alışverişinde bulunmak isteyen insanlar ruzgez@gmail.com üzerinden ulaşabilirler. Teşekkürler.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Hayat, İyi haberler, Kent, Spor, Topluluklar, Vejetaryen ve Vegan
SALT’ta bak kim var?

Kent tarımıyla ilgili araştırma yapmak üzere İstanbul’da bulunan Something & Son kolektifi, sosyal alandaki tasarım pratikleri ve üretim süreçlerini anlatacak.

Kapat