Her bulduğumuz yere park yapmakla bitmez

Son bir yıldır gündemin tepesinden inmeyen kentsel yeşil alan ve parklar şu an ne yazık ki gidip zaman geçirdiğimiz değil de yok edilmemesi için dört elle sarıldığımız, koruyup kollamak için canımızı ortaya koyduğumuz kamusal alanlar kategorisine gerilemiş durumda.

Geçtiğimiz günlerde Journal of Environmental Science and Technology’nin yayınladığı bir araştırma daha yeşil mahallelerde yaşamanın insanların akıl ve ruh sağlığına olumlu etkisi olduğunu ortaya koydu. Bunun yanında yakınlarında yeşil alanlar bulunan kentliler daha uzun ve sağlıklı bir yaşam da sürüyor.

Yaklaşan seçimlerle beraber, bugünlerde neredeyse tüm adaylar çarşaf çarşaf projelerini anlatıyorlar. Karşımıza çıkan yeni vaat ve projelerin çoğunu yeşillikler, ağaçlar, parklar bezemiş durumda. Bu çizimlerin görüntüsü güzel olsa da pratikteki yansımaları bu kadar iç açıcı değil.

Daha yeşil bir şehir yaratmanın kilit noktası her boş alana ağaç dikmek değil planlı, mantıklı ve işlevsel yeşil alanlar yaratmaktan geçiyor, beton vahalarının üzerine yerleştirilecek dev saksılardaki ağaçlar ya da sağa sola serpiştirilmiş parklar daha temiz ve yeşil bir kent vadetmiyor.

Nitelikli park ve yeşil alanlar tasarlamak için dikkat edilmesi gereken hususlar:

Geçirgenlik

Harekete teşvik eden şehirler her zaman daha sağlıklı bir ortam yaratırlar. Geniş büyük ve boş bina cepheleri o bölgedeki yaya aktivitelerini azaltır. Duvar ve kirişlerle bölünen yeşil alanlarda suç oranı daha fazla görülmektedir. Dev bir duvarın önünde performans sergileyen bir sokak sanatçısının o bölgeden geçmekte olan insanların dikkatini çekmesi de daha zordur. Açık alanda ise çevre sokaklarda gezen kişiler tarafından da görülür hale gelir.

Konum

Bina ve caddeler gibi parkların da en güzelleri iyi konumlandırılmış ve bulunduğu çevreye uyum sağlamış olanlarıdır. Tepelik bir alana kurulacak bir park içerisine tenis kortu inşa etmek felaket bir fikirken yağmur bahçesi ya da kayak alanı yapmak oldukça güzel durur.

BUNU DA OKU:  Ağaçlar için ayağa kalk

Etkinlikler ve Biyoloji

Hediyelik küçük biblolar satan minik dükkanlar çok şirin görünse de kısa sürede piyasadan kaybolmalarının bir sebebi var. İnsanlar gün içinde düzenli olarak biblo almıyorlar. Bir parkın içerisine kurulacak büfe ya da standlarda atıştırmalık, içecek gibi parkta zaman geçiren insanların ihtiyaçlarına yönelik şeyler bulunduran satıcılara yer ayırmak gerekir. Bunun yanında insanların düzenlediğiniz yeşil alanda uzun vakit geçirmesini istiyorsanız, hijyenik bir umumi tuvalet ve bolca oturma alanı bulundurmalısınız.

2343249-1024x736

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Kent, Yeşil alanlar
Oy ver

'Tek başımıza birer damla, hep beraber koca bir okyanusuz.'

Kapat