Hayaller yağmur suyu hasadı, gerçekler balkondaki tas

Yağan yağmurun elde edebileceğimiz en saf ve temiz su olduğunu bilmek çok güzel. Keşke yemyeşil bahçeli müstakil evim ya da yağmur hasadı tankı yerleştirecek kadar geniş bir terasım olsaydı da yağmur suyunu sulamada, banyoda ve mutfakta kullanabilseydim ama Moda’da iki metrekarelik balkonu olan bir evde yaşıyorum.

Bitki yetiştirmek yaparken en keyif aldığım şeylerden biri. İki metrekarelik açık alanımın neredeyse tamamı saksılarla ve çeşit çeşit çiçek, ot ve olabildiğince sebze fidesiyle dolu ancak an geliyor mutfaktan balkona su taşımak çok zor geliyor. O suyu taşırken koridor, salon halıları ıslanıyor, on kere içeri git gel, bitki sulamak işkence oluyor.

Havanın şimdiki gibi yağmurlu olduğu haftalar çiçekleri sulamak için ideal. Balkonun en dış kenarına yoğurt kabı, plastik bardak, genişçe tas ne bulursam diziyorum. Dün geceki kadar uzun süreli yağışlar bu tasların neredeyse tamamını dolduruyor. Dolan kapları kenara alıp yerine yenilerini koyarak kolayca birkaç haftalık sulama malzememi karşılamış oluyorum hem de içeri gir çık derdi bitiyor. Saksılarımın içerisinde kedi çimi de ekili olduğundan kendim için kullanamasam da kedim faydalanıyor saf sudan diye düşünüp daha da keyifleniyorum.

Her zaman dediğimiz gibi dünyayı tek başınıza kurtaramazsınız belki ama yaptığınız küçük iyilikler okyanusu oluşturan damlalar olur, içinize su serper, bir canlının mutlaka işine yarar.